Türkiye Barolar Birliği Kadın Hukuku Komisyonu (TUBAKKOM), son yıllarda sürekli artış gösteren kadına yönelik şiddet içeren suçlarda özel bir infaz düzenlemesi getirilmesi, bu tarz suçların cezalarının ertelenmemesi, iyi hal indirimi yapılarak hükmün açıklanmasının geriye bırakılmaması ya da para cezasına çevrilmemesini istedi.
TUBAKKOM'un 12. Dönem Genel Kurul toplantısı, Samsun Barosu'nun ev sahipliğinde 42 baronun kadın hakları/hukuku komisyonlarının temsilcilerinin katılımıyla Samsun'da yapıldı. Komisyon tarafından alınan kararlar maddeler halinde kamuoyuna duyuruldu. Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığının toplumsal cinsiyet eşitliği açısından zihniyet dönüşümüne yeterli katkıyı veremediğini, kadın sorunlarına kararlılıkla çözüm getiremediğini vurguladı ve acilen 2011'de kaldırılan Kadın Bakanlığı'nın yeniden kurulması çağrısını bir kez daha yineledi. Yasalarda Mevcut hakların uygulanmadığı; örneğin TMK'da evlilik yaşının göz ardı edilerek çocuk yaşta evlilik sorunun bir kısır döngü halinde devam ettiği belirtilen açıklamada, 10 hafta kadar kürtajın yasal olmasına rağmen, devlet hastanelerinde fiilen yasaklandığına dikkat çekildi. Toplantının sonuç bildirgesinde şu maddelere yer verildi:
- 1983 tarihli Rahim Tahliye ve Sterilizasyonu tüzüğünde yer alan "rahim tahliyesinde eş rızası" hükmünün başta İnsan hakları Evrensel Beyannamesi, Kadınlara Karşı Her Türlü Ayrımcılığın Kaldırılması Sözleşmesi (CEDAW) olmak üzere uluslararası sözleşmelere aykırılığına,
- Eşit haklardan geriye adım niteliğinde yasa değişiklikleri yapıldığı; örneğin TMK da düzenlenen miras hükümlerinin ihlaline sebep olabilecek şekilde 15.05.2014 tarihli RG de yayınlanan 6537 sayılı Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanununda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun 8/c a)" Kişisel yetenek ve durumları göz önünde tutulmak suretiyle tespit edilen ehil mirasçıya tarımsal gelir değeri üzerinden devrine…." şeklindeki hüküm TMK'nın miras hukukundaki cinsler arası eşitliğe dair düzenleme içeren hükümlerine aykırı olup kazanılmış haklarımızdan geri gidiş olduğuna,
- 4+4+4 sisteminin Kız çocuklarının eğitimin üst aşamasına geçmesine engel teşkil ettiği ve çocuk evliliklere yol açtığı, Türkiye'nin Avrupa ülkeleri arasında kız çocuklarının eğitimi terk oranının en yüksek ülke olarak raporlandığı,
- Milli Eğitim Bakanlığınca okul öncesinden başlayarak eğitimin her kademesinde toplumsal cinsiyet eşitliği zihniyetinin yerleşmesi için, insan hakları, çocuk hakları, kadın hakları, demokrasi ve yurttaşlık bilgisi içeren bir derse müfredatta yer verilmesi gerektiğine,
- İstanbul sözleşmesi ve 6284 sayılı Kanunda devletin kadına yönelik şiddete ilişkin istatistiki verilerin toplanması ve raporlanması yükümü mevcut olduğu halde bu verilerin yayınlanmadığına,
-1981 tarihli kişisel verilerin otomatik işleme tabi tutulması karşısında bireylerin korunması sözleşmesi gereği hazırlanan kanun tasarısında kişinin rızası olmadan kişisel verilerin işlenebilmesinin yolunu açarak özel yaşamın gizliliğini ihlal edeceği cinsel hayat ve sağlık verilerinin mahremiyetini ortadan kaldıracağına dikkat çekildi.
CİHAN