Yaz geliyor, bilhassa sahil bölgelerindeki sera üreticilerinin hasat dönemi başladı, ama alıcı yok. Zira pandemi sebebiyle ihracat da restoranlar da pazarlar da kapalı. Çiftçi alınmayan tonlarca ürününü çöpe atıyor. “Babam 59, annem 52 yaşında. Bu insanların gözlerinden akan yaşın hesabını kim verecek? Ellerindeki nasırları kim iyileştirecek? Gecesini gündüzüne katıp ömrünü verdi bu insanlar” diyor bir çiftçi ailenin kızı sosyal medya hesabından. Zira ailesinin halde satmak için bir hafta sırada beklediği 1 ton mahsul de onlarca ayın emeği de çöp oldu. Marketlerin, çiftçinin 2,5 lira istediği biber için 1 lira değer biçtiğini, sonra da 13 liraya sattığını söylüyor ve haykırıyor öfkeyle: “Bu mahsuller çöpe dökülürken kaç insan aç peki? Kime destek verdiniz? Nerede devlet müdahalesi?”
Çiftçi: Mahvolduk
4-5 ton biberini ormana dökerken isyan eden Antalyalı bir başka çiftçinin de derdi büyük: “Ben bu biberi toplatmaya 1500 lira para verdim. Bir kuruş yapmıyor. Hale götürdüm, halci ‘getirme’ dedi. Alan satan yok, yığıldı kaldı. Depoya koyalım dedim, depo dolu. Millet rezil, mahvolduk. Biz bunları böyle çöpe döküyoruz.” Sosyal medyada kasa kasa ürününü yollara, ormanlara, çöpe saçan üreticilerin görüntüleri artınca İçişleri Bakanlığı yeni bir genelge yayımladı: Tam kapanma süresince cumartesi günleri pazar yerlerinin açılmasına karar verildi. “İki Cumartesi ne kadar fayda doğurur bilemiyorum” diyor Türkiye Halciler Federasyonu Başkanı Yüksel Tavşan, Independent Türkçe’ye yaptığı açıklamada.
Madem kapatıyorsun, geçindirmek zorundasın
“Nasıl bir önlem alınabilirdi?” diye soruyoruz. Şöyle cevaplıyor Türkiye Halciler Federasyonu Başkanı: Pandemi gibi bir durumun hazırlığı olmaz ki… Devletin imkanı olacak vatandaşına verecek. Bu zenginlikle ilgili bir şey. Durumu iyi olan devletler, parayı vatandaşına verdi. “Evinde otur, her türlü ihtiyacını karşılıyorum” dedi. Sokağa çıkmayı, dükkanı açmayı yasaklıyorsun. Bankaları açmışsın “çekini öde” diyorsun. Diğer her türlü SGK ödemesini, kira ödemesini, verilen kredilerin geri ödemesini yap diyorsun. Bu vatandaş ne yapacak? Pazarlar açılınca da sağlığa tehdit oluşturacak. Çare değil.. Madem kapatıyorsun, geçindirmek zorundasın.”
Bu adaletsizlik durdurulsun
Sosyal medyada #ÇiftçiAçDevletNerede hashtagiyle seslerini duyurmaya çalışan çiftçi aileleri ve destekleyenler de taleplerini madde madde açıkladı: -Çiftçi, mahsulünden gelir elde etmesi gereken bu dönemde tüm emeğini çöpe dökmek zorunda bırakıldı. Maddî olarak gelir elde edemeyen küçük ve orta halli çiftçi zarar etmektedir, borçlarını kapatamamaktadır. Çiftçinin tüm borç tahsilatı durdurulsun. -Dökülen mahsullerin gider ve işçi masrafları çiftçinin üzerinde maddî ve manevî yüktür. Devlet çiftçinin zararını karşılasın. -BAĞ-KUR emeklisi çiftçi, diğer sigortalılarla hemen hemen aynı fiyatı ödüyor. Ancak SGK’dan emekli olanların yarısı kadar maaş alıyor. Bu adaletsizlik durdurulsun. BAĞ-KUR sandığı ödenekleri azaltılsın. -Bir günlük sebze pazarıyla ne üreticinin mahsulü, emeği çöpe gitmekten kurtulur ne de tüketici ucuz ürüne ulaşabilir. İç pazarlar pandemi bahanesiyle kapatılmasın ihracat durdurulmasın.