Manisa'nın Soma ilçesinde, Türkiye Kömür İşletmeleri'nin (TKİ) avukatları, davayı kaybeden maden işçilerinin her birinden, bin 260 lira dava masrafı istedi.
Soma'da 13 Mayıs 2014 tarihinde meydana gelen ve 301 madencinin hayatını kaybettiği faciadan kısa süre önce, TKİ'ye rödovanslı üretim yapan Uyar Madencilik'e ait ocakta, ölümlü ve yaralamalı iş kazası meydana geldi. İş güvenliği olmadığı gerekçesiyle ocak kapatıldı. Bunun üzerine çok sayıda madenci işsiz kaldı. İşten çıkarılan 70 madenci, yasal hakları olan tazminatlarını alabilmek için, TKİ'ye dava açtı. Ancak işçiler davayı kaybetti. İşçilere bir darbede TKİ avukatlarından geldi. Avukatlar her işçiden bin 260 liralık dava masrafı istedi.
Madencilerin avukatı Sevgi Başak, işçilerin bin 260 TL dosya masrafını ödemeyle karşı karşıya kaldığını söyledi. Başak, "Biz burada var olan hukuksuzluğun mahkeme eliyle düzeltilmesini istedik. O da şudur ki devlet maden sahalarını özel şirketlere rödavans sözleşmesi adı altında veriyor. Ancak bu rödavans sözleşmesi ile alakası bu işin yoktur. Devlet, yine bu özel şirketler eliyle madenleri işletiyor. Devlet burada ne yapıyor? Cevhere kendi kontrol ediyor. Cevheri çıkarıyor. Sonra cevheri kendi satın alıyor. Oradaki çalışan işçilerin kontrollüğünü ve sağlık güvenliğini uygunluğunu kendi denetliyor. Hatta ve hatta işçilerin maaşları ödenmediği zamandan devletten bunun alıyorlar. Bu bir rödavans sözleşmesinden çok asıl alt işveren ilişkisini bize hatırlatan bir durum. Bizde burada dolayısıyla dedik ki 'sen devlet olarak saha benim, cevher benim, ben çıkarıyorum, ben işliyorum, ben kantarda tartarım, ben satarım ama işçi benim değil' diyemezsin." dedi.
Ancak Mahkemenin bu kanatta olmadığını dile getiren Başak, "Yargıtay'da önden giden dosyalarımız maalesef bu şekilde onandı. Mahkemenin verdiği ret kararını Yargıtay onadı. Birkaç dosyada. Bu bizim hukuki hakkımız olduğu için kalan dosyaları da temyiz ettik. Bu temyizi geçersek, Anayasa Mahkemesi'ne hatta Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne kadar başvurmayı planlıyoruz. Çünkü burada bizim çalışma hakkı ihlal ediliyor. Benim müvekkillerimden o şirkette 11 yıldır çalışan var. 11 senelik kıdem tazminatı alamayanlar var. Kişi başı mağduriyetler 25-30 bin liradan fazla olanlar var. Hani bu durum herkesin başına gelebilecek bir şey. Devletin burada sorumluluğu almaması göz önünde yer alıyor. Hukuki uyuşmazlık mahkeme eliyle çözülmedi. Biz iki buçuk senedir bunun mücadelesini verdik. Toplamda mağduriyet olarak, iki milyondan fazladır." diye konuştu.
Uyar Madencilik'te çalışırken işten çıkarılan ve hakkını alamayan 8 yıllık işçi Atilla Çiçek de şunları söyledi: "Uyar Madencilik'te çalışırken her ayın sonunda işyerine yazı asılıyordu. 'Mart ayının başında şubat ayından alacakları olanlar TKİ'ye dilekçe yazıp maaşlarını TKİ'den alabilirler' diye. 2013 yılında bu maden kapatıldı. Çoğumuzun maaşları kaldı. Tazminatlarımızı alamadık. Halen 'TKİ üst işveren değil' deniliyor. Bilirkişiden 'ücret ve tazminatları TKİ ödemek zorundadır' diye yazı bile geldi. Hakim de bunu bozdu. TKİ üst işveren değil kararı verdi. Uyar Madencilik hakkında açtığımız davayı kazandık, TKİ'ye açtığımızı ise kaybettik. Şimdi de TKİ'nin avukat paralarını ödeyeceğiz. Zaten millette para yok. Ne yapacağız bilmiyorum." CİHAN