ANKARA (CİHAN)- Türkiye Şoförler ve Otomobilciler Federasyonu (TŞOF), Özgecan Aslan olayının ardından kayıt dışı çalışan şoförlerin kayıt altına alınması için harekete geçti. TŞOF Başkanı Fevzi Apaydın, Gümrük ve Ticaret Bakanlığı'na 1,1 milyon şoförün kayıt altına alınması için müracaatta bulunduklarını söyledi.
Apaydın konuyla ilgili yazılı açıklamasında şunları dile getirdi: "Daha önce meslek odalarımıza kayıtlı olan şoför esnafı 21.06.2005 tarihinde yürürlüğe giren 5362 sayılı Esnaf ve Sanatkârlar Meslek Kuruluşları Kanunu gereği kayıtları silinmiştir. Kanunun 7'inci maddesi odaya kayıt için, vergi mükellefi olmak veya vergiden muaf olmak şartı getirdiğinden şoför esnafının üye olması yasal olarak imkânsız. Gümrük ve Ticaret Bakanlığı tarafından 13.06.2007 tarihinde Resmi Gazetede yayınlanan Esnaf ve sanatkârlar ile tacir ve Sanayiciyi Belirleme Koordinasyon Kurulunun 1 nolu kararında 'Şoförlük' Ulaşım Hizmet Kollarından birisi olarak tanımlanmıştır. Esnaf olarak değerlendirilmesine rağmen şoförlük mesleğini fiilen yürüten şoförlerin belli bir standartta eğitilmesi ve denetlenmesini de imkânsız hale getirmiş, zaman içerisinde meslek standartları ve meslek ahlakı bozulmuştur. Nitekim son zamanlarda hepimizi derinden yaralayan bir takım vahşi cinayetler ve olaylar meslek ahlakının bozulması sonucu ortaya çıkmıştır."
"ODAYA ÜYELİK SORUNLARI ASGARİYE İNDİRİR"
Bir mesleğin tanımlanmasında esas olanın mesleki beceri olduğunun altını çizen Apaydın, "Esnaf ve sanatkârlık mesleği de belirli pratik ve teorik eğitimlerle kazanılan meslek adıdır. Vergi mükellefi olmak veya olmamak bir mesleğin belirleyici unsuru olarak düşünülmemeli ve odaya kayıt için şart olmamalıdır. Vergi Usul Kanununa göre vergi mükellefiyeti, esnaflar için fiilen işe başladıktan sonra oluşmaktadır. Odaya kayıt için potansiyel vergi mükellefi olma yeterli görülmelidir. Şoförlük, kişisel bilgi ve beceriyi gerektiren ve bedeni çalışmaya dayanan bir meslek dalıdır. Meslek Kuruluşlarının en önemli işlevlerinden birisi, 'Meslek ahlakını' üyelerinde oluşturmak, geliştirmek, denetlemek ve sahip çıkmaktır. Ticari kuruluş vasfında olan eğitim merkezlerinin meslek ahlakını ve bilincini oluşturmasını beklemek gerçekçi değildir. Denetim ise başlı başına bir sorun teşkil etmektedir. Özellikle şehir içi yolcu taşımacılığında şoför eğitiminden ve denetiminden söz etmek mümkün değildir. Şoförlük mesleğine ilişkin yapılacak yasal düzenlemelerin karayolu ulaşımı ve trafik güvenliği açısından faydalı olacağı aşikârdır." diye konuştu.
"5362 SAYILI YASADA DEĞİŞİKLİK YAPILMALI"
"Şoförlere eğitim verilmesi, mesleki faaliyetlerin denetlenmesi meslek odalarına kayıtlı olmaları halinde mümkündür" diyen Apaydın, "Mevcut durumda, mesleğini fiilen yapmayan, hatta vergi kaydı olmayan birçok mimar, mühendis, avukat vs. gibi meslek sahipleri, ilgili odalarına kayıtlı üye oldukları gibi, genel kurullarda seçme ve seçilme haklarını kullanmaktadırlar. Sadece 5362 Sayılı yasa ile böyle bir kısıtlama getirilmiştir. Şoförlük mesleği için getirilen böylesi bir sınırlama Anayasanın eşitlik ilkesine de aykırıdır. 5362 Sayılı Esnaf ve Sanatkârlar Meslek Kuruluşları Kanununda yapılacak bir düzenleme ile şoförlerin meslek odalarına üye olmalarına imkân tanınmalıdır." dedi. CİHAN