İnsan hakları ve hak ihlalleri üzerine düzenli olarak raporlar, grafikler ve akademik makaleler hazırlayan Advocates of Silenced Turkey (AST), 4 yıldır anneleriyle hapis yatmak zorunda kalan bebekleri raporlaştırdı. Raporda doğum yaptıktan hemen sonra 3 günlük bebeğiyle hapishaneye gönderilen Melike Alp Akoğlan’a, 4,5 aylık hamileyken 4 yaşındaki kızıyla tutuklanan Emine Ay’a 40 günlük bebeğiyle hapse girip oğlunu 2 yıl cezaevi koşullarında büyüten Halime Kaman’ın ve daha birçok kadının hikayesine de yer veriliyor.
Bu şartlarda hapishanelerde yaşamak zorunda kalan 800’den fazla bebek mevcut. 24 Mayıs 2019’da açıklanan en son resmi rakamlara göre Türkiye cezaevlerinde 780 bebek bulunuyor. Raporda ise bu bebeklerden 129’unun adı yer alıyor.
ANNELERİN KİMLİKLERİ GİZLİ TUTULDU
Rapor, Ocak-Mart 2020’de ağırlıklı olarak telefon ve Skype yoluyla eski mahkumlarla yapılan mülakatlara dayanıyor. AST gönüllüleri, rapor için kimlikleri gizli tutulmuş çok sayıda kadınla telefon görüşmeleri gerçekleştirdi. Tüm görüşmeler izin alınarak kaydedildi ve derlendi. Anket niteliğindeki soruların dili belirlenirken özellikle Tokyo Kuralları ve Bangkok Kuralları esas alındı. Raporun ikinci ve son bölümünde AST, bilgileri açık kaynaklarda yer alan kurbanların hikayelerinden oluşan bir kataloğa yer verdi.
“KADIN VE ÇOCUK HAKLARI İHLAL EDİLİYOR”
AST direktörlerinden Hafza Girdap raporla ilgili yaptığı açıklamada Türkiye’nin kadın ve çocuk haklarının yer aldığı uluslararası Bangkok ve Tokyo kurallarını ihlal ettiğini belirtti. Girdap, hamile ve lohusa kadınların yeterli sağlık hizmetleri ve psikolojik destekten mahrum şekilde cezaevlerinde tutulduğunun altını çizdi. Pandemi nedeniyle görüşülen infaz yasasında çocuk tecavüzcüleri serbest bırakılırken tutsak anne ve bebekler kapsam dışı bırakıldı.