Gediz Üniversitesi Mütevelli Heyeti Başkanı Işılay Saygın'ın, kadınların kendi soyadını evlendikten sonra da kullanabilmesini sağlaması gibi Devlet bakanlığı sırasında Medeni Kanun'da yaptırdığı değişiklikler ve Türkçenin korunması için attığı adımlar unutulmadı. Plaket ve çiçekle teşekkür edilen Saygın, "Ulu önderimize ve milletimize layık olmaya çalıştım." dedi.
Saygın, bakanlığı dönemindeki hizmetlerinden dolayı yıllar sonra peşpeşe sürprizler yaşadı. İlk olarak Kıbrıs-Irak-Balkanlar-Avrasya Türk Edebiyatları Kurumu (KIBATEK), Türkçenin korunup geliştirilmesine yönelik gayretleri dolyısıyla teşekkür plaketi verdi. KIBATEK Onursal Başkanı Dr. Feyyaz Sağlam, Genel Başkan Dr. Mevlüt Kaplan, Genel Başkan Yardımcısı Leyla Işık, Sivil Toplum Örgütleri Koordinatörü Dr. Fadıl Ünal, Yönetim Kurulu Üyesi Gazi Keskin ve Genel Sekreter Güzin Oralkan, Saygın'ın Türkçeye büyük katkısı olduğuna dikkat çekti. Dr. Ünal, "Devlet bakanlığı görevinde, dilimizin yabancı kelimelerin olumsuz etkilerinden korunması için attığı adımları, seneler geçmesine rağmen hiç unutmadık. Türkçemizin hem korunmasında hem de bilim, sanat ve kültür dili olarak gelişmesinde Işılay Saygın'ın payı büyüktür. Bu nedenle şükranlarımızı sunuyoruz. Ne kadar teşekkür etsek az." dedi.
Devlet eski Bakanı Saygın'a bir teşekkür de Türk Medeni Kanunu'nun kabulünün 90. yıldönümünde, Gediz Üniversitesi Mütevelli Heyeti üyelerinden geldi. Kadınların evlendikten sonra kendi soyadını kullanabilmesini sağlayan değişiklik başta olmak üzere Medeni Kanun'da pek çok önemli düzenlemeye imza atan Saygın'a, heyet adına Opr. Dr. Nazan Pedükcoşkun çiçek takdim etti.
Işılay Saygın da 20 yıllık siyaset yaşamında ve daha sonra Atatürk'e ve millette layık olmaya çalıştığını belirterek, şunları söyledi: "Atatürk'ün armağanı Türk Dil Kurumu ile Türk Tarih Kurumu'nun da çatısı altında bulunduğu Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumu, Devlet bakanlığım sırasında bana bağlıydı. Atamızın, 'Türk dili, Türk milleti için kutsal bir hazinedir.' sözünü rehber edinerek. ana dilimizi koruma amaçlı birçok proje yürüttük. Türkçenin korunmasına ilişkin kanun tasarısı hazırladık. Hedefimiz, başta gençlerimiz olmak üzere toplumumuza dilimizi doğru kullandırabilmekti. Ulu önderimizin armağanı Türk Medeni Kanunu'nu da günün şartlarına uyarladık. Bu kapsamda aile reisliğini kaldırıp temsil yetkisini, eşlerin her ikisine birlikte verdik. Eşlerin, oturacakları evi beraber seçecekleri hükmünü getirdik. Yine kadınlarımıza, soyadlarını evlendikten sonra da kullanabilme imkanı tanıdık. Velayette ve mal rejiminde onları koruyan değişikliklere gittik. Aile mahkemelerinin kurulması çalışmalarını da yine o dönemde başlattık. Bu yöndeki çabalarımız hala sürüyor; Gediz Üniversitesi Türkçe Öğretim Merkezi ile Gediz Üniversitesi Kadın ve Aile Araştırmaları Merkezi bunun en güzel örnekleri." CİHAN