Raporda, hemen her gün, çoğunlukla güneydoğudan gelen can kayıplarına ilişkin haberler ile medya mensuplarına yöneltilen tehditlerin fiziksel saldırıya dönüşmesinin, siyasi kutuplaşmayı daha da derinleştirdiğine vurgu yapıldı.

Raporda, tırmanmaya devam eden terör ile kurulamayan koalisyon hükümeti sonrasında seçimlerin tekrarı kararının, toplumsal barışa yönelik olarak ülkede ciddi tehdit algısı yarattığına da dikkat çekildi. “Gazetecilerin saldırıya uğraması, işlerinden olması, internet sitelerinin kapatılması ajans ve gazete ofislerinin baskına uğraması, gazetecilerin gözaltına alınması, basın özgürlüğü ile bağdaşmayan ve haber hakkını engelleyen gelişmeler olmuştur.” denilen raporda, iktidar partisinin koalisyon seçeneğini dışlamasının bazı üst düzey kişi ve siyasilerin medyayı, iş adamlarını, rakip siyasetçileri ve toplum kesimlerini hedef göstermelerinin, ülkedeki kamplaşmayı arttırmakla kalmayıp fiili saldırıları da beraberinde getirdiği belirtildi.

Rapora yansıyan haberlerden derlenen verilere göre, Eylül ayında, sansür başlığı altında, 3 gazetecinin akreditasyon nedeniyle habere ulaşması engellenirken, 24 internet sitesine erişim engeli getirildiği, 2 kadın 35 erkek gazeteci olmak üzere 37 kişinin gözaltına alındığı, 10 basın mensubu hakkında suç duyurusunda bulunulduğu, 2’si hakkında dava açılıp, 1 kişi hakkında ise hapis cezası verildiği belirtildi. Verilerde, toplamda 13 adli işlemin 9’unun hakaret nedeniyle açıldığı hususu da yer aldı.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın bir televizyon konuşması sırasında istikrar için tek parti gerektiği vurgusu üzerine Hürriyet gazetesinin internet sitesinde, haberin verilişini bahane eden bir grup tarafından, gazetenin İstanbul merkez binasına 2 kez Ankara matbaasına da 1 kez saldırıda bulundukları saldırganların camları kırıp sloganlar attığı, Ankara’daki saldırıda AK Partili bir milletvekilinin yer aldığı hatırlatılarak, gelişmelerin ülke bazında endişelerin yoğunlaşmasına neden olduğu kaydedildi. Raporda gazetenin yazarı Ahmet Hakan Coşkun’un ayın son günü içlerinde 3 kişinin AK Parti üyesi olduğu belirlenen 4 saldırgan tarafından darp edildiği ve hastaneye kaldırıldığı da kaydedildi.

Raporda, gazetelerin ajansların resmi sosyal medya hesaplarına veya internet sitelerine ulaşımının engellenmesinin yanı sıra sansürün artık daha doğrudan uygulanmasına örnek olarak, Türk Telekom bünyesinde faaliyet gösteren TTNet’in Tivibu dijital yayın platformunun Bugün TV, Samanyolu Haber ve Mehtap TV’nin yayınlarına gerekçesiz olarak son vermesi gösterildi.

Cumhurbaşkanı ve ailesine hakaret iddiasıyla açılan davaların hız kesmeden sürdüğü kaydedilen raporda, basın kuruluşlarının diğer basın kuruluşlarına yönelik hedef göstermelerinin, siyasetçilerin bu amaçlı söylemlerine geniş yer vermelerinin ‘yakışıksız olduğu kadar üzücü sonuçlara’ yol açmakta olduğunun da altı çizildi.

AB Sivil Düşün Programı çerçevesinde Gazeteciler Cemiyeti tarafından yürütülen ÖiB projesi ile ifade ve basın özgürlüğü ihlalleri aylık raporlar halinde kayıt altına alınıyor.

CHA