Erzurum'da 10 Haziran'da yapılacak şölenin bayram havasında geçmesini temenni eden Öztürk, şunları kaydetti: "O tarihte burada olmayacağım ama yararlı olacağını, şenlik havasında geçeceğini ümit ediyorum. Hakikaten sadece bir uluslararası kültür faaliyetinin Erzurum uzantısı değil bizim için ayrı bir eğlence alanı oluyor. Herkes bu işe büyük coşkuyla katılıyor. Bu büyük bir kültür organizasyonu. Dünyada evrensel diller çok fazla değil. Türkçe de onlardan bir tanesi neden olmasın.
Dünyada yaklaşık 200 milyona yakın insan Türkçe konuşuyor ama bunu böyle etkinliklerle dünyanın dört bucağına yaydığımız zaman çok uzak olmayan orta vadede Türkçe de diğer İngilizce, İspanyolca, Arapça, Rusça gibi büyük dillerden olmaması için hiçbir sebep yok. O bakımdan bununla gurur duyuyoruz, duymalıyız."
Tertip Komite Başkanı Selim Ay da her yıl haziran ayında bayram havasında Türkçe Olimpiyatları'nı organize ettiklerini ifade ederek, "Uluslararası Dil ve Kültür Festivali kapsamında 11. Türkçe Olimpiyatları bu yıl 'evrensel barışa doğru' sloganıyla Türk insanının hizmetine sunulacak" dedi.
"Türk okulları dünyada marka haline geldi"
Dünyanın farklı ülkelerinde Türkçe'yi en iyi öğrenen öğrencileri ödüllendirmek maksadıyla her yıl gerçekleştirilen Türkçe Olimpiyatları'nda bu yıl 140 ülkeden 2 bin finalist öğrencinin maharetlerini sergileyeceğini vurgulayan Ay, şöyle devam etti: "İzmir'de gerçekleştirilen kültür şöleni, insanımızın, Türk halkının bu konuyu ne kadar sahiplendiğini, her geçen yıl kıymetini ne kadar anladığını ve ne kadar önemsediğini göstermektedir. Geçen yıl İstanbul'da bir kültür şöleni gerçekleştirildi. 600 bin katılımcı stantları ziyaret etti. Bu yıl İzmir'de tertip edilen organizasyonu üç günde 3 milyonun üzerinde katılımcı, orada çocuklarımızla kucaklaştı. Çok büyük ilgi gösterdiler. Türk okulları, 21. yılını yaşıyor. İlk başlarda bu kadar büyük kapsamlı olacağı tahmin edilmiyordu. Bu okullardan mezun olanlar sadece rehber olarak görev yapmıyor, devlet kadrolarında iş adamı olarak da karşımıza çıkabiliyorlar. Türk okulları dünyada marka haline geldi. Eğitim kalitesi, insanlara verdiği değer, mevcut ülkelerde bürokratların, devlet başkanlarının çocuklarını okullarımızda okutmak istemesiyle anlaşılıyor."