Demokratik Sol Parti (DSP) Genel Başkan Masum Türker, 2 hakimin verdiği kararlardan dolayı tutuklu olmasının Türkiye'nin ayıbı olduğunu söyledi. Türkiye'de hukuka güvenin kalmadığını, basının, işverenin özgür olmadığını ifade eden Türker, medyası özgür olmayın bir ülkede bireyin ve toplumun özgür olamayacağını vurguladı.
DSP Genel Başkanı Türker, Trabzon Gazeteciler Cemiyeti'nde düzenlediği basın toplantısında, Türkiye'nin, geleceğindeki değişimi, dönüşümü sağlayacak bir seçime hazırlandığını belirtti. Bu seçimin Türkiye'nin gelecek 50 yılını etkileyeceğini anlatan Türker, seçim sonuçlarının, bölgeyle yeni bir yönetim arzının oluşturulması, federal bir yapıya geçilmesi ve Türkiye'nin rejiminin değişimine kadar sonuçlara gebe olduğunu ifade etti.
Partisinin seçim vaatlerini de sıralayan Türker, hedeflerinin barajı geçmek olduğunu dile getirdi. Türkiye'nin her alanda hızla itibar kaybettiğine dikkat çeken Masum Türker, şöyle konuştu: "Türkiye'nin 2 hakiminin verdiği kararlardan dolayı tutuklu olması Türkiye'nin ayıbıdır. Şu anda Türkiye'nin, bu olaydan dolayı hukukuna güvenilmez ülkeler safına doğru gittiğini görüyoruz. Basın özgür değil, işveren özgür değil. Cumhurbaşkanı'nın, Sayın Aydın Doğan'ı ve Doğan Grubu'nu hedef alması doğru değil. Gazeteciler özgür değil, çünkü onların ücret gelirlerini, iş güvencelerini sağlayacak bütün mekanizmalar ortadan kaldırılmıştır. Birey özgürse toplum özgür olur. Medya özgürse birey de toplum da özgür olur. Basın özgürlüğü kriterlerine göre, Türkiye eğer BM'ye kayıtlı 190'a yakın ülke içerisinde 166'ncı sıradaysa Türkiye'nin ne kadar gerilediğini ortaya koyuyor."
'GENELKURMAY BAŞKANI'NIN ORTADA OLMAMASI TESADÜF DEĞİL'
Hükümetin iktidarı kaybetme riski karşısında Suriye ile savaş dahi çıkartabileceğine dair iddialarını tekrarlayan DSP Genel Başkanı, "Allah bize önümüzdeki 2 haftayı kazasız belasız atlatmayı nasip etsin. Çünkü AK Parti iktidar olma olanağını kaybettiğini gördükçe yavaş yavaş ABD ve Suudi Arabistan tarafından talep edilen Suriye'ye kara harekatını yapma olasılığı yüksektir. Savaş çıkartıp seçimi erteleme noktasına bile gidebilirler. Ben bunu söyledim diye Başbakan 'nereden çıktı bu' diyor. Biz temennimizi söylüyoruz, o zaman çıkartmayın." ifadelerini kullandı.
Genelkurmay Başkanı Necdet Özel'in bir haftadan fazladır ortada olmadığına dikkat çeken Türker, sözlerine şöyle devam etti: "Hasta, ameliyatlı da olsa Genelkurmay vasıtasıyla hasta haliyle ameliyat olduğunu gösteren bir fotoğraf, bir bildiri ya da seçilmiş olan birkaç televizyon tarafından kamerayla görüntülenmesi gerekiyor. Bu bir tesadüf değil. Tam Suriye'de uçağın düşürüldüğü, Suriye ile ihtilafın konuşulmaya başlandığı ve Kenan Evren'in ölümüyle ilgili törenin yapılacağının gündeme geldiği günlerde aniden eğer Genelkurmay Başkanı hastayım diye ortadan çekiliyorsa, şeffaflık açısından şüphelenmekte haklıyız. Türkiye dışından yabancılar bizi arıyor, 'savaş çıkma olasılığı var mı?' diye soruyorlar. Ve bugüne kadar bir güven verilmiş değildir."
'SİSİ'YE MEKTUP KEŞKE TÜRKİYE CUMHURİYETİ ADINA YAZILSAYDI'
Masum Türker, Mısır'ın devrik lideri Muhammed Mursi ve İhvan yöneticilerine verilen idam kararlarını da tasvip etmediklerinin altını çizdi. Bu konuda Sisi'ye mektup gönderdiğini hatırlatan Türker, "Bu idamların yanlış olacağını, Türkiye'nin bundan geçmişte zarar gördüğünü anlattım. Bu konuda değişiklik yapılmasını istedik, inşallah değiştirirler. Ama gönül isterdi ki böyle bir mektup bizim yerimize Türkiye Cumhuriyeti adına yazılsaydı. Niye yazamıyorlar; çünkü Türkiye şu anda 3 ülkeyle kavgalı, büyükelçimiz yok. Mısır, İsrail ve Suriye. Onun için bu seçim önemli. Bu ilişkileri düzeltecek, Türkiye'ye ileriye götürecek bir yapıya kavuşmamız gerekiyor." dedi.
Başkanlık sistemine de karşı olduklarını anlatan Türker, parlamenter sistemi akıllı telefona benzeterek, başkanlık sistemine geçişin akıllı telefonları bırakıp, manyetolu telefona dönmek gibi olacağını sözlerine ekledi.
CİHAN