Reuters Genel Yayın Yönetmeni Steve Adler imzalı metin, ajansın internet sitesinde yayınlandı.
Trump’ın göreve başlamasından bu yana 12 gün olduğu, ancak şimdiden gazetecileri zorlayacak bir dönemin başladığı belirtilen metinde, “Her gün bir ABD başkanı gazetecileri ‘dünyanın en yalancı insanları arasında’ ilan etmiyor ya da onun baş stratejisti medyaya ‘muhalefet partisi’ diye isim takmıyor” dendi.
‘Türkiye, Rusya, Çin gibi ülkelerdeki işimizle gurur duyarım’
Reuters’ın buna yanıtının ne muhalefet ne de gönül almak olabileceğini aktaran Reuters, Trump’a ajansın yayın ilkelerini, ‘yaptıkları’ ve ‘yapmadıkları’nın listesini çıkardı. Trump döneminde de ABD’deki servislerinin bu ilkelerden vazgeçmeyeceğini kaydeden Reuters, kendilerinin gazeteciliği en zor ülkelerde sürdürmeyi başaran profesyonel bir ajans olduklarını anlatırken Türkiye’den de örnek verdi.
Adler imzalı metinde şöyle dendi: “Yeterince açık olanı belirtmek gerekirse, Reuters, içlerinde basının hoş karşılanmadığı ve sıklıkla saldırıya uğradığı yerlerin de olduğu 100’ün üzerinde ülkeden adil ve bağımsız haberler geçen küresel bir haber kurumudur. Gazetecilerimizin, Türkiye, Filipinler, Mısır, Irak, Yemen, Tayland, Çin, Zimbabve ve Rusya gibi sansürün türlü çeşidine, yasal kovuşturmalara, vize reddine hatta fiziki tehditlere rastladığı ülkelerdeki işimizle her zaman gurur duyarım. Bunların hepsine, gazetecilerimizi korumak için elimizden gelenin en iyisini yaparak, kendimizi adil ve dürüstçe habercilik yapmaya yeniden adayarak, edinmesi zor bilgileri azimle toplayarak ve tarafsız kalarak yanıt veriyoruz. Kendimiz ve dertlerimiz hakkında çok nadir, okurlarımız ve izleyicilerimizin hayatlarında ve işlerinde fark yaratacak konularda çok sık yazıyoruz.”
Metinde, Trump yönetiminde medyanın ne tür baskılara maruz kalacağı henüz bilinmese de Reuters’ın dünyanın her yerinde uyguladığı ilkelerinin aynı kalacağı vurgulandı.