Avrupa Komünist İnisiyatifi, NATO'nun 70'inci kuruluş yılı için kaleme aldığı açıklamada, işçi sınıfının ilerlemesinin önünü kesmek için kurulmuş emperyalist bir ittifak olarak nitelendirdiği NATO'dan insanlığın bir an önce kurtulması gerektiğini ifade etti.
Silahlanma yarışı, emekçi sınıfların sermaye çıkarları lehine bölünmesi, komünistlere yapılan saldırılar gibi "suçların" altı çizilirken, komünistlerin bir karşıdevrim örgütü olarak NATO ile mücadeleyi gündemlerinden hiç düşürmemeleri uyarısında bulunuldu.
Açıklamanın tam metni şöyle:
YETMİŞİNCİ YILDA SÖYLENECEK TEK BİR ŞEY VARDIR: NATO YOK EDİLMELİDİR'
NATO bundan yetmiş yıl önce, 1949’da, İkinci Dünya Savaşı’ndan sonra Sovyetler Birliği’nin ve sosyalizmin dünya çapında artmış olan ideolojik ve siyasi nüfuzunu ve askeri gücünü kırmak için kuruldu. Ortaya çıktığı andan itibaren antikomünizmin merkez üslerinden biri, işçi sınıfının ilerlemesinin önünü kesmek için kurulmuş bir emperyalist ittifak olageldi. Nükleer saldırıları da içeren doğrudan askeri saldırı tehditleriyle, sosyalizmi inşa etmekte olan ülkelere karşı uyguladıkları acımasız savaş politikaları, 1955'te Varşova Dostluk, İşbirliği ve Karşılıklı Yardım Antlaşması ile yanıtlanmıştır.
NATO kendine bağlı ülkelerde komünistlere yapılan haince saldırıların sorumlusu, kontrgerilla çetelerinin bağlı olduğu merkezdir. Emperyalizmin yayılmacı emellerinin ve hiyerarşinin tepesindekilerilerin diğer ülkeleri kendi çıkarlarına göre kullanmasının, siyasi olarak restore etmesinin, karşıdevrimci ideolojilere alan açılmasının bir aracıdır.
Kuruluşunun felaket niteliğindeki bir diğer sonucu da silahlanma yarışı olmuştur. Bu bir yanda tekellerin sermaye birikimi için yeni ve dev bir pazar anlamına gelirken, diğer yanda işçi sınıfının ve emekçi halkın yaşam koşullarını iyileştirmek için kullanılabilecek olan büyük kaynakların ayrılması bakımından sosyalizme kapitalizm tarafından vurulan sert bir darbe olmuştur.
Emperyalizm bugün Ukrayna’da, Balkanlar’da, Ortadoğu’da, Asya’da, Latin Amerika’da, dünyanın her yerinde saldırganlığın dozunu artırmaktadır. ABD bir yandan Kolombiya ve Brezilya gibi işbirlikçilerin iktidarda olduğu ülkeleri kendi politikasına yedeklemenin ve Latin Amerika’da hegemonyasını yeniden tesis etmenin yolu olarak NATO üyeliğini öne çıkarmaktadır. Diğer yandan Balkan halklarının daha fazla sömürülmesinin bir aracı olarak milliyetçiliğin körüklenmesi NATO sayesinde mümkün olmaktadır. Ortadoğu’da Arap devletlerinin İran karşısında taraflaştırılması ve bu taraflaşmadan sermayenin kazanması için girişimlerde bulunulmaktadır.
Son NATO Zirvesi’nde çıkan “savunma harcaması”nı artırma kararı, tüm üyelerine halkın temel ihtiyaçlarından kısıp savaş makinesine bütçe ayırmayı dayatmanın adıdır. NATO’nun nükleer silahlanma yarışına hız vermesi insanlığın geleceğini büyük bir tehlikeye atmaktadır.
Öte yandan emperyalist-kapitalist sistemin krizi derinleşmekte, bu kendini emperyalizm içi ittifakların çatırdamasıyla, Avrupa’daki emperyalist devletlerin özgün arayışlara girmesiyle, bir bütün olarak kapitalizmin ikna ediciliğinin azalmasıyla da belli etmektedir. AB üyesi ülkelerin “güvenlik ve savunma” maskesi altında kendi yığınaklarını yapmak için imzaladıkları PESCO anlaşması, Avrupa ordusu söylemleri bunun bir yansımasıdır. Ancak NATO’nun alternatifi, Avrupa’da ya da diğer bölgelerde sermaye sınıfının başka bir askeri-siyasi ittifakı, başka bir “kutup”, başka bir “kurtarıcı” olamaz. Artan saldırganlığa karşı barışın tek anahtarı sosyalizmdir, işçi sınıfının kardeşliğidir.
NATO yetmiş yıldır faaliyet gösteren bir savaş örgütüdür. Yalanlarla, zorbalıkla, cinayet ve katliamlarla dolu yetmiş yıllık bir suç sicili birikmiştir. Yetmişinci yılında söylenecek tek bir şey vardır: NATO yok edilmelidir! İnsanlık NATO’suyla, PESCO’suyla, AB’siyle, yeryüzünde barışın ve güvenliğin en büyük düşmanı emperyalizmden kurtulmalıdır. Bu nedenle komünistler bir karşıdevrim örgütü olarak NATO ile mücadeleyi gündemlerinden hiçbir zaman düşüremez. Avrupa Komünist İnisiyatifi üyesi komünist ve işçi partileri olarak bizler NATO’nun tüm uzantılarıyla birlikte ülkelerimizden ve bölgemizden çıkması, üslerinin kapatılması, bu suç örgütünün daha fazla yıkım üretmeden yok edilmesi için birlikte mücadele etmeye, sosyalizm için örgütlenmeye devam edeceğiz.
Kahrolsun emperyalizm!
Yaşasın sosyalizm!