İstanbul'dan Hacıbektaş
Devlet Hastanesi morguna dün
akşam getirilen Turhan
Selçuk'un cenazesi, Hacıbektaş Belediyesi'ne ait
cenaze aracı ile törenin düzenleneceği
Cumhuriyet Meydanı'na getirildi.
Cenaze törenine;
Nevşehir Valisi Osman Aydın, Hacıbektaş Kaymakamı Mustafa Eldivan, Belediye Başkanı Ali Rıza Selmanpakoğlu,
Türkiye Değişim Hareketi Lideri
Mustafa Sarıgül, Milli
Güvenlik Kurulu eski Genel Sekreteri Emekli
Orgeneral Tuncer Kılınç, Turhan Selçuk'un eşi Ruhan ve kızı Aslı Selçuk,
Cumhuriyet Gazetesi çalışanları,
siyaset, iş ve sanat dünyasının tanınmış simaları yanı sıra kalabalık bir
halk topluluğu katıldı.
Törene
mesaj gönderen
Kültür ve
Turizm Bakanı
Ertuğrul Günay, özgün çizgisi ve derin mizah anlayışıyla Turhan Selçuk'un unutulmaz bir iz bıraktığını belirtti. Günay, mesajında şunları kaydetti: "Onun, bugün bir arada yaşatmayı amaçlayan Hacıbektaş dergâhından toprağa verilmesini arzu etmesi de Anadolu'nun barışçıl, birlik içerisinde yaşamayı amaçlayan insancıl düşüncesine ne ölçüde bağlı olduğunun unutulmaz bir işaretidir."
Hacıbektaş Belediye Başkanı Ali Rıza Selmanpakoğlu da Turhan Selçuk'un,
Atatürk devrimlerinin kök salmasına
harç koyan bir usta olduğunu kaydetti. Selmanpakoğlu, "Türk mizahının babası ve dünyanın en tanınmış karikatüristi bir
yıldız gibi aramızdan kaydı. Turhan Selçuk, Tanrı-evren-insan bütünlüğünün bir parçası olarak sonsuzluğa ulaşırken bir güneş gibi eserlerini gelecek kuşakları da aydınlatmak üzere bizlere bıraktı. Ne mutlu ulusumuza ki Turhan Selçuk gibi bir aydınlanmacıyı çıkardık. Turhan Selçuk, Atatürk devrimlerinin kök salmasına harç koyan bir usta, siyaseti sanatla yoğurup sempatikleşen bir siyaset çizeri, derin kültürünü keskin zekası ve bilimsel aklı ile yoğurarak çizgilere döken bir düşünürdü. Laikliğe, demokrasiye, insana ve insan haklarına, tam bağımsızlığa, bilimselliğe, hukuka ve Cumhuriyete sevdalı bir tutkundu." dedi.
Karikatürcüler Derneği Başkanı Metin Peker ise konuşmasında, hayatı boyunca çizdiklerinden asla ödün vermeyen bir büyük ustayı kaybetmenin büyük üzüntüsü içerisinde olduklarını söyledi. Peker, şöyle devam etti: "Büyük çizgi efendisini kaybettik. Derneğimizin kurucu üyesi ve onursal başkanı Turhan Selçuk'un acısını Hacıbektaş'ta can dostlarla paylaşmaktan,
dernek olarak onur duyuyoruz. Turhan Selçuk demek dürüstlük, devrimcilik ve anti faşistlik ve anti emperyalizm demektir. Selçuk, hayatının hiçbir döneminde çizdiklerinden en ufak bir ödün vermemiştir. Tazminatsız işten atılmıştır, başına bu yüzden çok işler gelmiştir. 12 Mart'ın faşist cuntacıları Turhan Selçuk ustamızın kaburgalarını kırmıştır. Uzun uzun Selçuk'u anlatmak yeterli olmuyor. Çünkü Turhan Selçuk'un hayatı boyunca çizdikleri ile hepimizin gönlüne yerleşti. Turhan Selçuk'u, Hacıbektaş'ın can dostlarına ve pirimize emanet ediyoruz."
Turhan Selçuk'un kızı Aslı Selçuk da babasının vasiyetini yerine getirmenin rahatlığı içerisinde olduğunu dile getirerek, "Sevgili babacığım içim rahat. Çünkü vasiyetini yerine getirdim. Hissediyorum ki burada huzur içerisindesin. Ben de huzurluyum. İçimden bir parça gitmiş gibi. Sen benim Abdülcanbaz'ımsın. Ben de senin canbaz Ziya'n oluyorum. Sana
veda etmiyorum. Çünkü buraya sık sık geleceğim. Seni yalnız bırakmayacağım." diye konuştu.
Cumhuriyet Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Alev
Coşkun ise şunları söyledi: "Biraz gözlerim
yaşlı ve boğazım düğümlü. Çünkü Cumhuriyet gazetesinin bir büyük ağabeyini kaybettik. Aydınlanma devrimlerinin en büyük filozofunu kaybettik. Turhan Selçuk babasının askerlik görevleri nedeniyle Anadolu'yu çok dolaştı. İlk karikatürlerini 18-19 yaşlarında yayınlamaya başladı.
İlhan Selçuk'la Turhan Selçuk bence sadece kardeş değildiler. İki ayrı bedende yaşayan tek bir
vücut, tek bir kafa, adeta ruh ikizi gibiydiler. Zaten
İlhan Selçuk da şöyle diyor: Düşüncelerimizle birlikte büyüyor, düşlerimize, düşüncelerimiz karışıyordu. Gece gözlerimizi kapayınca gördüğümüz rüyaların birbirine benzemesi doğaldı. O sırada Turhan bir şey keşfetti. Alaattin'in lambasından çıkan dev Turhan'a bir çizgisinin gizeminde bütün dünyaları yıldızları gezegenleri insanları sevdaları dostlukları düşmanlıkları, ağlamayı gülmeyi, geçmişi geleceği ve anı tek sözlükte yakalamasını öğretmişti. Neydi bu? Turhan Selçuk'un o büyük çizgi yeteneğiydi. Turhan evrendeki her şeyi çizgiye dönüştürmenin ilmi kimyasında benliğini buldu. Ve o günden itibaren o düşüncesini o yeteneğini o kabiliyetini Atatürk'ün aydınlanma devrimlerinin, Cumhuriyet'in ve çağdaşlaşmanın yerine koydu. Emekçinin yoldaşıydı. Emperyalistin karşıtıydı. Sömürgecinin karşıtıydı. Sol düşüncenin adamıydı. Gerçek bir Atatürkçüydü. Aydınlanma felsefesini yürekten benimsemiş ve bu felsefeyi Türkiye coğrafyasında Atatürkçülükle buluşturdu."
Törende, daha sonra
Alevi Bektaşi inanışlarına göre, Turhan Selçuk'a cenaze töreni düzenlendi. Bu çerçevede, 'canla canların
helalleşmesini' Alevi Bektaşi Dedesi
Cemal Şahin yaptırdı. Şahin, helalleşme konuşmasında, "Ömrünün sonuna kadar insanlığın daha güzele gitmesi için mücadele veren, bizleri aydınlatan ve bu konuda bize çok büyük
miras bırakan Turhan Selçuk ağabeyimizin Hakk katında erenlerin yanına ulaştırmasını diliyoruz." dedi. Şahin, törene katılanlardan 3 defa haklarını helal etmelerini istedi.
Daha sonra, Turhan Selçuk için Hakk meydanı görevi yerine getirilerek sırlandı. Ardından, Turhan Selçuk'un cenazesi ünlü Aşık Mahsuni Şerif'in mezarı ile Hacıbektaş-i
Veli,
Yunus Emre, Pir
Sultan Abdal, Karacaoğlan ve Aşık Veysel'in de heykellerinin bulunduğu Çilehane mevkii Aşıklar Yolu üzerinde hazırlanan mezara defnedildi.
(CİHAN)