Avrupa Parlamentosu; Türkiye'ye sert müeyyide uygulanması, Türkiye ile üyelik müzakerelerinin kesilmesi, yardım fonlarına son verilmesi, silah satışının durdurulması ve çok sert ekonomik müeyyideler getirilmesini talep etti.
AB Dış İlişkiler Yüksek Temsilcisi Josep Borrell, "Türkiye ile AB ilişkileri tarihi bir dönemece girdi. AB Konseyi, çok zor kararlar almak durumunda kalacak. Önümüzdeki günlerde uygulanacak politikalar çok belirleyici olacak." dedi.
"İNSAN HAKLARI VE HUKUK DEVLETİ GERİLEDİ"
Avrupa Parlamentosu (AP) Genel Kurulu'nda yapılan "Türkiye" konulu oturumun başında söz alan Borrell, "Avrupa şimdi yeni bir durumla, imparatorlukların uyanışı ile karşı karşıya. En azından 3 tanesini söyleyebiliriz. Geçmişteki Rusya, Çin ve Türkiye gibi büyük imparatorluklar uyanıyor, geri geliyor. Özellikle Türkiye. Bu yaz tansiyonun düşmesi için çaba harcadık, fakat ek çabalar gerekiyor. Durum ilerleme göstermedi." dedi.
TÜRKİYE, AB DEĞERLERİNDEN UZAKLAŞTI
Türkiye'nin sondaj gemisini geri çağırmasını "önemli bir iyi niyet adımı" diye niteleyen Borrell, "Türkiye'deki duruma gelince, insan hakları ve hukuk devleti alanlarında bir gerileme tespit ediyoruz. Hukukun bağımsızlığı ve tarafsızlığı, AB değerlerinden uzaklaşma gibi sebeplerle 2018'de Gümrük Birliği anlaşmasının yenileştirilmesi görüşmeleri askıya alınmıştı." ifadelerini kullandı.
"Türkiye ile ilişkilerimiz tarihi bir dönemden geçiyor. Çok açık ki çözüm Türkiye ile çatışmaya giderek gelmeyecek." diyen Borrell, "Türkiye ile ilişkilerimizi global bir şekilde ele almalıyız. Gelecekte nasıl bir hâl alacak bunu konuşmalıyız. Bu mesele acil bir hâl aldı. Henüz yaptırımlar konusunda ortak bir karar alınamadı." dedi.
AVRUPA PARLAMENTOSU'NDA "TÜRKİYE'YE MÜEYYİDE UYGULANSIN" SESLERİ
Amerika'nın Sesi'nde yer alan habere göre, birbiri ardına söz alan milletvekillerinin konuşmaları, Ankara'nın Suriye, Libya ve ardından Doğu Akdeniz'de uyguladığı politikaların, Türkiye ile AB'nin arasındaki uçurumu derinleştirdiğini gösterdi.
Söz alan AP milletvekilerinin tamamına yakını, "Türkiye'nin Yunan kara sularında yasadışı arama yapmasını kınadıklarını, AB üyesi Yunanistan ve Kıbrıs'a tam destek verdiklerini" belirtirken, "Türkiye'ye verilen fonların kesilmesini, Gümrük Birliği görüşmelerinin durmasını, Türkiye ile üyelik görüşmelerinin de tamamen sona ermesini" istedi.
AKP HÜKÛMETİ BASIN VE İFADE ÖZGÜRLÜĞÜNÜ HİÇE SAYDI
Görüşmelerde vekiller, "Ankara Hükûmeti'nin sadece dış politikada değil, iç politikada da demokrasi ve hukuku hiçe saydığını, avukat Ebru Timtik'in açlık grevinde öldüğünü, Osman Kavala'nın ve Kürt yöneticilerin hapislerde olduğunu, basın ve ifade özgürlüğünün de hiçe sayıldığını" belirtti.
AP'li vekiller, "Türkiye'ye dürüst olunması gerektiğini, AB'de hiçbir ülkenin Türkiye'nin tam üyeliğine destek vermeyeceğini, Türkiye'nin din, kültür ve değerler açısından Avrupalı olmadığının artık yüzüne söylenmesi gerektiğini" savundu.
Türkiye'nin tezlerinin de dinlenerek, AB, Yunanistan ve Türkiye'nin çıkarlarına uygun barışçıl bir çözüm bulunması gerektiğini savunan tek konuşmacı Alman Sol Parti'den (Die Linke) AP'ye giren Özlem Demirel oldu.
"YETKİMİZİ AŞAN TALEPLERİNİZ VAR"
Milletvekillerinin eleştirilerini yanıtlamak üzere yeniden söz alan Dışişleri Yüksek Temsilcisi Borrell, "Bazılarınız benim yetkilerimi hatta Konsey'in yetkilerini aşan taleplerde bulundunuz. Mesela silah satışının durdurulması. Bu her üye ülkenin kendi kararı ile olabilir. Umarım ulusal parlamentolarınıza bunu sorarsınız. AB'nin böyle bir kapasitesi yok." yanıtını verdi.
Dönem Başkanı Almanya'yı temsilen eleştirilere cevap veren Alman Devlet Bakanı Michael Roth, "Lütfen, Türkiye'nin sadece (Cumhurbaşkanı Recep Tayyip) Erdoğan olmadığını, sivil toplumun gözlerinin üzerimizde olduğunu unutmayın. Türkiye'de toplum bölündü. Hukuk devleti, ifade özgürlüğü, basın özgürlüğü geriledi, bunları biliyoruz." dedi.
"DİN, AB NEZDİNDE TARTIŞMA MEVZUU OLAMAZ"
"Burada bir şeyi kabul etmiyorum. Din konusu, AB nezdinde gündeme getirilmemeli." diyen Roth, "Biz din özgürlüğü üzerine kurulmuş bir birliğiz. Topraklarımızda milyonlarca Müslüman yaşıyor. Bu söylemi Türkiye'ye karşı kullanamazsınız. Almanya, dönem başkanı olarak, bu gerilimi bitirmek için elinden geleni yapıyor ve yapmaya devam edecek." diye konuştu.