"Göçmenleri Avrupa'da zor günler bekliyor." diyen
Yeşiller Partisi
Meclis Grubu Göç ve Uyum Politikası Sözcüsü Memet Kılıç,
Almanya başta olmak üzere Avrupa'da sağcı, popülist,
yabancı düşmanı ve ırkçı hareketlerin güçlenmeye başladığına dikkat çekti. Kılıç, Cihan Haber Ajansı'na (Cihan) yaptığı açıklamada, "Büyük
halk partileri ise onlara yelken tutuyor. Bununla kendi partilerini kurtaracaklarını sanıyorlar." dedi. Türk asıllı Alman milletvekili, büyük partilerin bu tavrının ırkçı partilerin sisteme yerleşmelerine neden olacağı görüşünde.
Uyum Zirvesi'ni de eleştiren Kılıç, göstermelik bir zirve olduğunun altını çizerek şöyle devam etti: "Uyum Zirvesi ile
göçmenler bu toplumda söz sahibi olduğu yönünde umutlar veriliyor. Ama sonra yasalar onların aleyhine sertleştiriliyor. Göçmenlere yerel seçimlerde oy hakkının verilmesi gibi pozitif adımlar atılmalı. Bu çok önemli bir sinyal olurdu."
Kılıç, ilk Uyum Zirvesi'nden bu yana 4 yıl geçtiğine dikkat çekerek, bu kadar uzun sürede çok az olumlu sonuçlar elde edildiğinin; burada aslında aldatma ve oyalama söz konusu olduğunun altını çizerek, "Göçmenlere artık bu siyasi sembolik tavırlardan gına geldi." diye sözlerini tamamladı.
Sol Parti Federal Meclis Grubu Göç ve Uyum Politikası Sözcüsü Sevim Dağdelen ise bu zirvenin gündeminde gerçek uyum politikası olmadığını savunarak, "4. Uyum Zirvesi de, göstermelik ve şov amaçlı bir etkinlik olmaktan öteye gidemeyecek." dedi. Dağdelen, "Fakat Federal Hükümetin hedeflediği şov etkisi kısa sürede sönecek. Bugün tartışmanın merkezine, sözüm ona entegrasyon istemedikleri iddia edilen göçmenlere karşı polemiği yerleştirenler ve yeni ceza ve
yaptırımlar talep edenlerin düzenlediği bu zirvenin yapılmaması daha hayırlı olurdu. Bugün gerekli olan göstermelik şovlar değil, uyum politikasının temelden değiştirilmesidir." değerlendirmesinde bulundu.
Dağdelen ayrıca bugüne dek düzenlenen uyum zirvelerinde 'çok laf edildiğini', ama bunlardan bir sonuç çıkmadığını belirterek açıklamasında şunları belirtti: "Uyum politikasında temelden bir değişikliğe gidilmesinin zamanı çoktan gelmiştir.
Temel hakların birbiri ardından kısıtlanması yerine göçmenlerin haklarının genişletilmesi, yaptırım ve cezalarla tehdit yerine göçmenlere yeni olanaklar sunulması, dışlamayı ve ayrımcılığı derinleştirme yerine eşit siyasal-sosyal
katılım fırsatı tanınması gerekiyor."
(CİHAN)