Bu yıl ilk kez düzenlenen Türkiye'nin Algıları Araştırması, güncel gelişmelerin Türkiye kamuoyunun gerek iç, gerek dış politika algısına nasıl yansıdığını ortaya koydu. Buna göre toplumun en büyük kaygısı ekonomi alanında yaşanırken terör ikinci sırada yer alıyor. Türklerin yüzde 70'i Türkiye'nin ilk önce kendi iç sorunlarıyla ilgilenmesini isterken, sadece yüzde 20'si Türkiye'nin Orta Doğu, Balkanlar ve Orta Asya'da daha aktif bir rol oynamasını talep ediyor.
Ekonomi, transatlantik ilişkiler, iç ve dış politika ve göç ile ilgili önemli verilere yer veren araştırma, bu yıl ilk kez düzenlenmiş olmasına rağmen Marshall Fonu'nun (GMF) 2003 – 2014 yılları arasında gerçekleştirdiği Transatlantik Eğilimler araştırması ile karşılaştırılabilir özellik taşıyor. Araştırmaya katılanların yüzde 47'si ekonominin son beş yılda daha kötü hale geldiğini söylerken, yüzde 39 daha iyi olduğunu belirtmiş. Ailelerinin ekonomik durumu sorulduğunda ise yüzde 43'ü son beş yılda daha kötü hale geldiğini belirtirken, yüzde 29 daha iyi hale geldiğini kaydetti.
Önümüzdeki 12 ay hakkındaki görüşler sorulduğunda, yanıt verenlerin yüzde 44'ü Türkiye'nin ekonomik durumunun daha kötüye gideceğini düşündüklerini ifade ederken, yüzde 28'i daha iyiye gitmesini beklediğini belirtti. Türkiye'nin karşı karşıya olduğu en önemli meselenin ne olduğu sorulduğunda yanıt verenlerin yüzde 28'i ekonomi, yüzde 23'ü işsizlik derken, bunları yüzde 16 ile terörizm, yüzde 7 ile eğitim ve yüzde 7 ile göç takip etti.
"TÜRKLERİN EN GÜVENDİĞİ YABANCI KURUM AİHM, AB ÜÇÜNCÜ SIRADA"
Araştırma, Türklerin genel olarak uluslararası kurumlara güven duymadığını ortaya koydu. En çok güvenilen kurumlar yüzde 44 ile Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) ve yüzde 39 ile İslam İşbirliği Teşkilat olurken, Avrupa Birliği yüzde 39 ile en fazla güvenilen üçüncü uluslararası kurum arasında yer aldı. En önemli uluslararası kurumlar arasında yer alan NATO ve Birleşmiş Milletler (BM), yanıt verenlerin sadece üçte biri tarafından güvenilir olarak nitelendirildi. NATO ve Birleşmiş Milletler, yanıt verenlerin sadece yüzde 26'sının güvenilir bulduğu Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı'ndan (AGİT) biraz daha iyi bir konumda.
TÜRKLERİN YÜZDE 70 HÜKÜMETİN İÇ SORUNLARLA İLGİLENMESİNİ İSTİYOR
Türkiye'nin Algıları Araştırması, Türkiye kamuoyunda dış politikayla ilgili güçlü bir izolasyonist eğilimi de gözler önüne serdi. Yanıt verenlerin yüzde 70'i Türkiye'nin ilk önce kendi iç sorunlarıyla ilgilenmesini isterken, sadece yüzde 20'si Türkiye'nin Orta Doğu, Balkanlar ve Orta Asya'da daha aktif bir rol oynamasını talep etti. Yanıt verenlerin çoğu (yüzde 51) mevcut dış politikayı onaylamazken, yüzde 41'i onaylamakta. Onaylayanların yüzdesi, belirli politika alanlarından söz edildiğinde daha da düşmekte; Türkiye'de hükümetin Rusya ile ilişkileri yürütme şekli yanıt verenlerin yüzde 38'i tarafından onaylanırken, komşu ülkelere yönelik politikaları onaylayanlar yüzde 35'e, göç politikasını onaylayanlar yüzde 32'ye geriledi.
"TÜRKLER, ULUSLARARASI MESELELERDE RUSYA İLE DEĞİL, BATI İLE İŞBİRLİĞİ İSTİYOR"
Türkler, uluslararası ilişkiler konusunda Türkiye'nin tek taraflı hareket etmesini tercih ediyor. Türkiye'nin uluslararası konularda kiminle işbirliği yapmasını istedikleri sorulduğunda yüzde 29'u yalnız hareket etmesini istediğini belirtirken, yüzde 25'i Avrupa Birliği ülkeleri ile yüzde 14'ü ABD ile işbirliği yapmasını istediğini belirtti. Bu iki oran bir araya getirildiğinde batı ülkeleriyle işbirliği yapmayı tercih edenlerin oranı yüzde 39'a varıyor. Yanıt verenlerin yüzde 10'u Türkiye'nin Orta Doğu ülkeleri ile işbirliği yapmasını isterken, sadece yüzde 4'ü Rusya'yı tercih etmiş.
SURİYE'YE BİRLİK GÖNDERMEYE DESTEK AZ
Ankete cevap verenlerin yüzde 57'si Suriye'de Esed rejimine karşı mücadele veren kuvvetleri destekleyecek askeri bir müdahaleye karşı çıkmakta; yüzde 29'u askeri müdahaleyi destekliyor. Bir askeri müdahale olması durumunda Türkiye'nin ne yapması gerektiği sorulduğunda yanıt verenlerin yüzde 37'si Türkiye'nin tamamen bu işin dışında kalması gerektiğini söylerken, yüzde 30'u Türkiye'nin müdahaleyi askeri olmayan yollarla desteklemesi gerektiğini ve yüzde 17'si ise aktif şekilde koalisyona katılması gerektiği yönünde görüş açıkladı.
Türkiye'nin bir tampon bölge oluşturmak üzere Suriye'ye birlik göndermesi fikri, bölge halklarının IŞİD'e karşı korunmasını amaçlayan bir durum olması hariç tutulduğunda, Türk halkı tarafından desteklenmediği görüldü. Genel olarak sorulduğunda cevap verenlerin sadece yüzde 29'u tampon bölge fikrini destekliyor. Sorular detaylandırıldığında yüzde 35'i Suriyeli muhalifleri Esed rejimine karşı korumak için Türk birliklerinin tampon bölgeye katılmasını, yüzde 37'si bölgede bir Kürt bölgesinin oluşmasını engellemek için PYD'ye karşı bir tampon bölge oluşturulmasını destekleyeceğini söyledi. Çoğunluk, hangi senaryo geçerli olursa olsun birlik yollamaya karşı çıksa da, Türklerin yüzde 47'si bölge halkını IŞİD'e karşı korumak için bir tampon bölge oluşturmak üzere birlik yollama fikrini desteklerken, yüzde 42'si ise buna taraftar değil.
ÇOĞUNLUK SURİYELİ MÜLTECİLERDEN ENDİŞELİ
Araştırmaya katılanların yüzde 76'sı göçmenlerin Türkiye'ye iltica amacıyla geldiğine inanırken, yüzde 32'si çalışmaya geldiğini, yüzde 23'ü sosyal yardımlardan faydalanmak için geldiğini ve yüzde 21'i aile üyeleriyle birleşmek için geldiğini düşünüyor. Cevap verenlerin çoğu (yüzde 41) Türkiye'de 'çok fazla' yabancı olduğuna inanırken, yüzde 25'i 'çok ama fazla değil', yüzde 25'i 'fazla değil' yanıtını vermiştir. Araştırma ayrıca toplumun çoğunluğunun, çeşitli bölgelerden gelen mülteciler konusunda endişe duyduğunu ortaya koydu. Cevap verenlerin yüzde 54'ü Türki Cumhuriyetler ve eski Sovyet ülkelerinden gelenlerden, yüzde 64'ü Afrika ülkelerinden gelenlerden, yüzde 84'ü Suriye'den gelen mültecilerden endişe duyuyor.
TÜRKİYE'DEKİ ALGI ARAŞTIRMASINA ABD BÜYÜKELÇİLİĞİ DESTEĞİ
Ankara'daki Amerikan Büyükelçiliği'nin finansal desteği ile GMF tarafından gerçekleştirilen Türkiye'nin Algıları Araştırması soruları GMF Ankara Ofisi çalışanları ve merkezi İstanbul'da bulunan bağımsız bir araştırma kuruluşu olan Infakto RW çalışanlarından oluşan bir proje ekibi tarafından hazırlandı. Araştırmanın saha çalışması, 4 Temmuz ile 13 Temmuz 2015 tarihleri arasında bin 18 kişi ile yapılan yüzyüze mülakatlar aracılığıyla gerçekleştirildi. Örneklem çerçevesi yetişkin Türklerin çapraz bir kesitini temsil edecek şekilde tasarlanmış ve çoklu aşamalı tabakalı örnekleme yoluyla 16 ilde ve 125 mahallede gerçekleştirildi.
CİHAN