Yeni yıla 2.3430 TL'den giren dolar kuru, hızla tırmanıp bazı günlerde psikolojik sınır şeklinde nitelendirilen 3 TL seviyesini de aşınca bankalardaki döviz tevdiat hesapları da arttı. Doç. Dr. Umut Halaç, yurtiçindeki mevduatların Türk Lirası'ndan (TL) daha fazla dövize kaydığını gördüklerini, dolarizasyondaki artışın 2005'ten bu yana en yüksek seviyeye ulaştığını ifade etti.
Yaşar Üniversitesi Ekonomi Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Umut Halaç, toplam yabancı para cinsinden mevduatlardaki artışlar çok olmamasına rağmen dolar cinsi mevduatların, özellikle genel seçimden sonra hızla arttığını belirtti. Doç. Dr. Halaç, "2014 ile 2015 Haziran ve Ağustos ayları karşılaştırması, bize dolar mevduatlarının haziranda yüzde 23, temmuzda yüzde 17 ve ağustosta da yüzde 16 oranında arttığını gösteriyor. Yatırımlarını faizde değerlendirmek isteyen ve Türk Lirası'ndaki güvensizlikten uzak durmaya çalışan kişilerin, dolar mevduatlarına yöneldiğini görüyoruz. Bankalardaki yabancı para birimlerinde faizde değerlendirilen toplam paranın Türk Lirası karşılığı ise 535 milyon 556 milyon liraya ulaşmış durumda." dedi.
Türkiye'nin içinde bulunduğu durum ve dünya çapında güçlenen dolar sebebiyle TL'nin değer kaybettiğine dikkat çeken Halaç, siyasi istikrarsızlık, erken seçim kararı ve yaşanan olaylar sebebiyle ortaya çıkan ekonomideki güvensizliğe dikkat çekti. Halaç, "Bu gibi durumlara ekonominin verdiği tepkiyi, Tüketici Güven Endeksi gibi endekslerle takip etmemiz mümkün. Bunlarla beraber bu tür güvensizlikleri gözlemlemenin bir diğer yolu da ülke ekonomisindeki dolarizasyon işaretlerini izlemekten geçiyor. Dolarizasyonun ilk etkilerini, TL'den kaçıp güvenceyi başka para birimlerinde, özellikle dolarda aramaya yönelen ülkelerde görebiliriz. TL'den kaçanlar, paralarının değerini korumak için dolar almaya, işlemlerini dolarla yapmaya, mevduatlarını dolar cinsinden tutmaya başlar. İşte tam bu noktada mevduat bankalarında yabancı para cinsinden ve özellikle de dolar cinsinden tutulan mevduatların son durumu düşündürücü." diye konuştu.
'GEÇEN YILA GÖRE ÇOK ARTTI'
Karşılaştırmada diğer çarpıcı bölümünse toplam yabancı para cinsinden mevduatların TL karşılığı kısmı olduğunu vurgulayan Umut Halaç, "TL'deki değer kaybının Nisan 2015'ten itibaren hızla arttığı ancak bunun yanında haziran, temmuz ve ağustos aylarında hem TL'deki değer kaybından hem de TL'ye uzaklaşmaktan dolayı geçen yıla göre artış oranlarının Haziran 2015 için yüzde 37'lere, Temmuz 2015 için yüzde 40'lara ve Ağustos 2015 içinse yüzde 42'lere kadar yükseldiğini görmekteyiz. Bankalardaki yabancı para birimlerinde faizde değerlendirilen toplam paranın TL karşılığı, 535 milyar 556 milyon liraya ulaşmış durumda. Geçen yıl bu rakam 377 milyar 249 milyon TL'ydi." şeklinde konuştu.
Buradan, ülkede dolarizasyon başladığı gibi bir sonuç çıkarmamak gerektiğini vurgulayan Doç. Dr. Halaç, "Ancak özellikle son üç ay içinde, mevduatlar cephesinde dolar mevduatlarının güçlendiğini rahatlıkla söyleyebiliriz. Bunun da dolarizasyon işaretlerinden biri olduğunu gözardı etmememiz gerekiyor. Bu bağlamda, toplam yabancı para mevduatları içinde dolar mevduatlarının daha çok tercih edildiği de açıkça ortada. Geçen yıl ağustos ayında 78 milyar 634 milyar olan dolar mevduatı, bu yıl aynı ayda 91 milyar 134 milyon TL'ye ulaşmış durumda. Dolar mevduatları güçlü yapısını koruyor ve ülkemizin içinde bulunduğu belirsizlikten dolayı güçlü yapısını korumaya devam edecek gibi görünüyor. Parasal varlıklarını güvence altına almak için yatırım tercihlerini dolarda değerlendirmek isteyen yatırımcıları da suçlayamayız. Ülkemizin içinde bulunduğu bu dönemde yatırımcıların, bireysel getirilerini en çok arttıracak olan alternatiflere yönelmeleri son derece normal. Bu koşullar altında en güvenli liman da dolar olarak görülüyor. ABD Merkez Bankası'nın dolar faizlerini sabit tutma kararının da dolar cinsinden mevduatların kısa vadede azalmasını sağlayacağını düşünmüyorum." diye konuştu. CİHAN