Bayraktar, MÜSİAD tarafından Novotel'de düzenlenen ''Kentsel Dönüşüm'' konulu panelde yaptığı konuşmada, TOKİ'nin Türkiye'de 81 ilde ve yaklaşık 800 ilçede 2 bine yakın şantiye kurduğunu belirterek, ''460 bin konut rakamına ulaştık. Bu rakam 100 bini aşkın 18 şehir demektir. Yani Trabzon'un şu andaki nüfusunu dikkate aldığımızda Trabzon gibi 6 tane şehir demektir. 650 ilköğretim okulu ve lise, 91 hastane, 90 sağlık ocağı ve bir çok kamu kurumlarının ihtiyacı olan binaları da yapmaya çalıştık'' dedi. Yaşanan gelişmelerin Türkiye'nin yakaladığı performans, enerji, sinerji ve istikrar ortamına bağlı olduğunu ifade eden Bayraktar, ''Dünyanın çeşitli yerlerinden bize teklifler geliyor. İnşaat sektörümüz Çin'den sonra ikinci sıraya çıktı. Türk inşaat sektörü dünyanın her yerinde inşaatçısını, mimarını, tasarımcılarını çalıştırmaktadır. Dünyanın her yerinde Türk inşaat sektörünün kule vinçleri çalışıyor. TOKİ'ye de 15 devletten işbirliği talebi var. Bu doğrultuda çalışmalarımızı devam ettiriyoruz'' diye konuştu. Bayraktar, önlerindeki en önemli sorunun şehirlerin çarpık yapılaşması olduğunu vurgulayarak, şunları söyledi: ''Bizim ayağımızdaki pranga şehirlerimizin çarpıklığı. Aşırı derecede kaynak israfı var. Şehirlerimizi tıkayan bu olgudan dolayı gelişemiyoruz. Altyapı bozuklukları, eğitimden sağlığa, ulaşıma kadar bütün olguların verimini azaltmaktadır. Bunun küçük bir maketi Trabzon. Samsun'dan Batum'a kadar sahil şeridimizde aynı çarpık yapılaşma var. Bu güzel coğrafya, kıyı şeridimizde son 60 yılda kurduğumuz şehirlerle mahvolmuş vaziyette. Bunu elimizle mahvettik. Şimdi ise para vererek yaptığımız yapıları, yine 3 kat para vererek yıkmaya çalışıyoruz.'' Trabzon'da yapılacak 8 kentsel dönüşüm projesinin toplam maliyetinin 200 milyon lira olduğuna dikkati çeken Erdoğan Bayraktar, 4 hastane yapılmasıyla da Trabzon'un, bölgenin sağlık merkezi olma yolunda dev adım atıldığını belirtti. -''KENTSEL DÖNÜŞÜM TÜRKİYE İÇİN KAÇINILMAZ''- Erdoğan Bayraktar, kentsel dönüşümün Türkiye için kaçınılmaz olduğunu ifade ederek, ''İşsizlikten sonra en büyük sorun kentsel dönüşümdür. Gecekondu ve deprem dönüşümüdür. Türkiye'nin bunu bugünden yarına mutlaka başarması lazım'' dedi. TOKİ olarak Cumhuriyet tarihinin en büyük kentsel dönüşümünü başlattıklarını anlatan Bayraktar, şöyle devam etti: ''Kars'tan İstanbul'a kadar 241 noktada kentsel dönüşümü yürütmeye çalışıyoruz. Kentsel dönüşüm dünyanın en zor işidir. Bugün dünyanın her tarafında ABD, Fransa, İspanya'da kentsel dönüşüm yapılmaktadır. Fakat arada farklar var. Bize benzeyen ülkelerde Brezilya, Meksika ve Mısır'da, bizden geri olan Pakistan ve Hindistan'da da kentsel dönüşüm yapılıyor.'' Bayraktar, şehirlerdeki olumsuz salaş yapıların sökülüp atılması gerektiğini belirterek, şunları kaydetti: ''İşsizliğin azaltılması için, işsiz aşsız kalan insanların başlarda mazur ve masum gibi görünen daha sonra mafyanın da ciddi manada işin içine girdiği olgulardan Türkiye'mizi kurtarmamız için kentsel dönüşüm, kentsel yenileme, gecekondu ve deprem dönüşümleri olmazsa olmazımızdır. Olumsuzlukların, mafya yeltenmelerinin, yasanın istemediği tüm olguların yeşerebildiği yerler gecekondu bölgeleridir. Çocuklarımızın geleceği, insanların huzuru bakımından şehirleri gecekondulardan kurtarmalıyız. Bu iş için sadece devlet ve hükümet yetmez. Topyekun bilinçlenme lazım. Kentsel dönüşümlerin önünü kim tıkıyorsa onların karşısına çıkmamız lazım. Halkın desteğini sağlamak için vatandaşlara bu işi en iyi şekilde anlatmak, sivil toplum örgütlerinin ve üniversitelerin desteğini almak lazım. Son 7, 8 senede gecekondu yapımı da azaldı. Bu nedenle kentsel dönüşüm projelerini önemsiyoruz.'' -BAYINDIRLIK VE İSKAN BAKANLIĞI MÜSTEŞARI KIRAÇ- Bayındırlık ve İskan Bakanlığı Müsteşarı Şaban Önder Kıraç, kentsel dönüşümün sadece fiziki dönüşüm olarak algılanmaması gerektiğini, sadece fiziki dönüşüm yapılırsa geleceğe başka sorunların da taşınmış olacağını söyledi. Dar gelirli insanların 30?40 yıl ekonomik nedenlerden dolayı gecekondu benzeri yerlerde yaşadıklarını ifade eden Kıraç, ''Ama bu insanların, gelir durumları yeni yaptığınız mekanlarda oturmaya müsait değil. Üst gelir gruplarına yaptığımız kentsel dönüşüm alanlarında problem gözükmüyor. Ama dar gelirli veya orta altı seviyedeki kişiler için ayrılmış alanlarda hak sahibi gelir getirmesi için konutu kiraya veriyor'' dedi. Kıraç, bu konutların kiraya verilmesinin çeşitli tehlikeleri de beraberinde getirdiğine dikkati çekerek, şöyle devam etti: ''Fakat bu alanlarda kiracının kim olduğu noktasında ciddi denetimin olmadığı gözlemlendi. Kiracıların özellikle İstanbul ve Ankara gibi yerlerde, kent suçları gibi suçlara aday olan kişilerden oluştuğunu gözlemledik. Biz demek ki bir dönüşüm alanı yarattıktan sonra orada işletme modellerini de izlemek ve oluşturmak zorundayız. Mahalleli kültürümüz vardı eskiden. Bir mahalleye yabancı insan girdiği zaman herkes dikkat eder, onun kime, niçin gittiğini sorardı. Ama şimdi koca koca apartmanlarda karşı komşusunu tanımayan insanlardan oluşan topluluklar olduğunu görüyoruz. Kamunun görevi, kentsel dönüşümü yarattıktan sonra burada yaşayan insanları denetleyip, geliştirebilir bir model yaratmaktır. Bu modellere biraz daha ağırlık verilmesi lazım. Yeni oluşan mahallelerde mahallelilik bilincinin oluşturulması lazım. Bu alanlar ileride suç unsurlarını barındıran tehlikeli odaklar olmaya aday gibi görünüyor.'' -VARLIBAŞ HOLDİNG YÖNETİM KURULU BAŞKANI- Varlıbaş Holding Yönetim Kurulu Başkanı Süleyman Varlıbaş, sektörün sorunlarının çok olduğunu, ancak bilen insanlarla sorunları aşmanın daha kolay olduğunu söyledi. Eskiden dertlerini anlatacak muhatap bulamadıklarını anlatan Varlıbaş, ''Şimdi Başbakan ve Cumhurbaşkanıyla seyahatlere katılıyorum. Bir seyahatte önerdiğimiz bir fikri, bir sonraki buluşmamızda benden daha titizlikle takip ettiklerini görüyorum. Ne kadar mutlu olduğumu anlatamam'' diye konuştu. Varlıbaş, maalesef Türkiye'de iyi giden bir şeyler varken, bunları engelleyen, kendi sektörlerinde bazı insanlar olduğunu iddia ederek, şunları kaydetti: ''İnsanlar engeller çıkararak önümüzü kesmeye çalışıyor. Bir Türk insanı olarak yaptıklarımız Avrupa ve dünyada takdir görürken, kendi ülkemizde sektörümüzle ilgili kuruluşlarca önümüze set gerilmesi bizi üzüyor. Kentsel dönüşümlerde planlar yapılırken, gerekli gereksiz davalar açılarak işlerin sekteye uğratılması, iyinin önünü tıkamak için tampon görevi görüyor. Türk girişimcileri inşaat sektöründe büyük bir yer edindi. Dünyada bu projeleri bizden daha iyi yapacak ve uygulayacak kimse yok. Seyrantepe Stadı da örnek alınması gereken bir proje. Dünyada bu kadar kısa sürede ve bu özellikte yapılmış başka bir stat yok. Bu da TOKİ'nin başarısıdır. TOKİ orada başkasının taşıyla başkasının kuşunu vurarak bu işi yaptı.'' -''ETİK KURALLARA UYMAYAN MÜTEAHHİT, SEKTÖRDEN UZAKLAŞTIRILACAK''- Erdoğan Bayraktar, bir katılımcının, yapılan işlerde müteahhitlerle sorun yaşanıp yaşanmadığını sorması üzerine, ''Yürüttüğümüz yaklaşık 40 projede müteahhitlerle sorunlar yaşadık. 15 projeyi de zorlukla yürüttük'' dedi. Aynı soru üzerine söz alan Müsteşar Kıraç ise müteahhitlerle ilgili yeni düzenlemeler yaptıklarını belirterek, şunları söyledi: ''Türkiye'de başka ülkelerde olmadığı kadar müteahhit enflasyonu var. Kimlerin müteahhit olacağı belirlenmediği gibi, müteahhitlik elinde keser olanın yapabileceği meslek haline gelmiş. Artık sektör genişledi ve dünyaya açıldı. Bu nokta disiplin altına alınmalı. TOKİ gibi kuruluşların önünü açabilmek için yeni bir çalışma başlattık. Müteahhitlik sektörünü denetim altına almak ve izlemek önem verdiğimiz bir konu. Etik kurallara uymayan müteahhitleri sektörden uzaklaştırmak için çalışma başlattık.'' Kıraç, bütün müteahhitleri yazılım ortamında izleyeceklerini ifade ederek, ''Görevini kötüye kullanması, yaptığı işte idareyi veya vatandaşı sıkıntıya sokması durumunda o kişiye sıkıntıyı giderene kadar yasaklama gelecek. Ruhsat bölümüne onun ismi yazılamayacak, sistem ikaz edecek. Kamu kurumları da sistemden o kişinin yasaklı olduğunu görecek ve ona iş vermeyecek. Yazılım programı üzerinden tüm belediye ve kamu kuruluşları müteahhitlerin suç ve suç unsuru olabilecek işlemlerini görebilecek ve ona görev davranacak. 2011'in sonuna kadar bu sistemi devreye sokmayı planlıyoruz'' diye konuştu. Panelin ardından konuşmacılara plaket verildi. AA