TÜİK'ten yapılan açıklamada, erteleme kararının "idari kayıtlardan üretilmekte olan istatistiklere ilişkin çalışmaların henüz tamamlanamamış olması sebebiyle" alındığı belirtildi.
TÜİK, her yıl Haziran ayının üçüncü haftasında bir önceki yıla ait ölüm ve ölüm nedenleri istatistiklerini yayımlıyordu.
Bu raporda; illere, cinsiyetlere, bölgelere ve ölüm nedenlerine göre bir önceki yıl ülke genelinde görülen can kayıplarının ayrıntıları yer alıyor.
TÜİK, BBC Türkçe'nin verinin yayınlanamamasının nedenlerinin ayrıntılarına, ertelemenin Covid-19 pandemisiyle ilgisi olup olmadığına ve ne zaman yayınlanacağına dair sorularına "Kamuoyu duyurumuzda gerekli açıklamalar yapılmıştır, teşekkür ediyoruz" yanıtını verdi.
Türkiye'de ölüm istatistiklerinin ayrıntıları senede bir açıklanan veriler arasında bulunuyor.
Bilim insanları, istatistikçiler ve epidemiyologlar, 2020 yılına ait verilerin pandemi nedeniyle özellikle büyük önem taşıdığını vurguluyordu.
Bilim insanları, pandemi nedeniyle tüm dünyada ölümlerin ortalamanın üzerinde gerçekleştiğini ve Türkiye'de de bu ek ölümlerin anlaşılması için TÜİK'in verilerinin görülmesi gerektiğini ifade ediyor.
Eski TÜİK Başkanı Aydemir: Esas neden Covid verilerindeki tutarsızlık olabilir
2011-2016 yılları arasında TÜİK Başkanlığı yapan, DEVA Partisi Sektörel Politikalar başkanı Birol Aydemir, TÜİK'in bu verileri açıklamamasının temel nedeninin Covid-19 pandemisi döneminde günlük olarak verilerde tutarsızlıkların ortaya çıkmaması olduğunu öne sürdü.
Daha önce böyle bir durumun yaşanmadığını aktaran Aydemir, açıklamada yer alan "idari kayıtlardan üretilmekte olan istatistiklere ilişkin çalışmaların henüz tamamlanamamış olması" ifadesinin iki seçeneği ortaya çıkardığını söyledi.
BBC Türkçe'nin sorularını yanıtlayan Aydemir, "Birincisi bu veriler alınmıştır ancak tutarsızlık vardır. Bu verilerin analizinde sıkıntılar ortaya çıkmıştır. İkincisi ise bu veriler hiç alınamamıştır" dedi.
Aydemir, ölüm istatistiklerinin toplanmasıyla ilgili sistemin kendi döneminde ve elektronik ortamda hazırlandığını belirterek, hazırlanan ölüm belgelerin bu sisteme işlendiğini ve dijital ortamda ilgili kamu kuruluşlarına dağıtıldığını vurguladı.
Aydemir, bu nedenle sistemin otomatik çalıştığını ve veri gelmemesi gibi bir durumun olamayacağını da sözlerine ekledi.
Bu durumda da iki olasılığın söz konusu olduğunu belirten Aydemir, "Ya bu verilerdeki tutarsızlığı gideremiyorlar ya da Sağlık Bakanlığı bu verilerin elektronik olarak dağıtımını durdurmuş olabilir. Bu ikisi de Türkiye açısından çok sakıncalı, kabul edilemeyecek bir durum" dedi.
Aydemir, TÜİK'in bu verileri açıklayamamış olmasını da "facia" sözleriyle nitelendirdi.
Ek ölüm nedir?
Epidemiyolojide, ek ölüm kavramı, normal veya kriz dışı koşullar altında beklenenden daha fazla gerçekleşen ölümleri tanımlıyor.
Bunun hesaplaması da geçmiş yılların ölüm ortalamalarına ve yıllık beklenen artışlara bakılarak yapılıyor. En yaygın kullanılan basit yöntemlerden birisi de belli bir tarih aralığında mevcut yılın ölüm sayısı ile son beş yıllık ortalama arasındaki farka bakmak.
Uzmanlar, pandemi gibi olağanüstü koşulların yaşandığı belli bir zaman diliminde ek ölümün tespit edilmesi halinde bunun da pandemi ile ilişkilendirilmesinin normal olduğunu belirtiyor.
Avrupa Klinik Mikrobiyoloji ve Enfeksiyon Hastalıkları Derneği (ESCMID) Yönetim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Önder Ergönül, Eylül ayında BBC Türkçe'ye yaptığı açıklamada ek ölüm kavramını şöyle tanımlamıştı:
BBC Türkçe'nin sorularını yanıtlayan Prof. Dr. Ergönül, "Beklenen ölüm sayısı geçmiş yılların ölüm verilerine tarihsel olarak bakılarak ortaya konulur. Son 5 yılda, 10 yılda beklenen ölüm sayısı bellidir. Beklenenden daha fazla ölüm olması, hele de pandemi dönemi varsa, neye bağlanır? Pandemiye bağlanır. Son derece basit ama sağlam bir mantık. Göreceksiniz önümüzdeki yıllarda pandemi bittikten sonra bile yapılacaktır" dedi.
Geçmiş dönemlerde İspanyol Gribi ve 2009-10 yıllarında yaşanan Domuz Gribi ile ilgili de ek ölümlere dayanarak yapılmış çok sayıda bilimsel çalışma mevcut.