Bloomberg’de yer alan habere göre Telia, ifade özgürlüğü konusundaki endişelerin yer aldığı bir açıklamayı 27 Eylül’de yayınladı. Açıklamada, Turkcell yönetimiyle ‘aktif bir diyalog’ halinde olunduğu bilgisi verilirken gizlilik ve ifade özgürlüğü konularına yaklaşımın dikkatlice izlendiği vurgulandı.
9 Aralık’ta bu kez Talia sözcülerinden Johanna Hansson bir açıklama yaparak, “Elbette bu çok ciddiye aldığımız bir problem. Ancak Turkcell yönetiminde yer almadığımız için alınan kararlara etkimiz kısıtlı” diye konuştu.
Turkcell’den verilen cevapta ise ‘diğer operatörler gibi’ yasal zorunluluklar olduğu belirtilirken, demokrasi, insan hakları ve özgürlüklere bağlı kalındığı kaydedildi.
Hükümet Telia’yı yönetimden atmıştı
İsveçli firma Telia, Turkcell’in ortaklarından Çukurova Holding AŞ’ye açtığı davayı 2011 yılında kazanmıştı. Dava, Çukurova’nın daha önce anlaşıldığı gibi Telia’ya kontrol hisseleri satmaması üzerine açılmıştı. Çukurova, hisseleri Telia yerine Rus milyarder Mikhail Fridman’a satmıştı. Davayı kaybeden Turkcell, ödemesi gereken 932 milyon doları ödememişti.
Karardan bir yıl sonra hükümet, çıkardığı bir düzenlemeyle İsveçli şirketi Turkcell yönetim kurulundan atmıştı. Şu anda yönetim kurulunda bulunan bütün üyeler hükümet tarafından atanmış durumda.
Ensar davaları rahatsız etmişti
Karaman’da çocuklara tecavüz skandalının ardından Türkiye’nin gündemine oturan Ensar Vakfı’na sponsor olduğu gerekçesiyle Twitter’da hücuma uğrayan Turkcell’in, firmayı eleştiren Twitter kullanıcılarına ‘savaş açması’ İsveçli ortağı Telia’yı da rahatsız etmişti.
Turkcell, bazı tweetlerin kaldırılması için başvuruda bulunmuş, ayrıca çok sayıda kullanıcıya da dava açmıştı.
Şirketin medya ilişkileri müdürü Henrik Westman, durumu “Turkcell’in Twitter’ı sansürleme niyetinden endişe duyuyoruz” diye yorumlamıştı.