Almanya'da yaşayan Türkler siyasete giderek daha fazla ısınıyor. 24 Eylül'deki federal meclis seçimleri için farklı partilerden 90'ın üzerinden Türk kökenli aday yarışıyor. Daha çok işsizlik, yaşlılıkta yoksulluk veya entegrasyon gibi sosyal konularda seçim kampanyaları yürüten Türk adaylar, Almanya ve Türkiye arasındaki krizin gölgesinde zor bir seçim süreci geçirdi.

Özellikle de Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın "Türkiye düşmanı” olarak nitelendirdiği partilere oy verilmemesi yönünde Türk kökenli seçmene yaptığı çağrı yüzünden. Erdoğan'ın boykot çağrısı yaptığı Hristiyan Demokrat Birlik (CDU), Sosyal Demokrat Parti (SPD) ve Yeşiller ile Hür Demokrat Parti (FDP) ve Sol Parti'den ise toplam 52 Türkiye kökenli aday yarışıyor.

Ancak Erdoğan’ın bu çağrısının büyük bir etki oluşturmadığını işaret eden Hristiyan Demokrat Birlik partisinin Berlin adaylarından Timur Husein, seçim kampanyasını da etkilemediğini söylüyor. Husein, seçmenin de Erdoğan'ın çağrısına ilişkin olarak "onu ilgilendirmez” veya "sözlerinin hiçbir önemi yok”  şeklinde düşündüğünü belirtiyor. "Şimdiye kadar hiç Erdoğan'ın tavsiyesine uyacağını söyleyen seçmenle karşılaşmadığını da” sözlerine ekliyor.

Berlin Friedrichshain-Kreuzberg bölgesinde partisinin doğrudan adayı olan Husein gözlemlerine göre, "Türk kökenli Almanların Erdoğan'ın sözlerini Almanya'nın iç işlerine karışmak olarak değerlendirdiğini” ifade ediyor.

Sosyal Demokrat Parti'nin Berlin Eyalet listesinde üçüncü sıradan aday olan ve ikinci kez parlamentoya girmesi beklenen Cansel Kızıltepe ise Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın sözlerini "sorumsuzluk” olarak nitelendiriyor. "Yıllardır bu ülkede yaşayan” Almanya'daki Türklerin ülkenin geleceği konusundaki "karara katılması” gerektiğini belirten Kızıltepe, geçen seçimlerde çoğunun sandık başına gittiğini ifade ediyor. Türk kökenli seçmenin çoğunun geçen yıllarda tercihini Sosyal Demokrat Parti'den yana yaptığını hatırlatan Kızıltepe, bu seçimlerde aynı eğilimi göstereceklerini ve Erdoğan'ın sözlerinden etkilenmeyeceklerini tahmin ettiklerini söylüyor.

Doğrudan aday olduğu Berlin'in Friedrichshain-Kreuzberg bölgesinde yoğun bir seçim kampanyası yürüten Kızıltepe, Erdoğan'ın çağrısına uyan seçmenin sayısının çok az olduğunu belirtiyor. Kızıltepe, kampanyası sırasında bir kaç seçmenin gelip, "Sizi seçmeyeceğiz, oy kullanmayacağız” dediğini anlatıyor.

Sol Parti'nin Berlin aday listesinde yer alan Hakan Taş, Erdoğan'ın çağrısının "Maalesef aşırı nasyonalist, aşırı tutucu kanadı harekete geçirmiş gibi görünüyor. Afişlerimize ama özellikle de benim kişisel afişlerime zarar verilmiş” diyor. Taş, bazı afişlerin üzerine çarpı işaretinin çizildiğini, bazı afişlere de Türkiye'de Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) seçmeninin benimsediği sembole atfen Almanca olarak "Bozkurt Bölgesi” yazıldığını ifade ediyor. Karşılaştığı bu tepkiyi "hoş olmayan” bir durum olarak nitelendiren Taş, afişlere zarar vermenin suç olduğunu hatırlatıyor.

Erdoğan'ın bu çağrıyla, Almanya'daki Türkiye kökenli seçmeni "manipüle etmeye çalıştığını” belirten Taş, “bunu doğru bir adım olarak değerlendirmediğini” vurguluyor.

Almanya'daki seçimlerde 42 partiden milletvekili olmak için 4 bin 828 aday yarışıyor. Bu adayların 90'dan fazlasını Türkiye kökenliler oluşturuyor. Seçimler sonucunda 10 civarında Türkiye kökenli adayın parlamentoya gireceği tahmin ediliyor.

Halen Göç ve Uyumdan Sorumlu Devlet Bakanı olarak görev yapan Sosyal Demokrat Partili Aydan Özoğuz'un, Yeşiller partisi Eş Başkanı Cem Özdemir'in, yine aynı partiden Ekin Deligöz'ün ve Sol Parti'den Sevim Dağdelen'in Federal Meclis'e girmesine kesin gözüyle bakılıyor.

Almanya’da yüzde 5 seçim barajını aşma şansı olmayan partilerden ise yaklaşık 40 Türkiye kökenli aday yarışıyor.

Bu partiler arasında Almanya’da yaşayan Türklerin kurduğu Alman Demokratlar Birliği (ADD) dikkat çekiyor. Sadece Kuzey Ren Vestfalya eyaletinden seçimlere giren parti, 15 adayla yarışıyor.

Parti, Kuzey Ren Vestfalya'da Türklerin yoğun olarak yaşadığı yerlerde asılan, üzerinde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın fotoğrafı ve Türkçe olarak “Türkiye dostu olanlarla beraber olun – onlara oyunuzu verin, onları büyütelim” mesajının yer aldığı afişlerle dikkati çekmişti.

Hristiyan Demokrat Birlik partili Timur Husein, Erdoğan'ın "Bu tavsiyesi ile  başarıya ulaşacağına inanmadığını” vurgulayarak, Alman Demokratlar Birliği'nin seçimler açısından "önemli bir rol oynamadığını” belirtiyor.

Deutsche Welle Türkçe