Türk gençlerinin yüzde 85'inin aralarında Almanca konuştuğunu, derslere katılımın yüzde 30'lara düştüğünü bildiren Eğitimci-Yazar Mehmet Önel, "Türkçe için tehlike çanları çalıyor. Türkçeyi korumazsak gelecek nesiller hesap sorar." dedi. AB'nin, 3 bin kişinin konuştuğu Samen gibi dilleri bile Avrupa Diller Listesi'ne dahil edip koruduğunu bildiren Önel AB'ye, "Avrupa'da 5 milyon insanın konuştuğu dünyanı en büyük dillerinden Türkçeyi neden hala Avrupa Diller Listesi'ne almıyorsunuz?" diye sordu.
Eğitimci – Yazar Mehmet Önel, Almanya'da Türkçe derslerine katılımın yüzde 30'lara kadar düştüğünü, gençlerin yüzde 85'inin aralarında Almanca konuştuğunu hatırlatarak, "Türkçe için tehlike çanları çalıyor. Anadil Türkçeyi korumazsak gelecek nesiller hesap sorar." dedi. Eğitim Danışma Kurulu Dernek Başkanı, tecrübeli eğitimci Önel, Referans Dergisinin ATİB Genel Merkezinde gerçekleştirdiği "Kültür-Sanat ve Edebiyat Sohbetleri" çerçevesinde bir konferans verdi.
"Türkçenin Avrupa'da bugünü ve yarını" konulu konferansta Önel, "Türkçenin geleceğini nasıl garanti altına alabiliriz?" sorusuna cevap aradı.
TÜRKÇE ALMANCADAN ÇOK DAHA GENİŞ BİR COĞRAFYADA KONUŞULUYOR
Türkçenin dünyanın en çok konuşulan dillerinden biri olduğunu hatırlatan Önel, "UNESCO araştırmalarına göre Türkçe dünyadaki en büyük 10 dilden biri. Lehçeleriyle birlikte İngiltere'den Çin seddine kadar 230 milyon insanın konuştuğu bir dildir. Öte yandan Almanca konuşanların sayısı 120 milyon kadardır. Türkçe Almanya'da, Almancadan sonra en çok konuşulan ikinci anadildir." dedi.
Türkçe'nin 11.yüzyılda, Divan-ü Lügat-i Türk yazıldığından beri yazılı dilde olduğunu kaydeden Önel, Almancanın ise Martin Luther'in 1636'da İncil'i Almancaya çevirmesiyle Almanca dil birliğinin sağladığını ve yazım diline geçtiğini belirtti. Önel, "Dünya diller haritasında tam tersine Almanca Türkçeden daha ileridedir. Niye? Çünkü Almanya sanayileşmiş, ekonomisi ileri bir devlet, dili kıymetli oluyor." diye konuştu.
3 BİN KİŞİNİN DİLİ AB DİLLER LİSTESİNDE, TÜRKÇE DEĞİL!
Almanya'daki okullarda Türkçenin serüvenini anlatan Önel, 2009 yılında yapılan düzenlemeyle "İkinci yabancı dil olarak Türkçe" dersi imkanının getirildiğini, ama bu dersin verildiği okullarda Anadil Türkçe dersinin kaldırıldığını kaydetti. Önel, "Oysa Portekizce, İtalyanca, Yunanca gibi diller hem anadil, hem seçmeli yabancı dil dersi olarak yapılıyor. Sebebini sordum. Bana dedikleri şu: Bu diller Avrupa Diller Listesi'nde, Türkçe deği.l" dedi.
Bu listenin 1958'de hazırlanıp 80'lerde ilaveler yapıldığı halde Türkçenin dahil edilmediğini bildiren Önel, "Avrupa'da 5 milyon insan Türkçe konuştuğu halde Türkçe hala bu listeye alınmamış. Estonya, Letonya dilleri alınmış. Avrupa dillerini koruma, yaşatma, yayma maddeleri var. Türkçe gibi bir dünya dilini Avrupa diller listesine almıyorsun, ama üç beş bin kişinin Samen dilini koruma altına alıyorsun. Almanya'daki 27 yerel dil de bu koruma altında, ama Türkçe değil. Bu bir ayrımcılıktır." açıklamasında bulundu.
"TÜRK GENÇLER ARALARINDA ALMANCA KONUŞUYOR"
Türk ailelerin Türkçe'ye sahip çıkmamasından yakınan Önel, KRV eyaletindeki 160 bin Türk öğrencinin ancak 58-59 bininin Türkçe derslerine katıldığını kaydetti. Derslere katılımın yüzde 30'lara düştüğünü kaydeden Önel, "Türkçe için tehlike çanları çalıyor. Türk gençlerinin yüzde 85 aralarında Almanca konuşuyor. Araştırmalara göre, Avrupa'daki Türkler kendi aralarında 200 civarında kelime ile konuşuyor. Türk kültürünün evi Türkçedir. Türkçe evi olmayan kültür yaşamaz. Anadili korumazsak gelecek nesiller hesap sorar." şeklinde konuştu.
TÜRKÇE ALMANYA'NIN DEĞİL, TÜRKLERİN SORUMLUĞUNDADIR
Almanya'da Almanca-İngilizce, Almanca-Fransa çift dilli 820 anaokulu olduğu halde Almanca-Türkçe anaokulu sayısının 21'de kaldığını aktaran Önel, Türkçenin korunması için yapılması gerekenleri sıraladı. Önel Türkçenin Avrupa Diller Listesi'ne alınması, çift dilli anokullarının arttırılması, velilere Türkçenin fayda ve gerekliliklerinin anlatılması, okul dışında STK'ların Türkçe öğretmesi, Türkçe internet sitelerinin hazırlanması gibi önlemleri saydı.
Önel, "Türkçe öğretimi Türklerin sorumluluğundadır, Almanya'nın değil. Öncelikle Türkçe'yi sevdirmeli, çocuklarımıza kitap alıp okumalı. Anne baba okulmalı ki çocuk da okusun. Türkçe masal ve müzik CD'leri hazırlanmalı. Yurtdışındaki Türklerin Türkçe eğitimi Türkiye'nin devlet politikası olmalı." diye konuştu.
TÜRK GAZETELERİNİN ÇEKİLMESİ TÜRKÇE ENDİŞESİNİN ARTIRIYOR
Selamlama konuşması yapan Referans Dergisi Genel Yayın Yönetmeni Orhan Aras ise derginin 27. sayıya ulaştığını bildirerek, "Avrupa'da şimdiye kadar çıkarılan dergiler arasında en uzun soluklularından biri oldu. Her sayıda bir dosya hazırlıyoruz. Referansın en önemli özelliği burada Türkçeyi yaşatmak. Gazetelerin birer birer çekilmesi insanlara müthiş bir karamsarlık getirdi, acaba Türkçe yok mu oluyor diye. Bir zamanlar Türk denilen Bulgarlar, Finler gibi sadece adımız mı Türk kalacak? Referans'ın kaygısı da bu." dedi. Yazar Mahmut Aşkar ise "50-100 sene sonra Avrupa'da Türklerden bahsedilecekse bunun yolu Türkçeden geçer. Türkçe olmazsa olmazımız haline gelmiştir." dedi. CİHAN