SAMANYOLUHABER.COM MOSKOVA
ABD’nin yeni başkanı seçilen Donald Trump’ın Ocak 2025’teki göreve başlama töreninden önce, Vladimir Putin ile görüşme yapabileceğine dair Peskov’un, “Bu tür temaslar uzman çalışmaları gerektirir, ancak şu anda bu konuda bir hazırlık yok” sözleri, diplomatik görüşmelerin dikkatle planlanması gerektiğine işaret ediyor.
ABD-Rusya ilişkileri, son yıllarda hem askeri hem de ekonomik alanlarda gerilimlerle doluydu. Trump’ın yeniden seçilmesi, bu ilişkilerin nasıl şekilleneceğine dair büyük bir merak yaratmış durumda.
Rusya’nın 2020 başkanlık seçimlerinde ABD iç siyasetinde etkili olduğuna dair iddialar hala gündemde yer alırken, Trump’ın bu defa Kremlin’e nasıl yaklaşacağı belirsizliğini koruyor. Putin ile Trump arasındaki herhangi bir görüşme, küresel arenada özellikle güvenlik ve ekonomik işbirliği açısından önemli yansımalar oluşturabilir.
Rusya ile ABD arasındaki ilişkilerde, Ukrayna krizi, enerji güvenliği ve NATO’nun genişlemesi gibi kritik konular masada yer alıyor. Putin-Trump görüşmesinin bu konuları nasıl etkileyeceği konusunda iki ana olasılık var:
Bir yanda, iki lider arasındaki görüşme ABD ve Rusya arasında yeni bir işbirliği sürecinin kapısını aralayabilir; diğer yandan, Ukrayna krizine dair çatışmalı tutumlar, ABD’nin NATO’ya olan bağlılığı ve ABD iç siyasetinde Rusya ile ilişkilerin yarattığı eleştiriler dikkate alındığında, bu görüşmenin kapsamlı bir işbirliğine zemin hazırlaması zor görünüyor.
Rusya’nın Açılış Törenine Katılımı Belirsiz
ABD başkanlık açılış törenlerine yabancı ülkelerin katılımı diplomatik açıdan önem taşıyor. Ancak Peskov, Trump’ın yemin töreninde Rusya’nın temsil edilip edilmeyeceği sorusuna, “Hayır, neden katılalım ki?” diyerek, resmi bir davetin olmadığını ifade etti. Bu açıklama, Washington ve Moskova arasındaki diplomatik protokolde daha mesafeli bir yaklaşımın sürdüğünü ortaya koyuyor.
Trump’ın göreve gelmesiyle ABD-Rusya ilişkilerinde nasıl bir dönem başlayacağı, sadece ikili ilişkiler açısından değil, küresel güvenlik ve ekonomik istikrar açısından da kritik bir önem taşıyor.
ABD seçimlerinde Trump’ın 295 delegeyle zafer kazandığı ve rakibi Başkan Yardımcısı Kamala Harris’i yenerek yeniden seçildiği duyurulmuştu.