Türkiye’nin bu adımını Sputnik’e değerlendiren emekli Tümamiral Cem Gürdeniz de aynı görüşte ve “Doğu Akdeniz Konferansı için yapılması da yanlıştır” diyor.
Yunanistan’ın Doğu Akdeniz’de değil sadece Ege’de Türkiye’nin muhatabı olması gerektiğinin altını çizen Gürdeniz, Atina’nın ‘sahte tatbikat’ Navtex’leri ile Türkiye’yi kandırdığını da ileri sürüyor. Gürdeniz, Oruç Reis gibi sembolik bir geminin ‘iyi niyet göstergesi olarak altı aylığına Antalya Körfezi’nde görevlendirilmesinin ‘Yunanistan'ı daha şımarık ve küstah bir hale getireceğini’ savunuyor.
‘Türkiye’nin Doğu Akdeniz’deki haklarından vazgeçtiği anlamına gelmez’
Polis Akademisi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mehmet Şahin ise bu adımın bir ‘iyi niyet göstergesi’ olarak yorumlanabileceğini ifade ediyor. Sputnik’e değerlendirmelerde bulunan Prof. Dr. Şahin, “Türkiye yeni süreçte hem Avrupa ile hem ABD ile çalışma isteğini ortaya koyuyor. Ama bu, Türkiye’nin Doğu Akdeniz’deki haklarından vazgeçtiği anlamına gelmez. Türkiye hem diplomasiyi sürdürmek hem de haklarını korumak istiyor” diyor.
12 Ekim'de Doğu Akdeniz'de görevlendirilen Oruç Reis’in 30 Kasım'da Antalya'ya dönmesi, AB ve NATO cephesinde olumlu karşılanmıştı. Bu hamlenin AB Liderler Zirvesi öncesi bilinçli olarak atıldığı değerlendirmeleri yapılmıştı.