ABD’nin yaptırım tehditlerine rağmen Rusya, TürkAkım 2 ve Kuzey Akım 2 boru hatlarıyla Avrupa’ya gaz ihracatını artırma planını devreye soktu.

Rus gazını 1224 km’lik boru hattıyla Baltık Denizi’nin altından Almanya’ya taşıyan 55 milyar m3 kapasiteli Kuzey Akım 1 projesinde, 2011’den bu yana gaz akışı devam ediyor. Kuzey Akım 2 projesinde de sona yaklaşıldı. 8 milyar dolarlık projede deniz kesiminde hattın yaklaşık 1000 km’lik kısmı tamamlanırken, kara kısımlarındaki gönderim ve alım terminallerinin inşaatında sona geliniyor.

Berlin’de düzenlenen toplantıda konuşan Alman enerji uzmanı Dr. Wolfgang Peters, ABD’nin sıvılaştırmış doğalgazıyla Rus boru gazının rekabeti aracılığıyla Avrupa’nın fiyatları düşürebildiğini söyledi.

Peters, Türkiye’nin aynı miktardaki gaza her yıl Avrupa’ya göre 4 milyar dolar fazla ödeme yapmak zorunda kaldığını ifade etti. Peters, Türkiye’nin de ucuz gaz temin edebilmesi için Avrupa gaz piyasasıyla entegre olabilmesi, gaz depolama kapasitesini artırması ve gazı alım satımını yapabilmesi gerektiğine dikkat çekti.

Yapılan hesaplamalar, Avrupa’da doğalgaz talebinin önümüzdeki 20 yılda 480 milyar m3 civarında dengede kalırken, üretimin yarı yarıya azalacağını gösteriyor. 

Bu da Avrupa’nın yaklaşık 120 m3 ilave doğalgaz ihtiyacını ortaya çıkarıyor. Bu nedenle Almanya, ABD’nin ve Avrupa Birliği içinde ABD’nin yakın olduğu ülkelerin baskı ve itirazlarına rağmen Kuzey Akım 2 projesinden geri adım atmıyor.

Kuzey Akım 2 projesi sözcüsü Jens D. Müller, boru hattının deniz kesimi inşaatı için Almanya, Finlandiya, Rusya ve İsveç’teki tüm izin süreçlerinin tamamlandığını ancak Danimarka’da sorun yaşadıklarını dile getirdi. Danimarka’ya ilk izin başvurusunu 3 Nisan 2017’de yaptıklarını ancak talep üzerine alternatif güzergah için 10 Ağustos 2018’de tekrar başvuru yaptıklarını kaydeden Müller, bu ülkenin kendilerinden üçüncü başvuruyu talep ettiğini belirtti. Güzergâhların zaten Danimarka hükümetinin tavsiyesiyle belirlendiğini aktaran Müller, Bornholm Adası’nın güneyinden ve kuzeyinden geçen iki proje için izin gelmemesi nedeniyle temyize gideceklerini söyledi. Alternatif hattın Danimarka Münhasır Ekonomik Bölgesi’nden geçtiğini belirten Müller, ABD’nin siyasi baskısının söz konusu olduğuna işaret etti.