sol.org.tr'de yer alan röportajın ilgili bölümü şu şekilde:
Kimileri Sosyalist Güç Birliği’nin ya da onun bileşenlerinden olan TKP’nin HDP’nin öncülüğünde kurulan ittifaktan ayrılarak solu böldüğünü iddia etti. Buna ne dersiniz?
Sosyalist Güç Birliği, uzun süren bir çalışmanın ürünü. Bu çalışma Sol Parti ile TKP arasındaki görüşmelerle başladı, o zaman 6’lı, 7’li masalar yoktu. Sonrasında herkesin bildiği gibi EMEP ile birlikte çalışmalarımızı sürdürdük. Bir noktada HDP bazı konuları konuşmak için bir dizi siyasi partiyi davet etti. Bu davetin bir ittifak girişimi olmadığını kendileri de ifade ettiler. Biz bir toplantıya katıldık ve medyaya bu toplantıların ısrarla “ittifak” olarak yansıtılması üzerine diğer toplantılara katılmadık. Zaten bizim nasıl bir ittifak, nasıl bir güçbirliği arayışında olduğumuzu herkes biliyordu. İlkeleri olan, doğrultusu belli bir zemin oluşturmaya çalışıyorduk. Bu çalışmalar bir noktadan sonra başka siyasi partilerin de katılımıyla ete kemiğe büründü. Bu nedenle sorduğunuz soruya konu olan iddialara ancak şaşırdığımı söyleyebilirim. Hiçbir gerçekliği yok.
'Bir mücadele programının ilanını gerçekleştireceğiz'
TKP geçmişte yaşayan bir parti değil. Mirasımız ve geçmiş deneyimler bizim için çok değerli ancak önümüze bakmak zorundayız. Bunca hayat pahalılığı, işsizlik ve derdin ortasında TKP doğum günü kutlaması yapacak değil. Evet, partimizin 102. yaşında, bugünkü iddiamızı ortaya koymak, bugünkü sorumluluklarımıza odaklanmak istiyoruz. Bu açıdan bir mücadele programının ilanını gerçekleştireceğiz sözünü ettiğiniz kapalı salon ve açık hava toplantılarında.
'Eylül ayından itibaren çok yoğun bir tempoyla hareket edeceğiz'
Çok verimli bir yaz dönemi geçirdik. TKP emekçilerin karşılaştığı her tür haksızlık ve zorlukla mücadeleyi, dayanışmayı örgütlemeye çalışıyor; yaygınlaşmaya ve örgütlenmeye çalışıyor; birlikte ortak hedeflerle hareket edebilecek siyasi güçler arasında irade ortaklığının kurulması ve gelişmesi için katkı koymaya çalışıyor; komünizmin bu ülkedeki etkisini artırmaya çalışıyor. Bütün bunlara ilişkin Eylül ayından itibaren çok yoğun bir tempoyla hareket edeceğiz. Yayıncılık alanında da, hem mevcut hem yeni araçlarla hamle yapacağız.