Türkiye, İstanbul’daki 4 kardeşin toplu bir şekilde ölümlerinin ardından Antalya’dan gelen haber ile güne uyandı. Dün gece saatlerinde Selim Şimşek, eşi Sultan Şimşek ile çocukları Ceren ve Ali Çınar Şimşek evlerinde ölü bulundu. Bina sakinlerinin koku üzerine polisi aramaları üzerine ortaya çıkan olayda, ailenin cansız bedenlerine ulaşıldı. Olay yerine giden ilk ekip, evde tespit edilen siyanürden dolayı gözetim altına alındı.
Edinilen bilgilere göre, ailenin uzun zamandır ekonomik sıkıntı yaşadığı ve kiralarını ödeyemedikleri öğrenildi. Bina, siyanür nedeniyle tahliye edildi. Evde, Baba Selim Şimşek tarafından yazılmış bir de mektup bulundu. Mektupta babanın, “Herkesten özür diliyorum ama artık yapacak bir şeyim yok. Hayatımıza son veriyoruz” yazdığı belirtildi.
BULAŞICI MI?
Bir dönem de ünlülerin ölümlerinin ardından benzer şekilde ölüm vakaları artmış ve bu durum da akıllara Werther etkisini getirmişti. O dönem de basında, “Bu insanlar ünlüleri taklit mi ediyordu yoksa bunların hepsi birer tesadüf müydü?” sorusu araştırılmış konu ile ilgili pek çok haber yapılmıştı. Bir hafta içerisinde iki farklı şehirden iki ailenin de toplu ölümleri ve evlerinde siyanür maddesinin çıkması akıllara, “İntihar bulaşıcı mı?” sorusunu getirdi. Konunun uzmanlarına sorduk.
“BU VAKALAR TOPLUMU ETKİLİYOR”
Konu ile ilgili SÖZCÜ’ye değerlendirmelerde bulunan Psikolog Özge Öztaşçı, henüz İstanbul'daki olayın etkisini atlatamamışken toplum olarak bir şok daha yaşadıklarını söyleyerek, “Konunun uzmanlarını daha çok korkutan ve düşündüren bir olay bu. Maalesef yüzyıllar boyu çeşitli şekillerde örneğine rastladığımız intihar ya da toplu ölüm vakalarının diğer insanları etkilemesi, bir diğer adıyla Werther etkisini düşündürdü bize. Basım ve yayın organlarının çoğalmasıyla intihar haberlerinin daha çok duyulması, bu olguların toplumu etkilemesine neden oluyor” diye konuştu.