Türk Ceza Hukuku'nun mimarlarından İzzet Özgenç'ten ByLock'la ilgili önemli tespitler
⏱ Okuma Süresi 3 dk•Yayınlanma Cumartesi, Eylül 9 2017
Türk Ceza Kanunu’nun mimarlarından Prof. Dr. İzzet Özgenç, twitter hesabından “Bylock kullanımı ve ceza sorumluluğu” başlığı altında şunları paylaştı. Özgenç, ““Bylock” adlı elektronik iletişim programının internet üzerinden kapalı devre iletişim aracı olarak kullanılmasına 2014 yılının ilk aylarında başlanmış ve 2016 yılı Ocak ayı itibarıyla kullanıma tamamen kapatılmıştır. Kişi, kapalı devre bir iletişim ağı olduğunu bilerek bu sisteme dahil olmuş olabilir. Salt bu bilgi ceza hukuku sorumluluğu için yeterli değildir.” dedi.
Özgenç şu tesbiti de yaptı: “Şayet kişi, bu programın bir suç örgütünün üyelerine münhasır kapalı devre bir iletişim aracı olduğunu ve bu program üzerinden suç işlenmesine yönelik bir faaliyet icra edildiği bilgisine sahip ise, en azından suç örgütü üyeliğinden dolayı sorumluluğu cihetine gidilmesi gerekir. bu çerçevede ceza sorumluluğu bakımından, kişinin bu program üzerinden kimlerle iletişime geçtiğinin ve özelikle iletişim içeriklerinin büyük bir önemi bulunmaktadır.” dedi.
“Bylock içeriklerinin soruşturma ve kovuşturma dosyasına derç edilmesi gerekmektedir, aksi takdirde kurulacak hükümler eksiktir”
Özgenç şöyle devam etti: “Maddî gerçeğin ortaya çıkarılabilmesi için, Bylock kullanıcısı olduğu ileri sürülen bir kişinin iletişimleri ile ilgili Litvanya’daki yer sağlayıcının veri tabanından elde edilen trafik bilgileri ile Türkiye’deki erişim ve servis sağlayıcılardan temin edilen veya edilebilecek olan trafik bilgilerinin karşılaştırılması ve eşleştirilmesi gerekmektedir.”
“Yargıtay 16. Ceza Dairesi’nin 24.4.2017 tarihli kararında da açıkça belirtildiği üzere, “Bylock” programı üzerinden yapılan yazılı iletişimlerin içeriğinin tesbiti pekâlâ mümkün olduğuna göre; söz konusu programı kullandığı iddiasıyla hakkında soruşturma ve kovuşturma yapılan kişinin bu program üzerinden kurduğu iletişimlerin ne kadarının sözlü, ne kadarının yazılı olduğunun tesbit edilmesi ve yazılı olarak yapılan bütün iletişim içeriklerinin soruşturma ve kovuşturma dosyasına derç edilmesi gerekmektedir.
Aksi takdirde kurulan veya kurulacak olan hükümler, eksik incelemeye dayalı olacaktır.”
Cemaat içi haberleşmeler” yapıldığını gösteren yazışmalar “terör örgütü üyeliği”ni ispat için yeterli delil oluşturmaz.”
Özgenç’in açıklamalarını değerlendiren Yeniasya Yazarı Ahm
Bu haberler de ilginizi çekebilir
En Çok Okunanlar
1.Hocaefendi'nin yeğeni elinde pazar poşetiyle evine giderken gözaltına alındı2.Bu kez İzmit'e İHA düştü.3.KHK'lıları ilgilendiren önemli haber: AİHM başvuru kriterlerini değiştirdi işte detaylar!4.Fenerbahçe Başkanı Sadettin Saran hakkındaki suçlamalar belli oldu: 'Geliyorum' dedi5.Kahramanmaraş'ta yürekleri ağızlara getiren deprem!
6.Geceyarısı gözaltına alınan Gültekin hakkında karar verildi!7.Amerika hayali kuranlar şokta: ABD Green Card programını süresiz olarak askıya aldı!8.26 şirkete operasyon! Çok sayıda gözaltı var9.Uyuşturucu soruşturması Fenerbahçe'ye uzandı: Sadettin Saran ifade veriyor evinde arama var10.İtirafçı, Mehmet Akif Ersoy soruşturmasında Soylu'nun adını da verdi!

PROF. DR. OSMAN ŞAHİN

SAFVET SENİH

NUMAN YILMAZ YİĞİT

CUMA KARAMAN

ERTUĞRUL İNCEKUL
ÇOK OKUNAN HABERLER







