Merkez Bankası'nın da TL'nin değer kaybetmesini önleyecek adımlar atmakta gecikmesiyle, ekonomideki sorunlar derinleşirken, uzmanlar uçuruma doğru gidişi durdurmanın yolu olarak uluslararası piyasalarda oluşmuş olan olumsuz algıyı değiştirme gerekliliğine işaret ediyor.
Dünya Gazetesi yazarı Osman Ulagay, 17 Ekim tarihli yazısında, "Türkiye iflasa mı gidiyor" sorusunu yöneltiyor. Albayrak'ın istifasını 'hazin' olarak nitelendiren Ulagay, "Şimdi gelinen noktada Berat Bey’in herkesle adeta alay ederek tekrarladığı 'Dolar iner de, çıkar da, ben ona bakmıyorum' anlayışının yerini farklı bir anlayışa bırakacağı ve TCMB’nin yeni başkanı Ağbal’ın bu görevi kabul ederken ileri sürdüğü koşulların kendisini bu göreve getiren kişi tarafından kabul edildiği söyleniyor. Bu söylenti bile döviz fiyatlarının biraz gerilemesine yetti aslında" yorumunu yaptı.
Ulagay yazısını şu ifadelerle sürdürdü:
"Türk Lirası'nın 2020 yılında dünyada en çok değer kaybeden paralardan biri olması ve TCMB’nin bu gidişi değiştirecek adımları atmaktan çekinmesi Türkiye’yi çok tehlikeli bir noktaya getirdi. Uçuruma doğru gidişi durdurmak için uluslararası piyasalarda oluşmuş olan olumsuz algıyı değiştirmek gerekiyor.
Yaşanan son gelişmeler üzerine Wall Street Journal gazetesinde yayınlanan David Gauther Villars imzalı yazıda şöyle deniyor: 'TCMB’nin yeni başkanı Mr. Ağbal, 20152018 arasında maliye bakanı olarak görev yaparken işini iyi bilen bir teknokrat olarak tanınıyordu ama şimdi TCMB Başkanı olarak görev yaparken kendinden önce bu göreve gelenler gibi onun da Mr. Erdoğan’ın müdahaleleri nedeniyle düşündüklerini yapabileceğinden kuşku duyuluyor.'
Türkiye ekonomisinin uçurumun kenarına geldiği noktada çıkış yolunu bugüne kadar kimin tıkadığı aslında belli ama onu görevden alacak kimse yok."