Samanyoluhaber.com - Moskova
Trump, bu talebini Davos’taki Dünya Ekonomik Forumu’na video bağlantısı aracılığıyla yaptığı konuşmada dile getirdi.
Trump, Rusya ve Ukrayna arasındaki savaşı sona erdirmek amacıyla Suudi Arabistan ve Petrol İhraç Eden Ülkeler Örgütü’nden (OPEC) petrol fiyatlarını düşürmelerini isteyeceğini açıkladı.
Trump ayrıca, Suudi Arabistan’dan ABD’ye 1 trilyon dolarlık yatırım yapmalarını isteyeceğini belirtti.
Rusya’nın petrol ve gaz satışı çok yüksek
Daha önce, ABD Ulusal Güvenlik Danışmanı Mike Waltz, Rusya’ya enerji fiyatları üzerinden baskı yaparak Moskova’yı müzakere masasına oturtma fikrini gündeme getirmişti.
Waltz, Rusya’nın şu anda Ukrayna’daki çatışma öncesine göre daha fazla petrol ve gaz sattığını vurgulamıştı. 2024 yılında Çin, Rusya’dan rekor düzeyde 108,5 milyon ton ham petrol satın aldı.
Enerji alanında olağanüstü hâl ilan
Kasım ayında Financial Times, Trump’ın Amerikan petrol üreticilerini kısıtlamalardan kurtarma ve üretimi artırma sözü verdiğini yazmıştı. Kampanyası boyunca “Kaz, bebeğim, kaz!” sloganını kullanan Trump, “Dünyadaki herhangi bir ülkeden daha fazla sıvı altına sahibiz — Suudi Arabistan’dan bile fazla,” ifadelerini dile getirmişti.
Trump, göreve başlama konuşmasında, ABD’nin “hiçbir petrol üreticisi ülkede bulunmayan bir şeye sahip olduğunu” söylemişti: “Tüm ülkeler arasında en büyük petrol ve gaz rezervleri.” Trump, enerji sektöründe izin süreçlerini hızlandırmak için enerji alanında olağanüstü hâl ilan etmeyi planladığını da belirtmişti.
Joe Biden yönetimi sırasında ABD, günlük 12,9 milyon varil petrol üreterek rekor kırdı. Bu sayı, Trump döneminde 2020 yılında günlük yaklaşık 11 milyon varil olarak kaydedilmişti.
Trump, geçtiğimiz günlerde Moskova’ya Ukrayna konusunda anlaşmaya varması için çağrıda bulunmuş, aksi takdirde Rusya’nın ABD’ye ve diğer ülkelere yaptığı satışlara yüksek tarifeler ve yaptırımlar uygulama tehdidinde bulunmuştu.
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in Sözcüsü Dmitriy Peskov, Trump’ın tehditlerine yanıt vererek, “Trump’ın ilk başkanlık döneminde en sık yaptırım uygulayan ABD Başkanı olduğunu biliyoruz. Bu yöntemi seviyor gibi görünüyor, en azından ilk döneminde böyleydi. Biz de tüm açıklamaları ve nüansları dikkatle takip ediyoruz,” dedi.
Peskov ayrıca, Rusya’nın “eşitlik ve karşılıklı saygıya dayalı diyaloğa” hazır olduğunu, Trump’ın ilk başkanlık döneminde böyle bir iletişim olduğunu hatırlattı. “Henüz bir sinyal almadık, ama bekliyoruz,” dedi. Putin ise Rusya’nın, Trump yönetimiyle Ukrayna da dâhil olmak üzere diyaloga açık olduğunu vurguladı.