ABD Sahil Güvenlik yetkilileri, Titan'dakilerin denizaltıdaki basınç kaybından kaynaklanan bir patlama sonucu hayatlarını kaybettiklerini açıkladı.
Öte yandan 14 Haziran'da Yunanistan açıklarındaki bir tekne kazasında en az 78 kişi hayatını kaybetmiş ve yüzlerce kişi kaybolmuştu.
Ancak pek çok kişi bu olayın aynı ilgiyi görmediğini söyleyerek insan hayatına verilen değeri sorguladı.
Peki Titan olayı neden bu kadar çok ilgi gördü? Her yıl yüzlerce kişinin öldüğü tekne kazaları neden aynı dikkati çekemiyor?
BBC Urduca Servisi'nden Saher Baloch, bu soruların Pakistan'da sosyal medyada nasıl yankılandığını inceledi.
Pakistan Senatosu Başkanı, Yunanistan'daki tekne kazasında, yaklaşık 300 Pakistan vatandaşının hayatını kaybettiğini açıkladı.
Geçtiğimiz saatlerde Titan denizaltısıyla ilgili ayrıntılar ortaya çıktıkça Pakistan'da sosyal medya platformlarında iki olay arasındaki benzerlikler ve farklılıklar tartışılmaya başlandı.
Yunanistan açıklarında batan balıkçı teknesinde yaklaşık 700 göçmen olduğu, en az 500'ünün kayıp olduğu düşünülüyor.
Kazadan sağ kurtulanlar teknede yaklaşık 100 çocuğun bulunduğunu söylüyor.
Kazanın ardından Yunan sahil güvenlik görevlileri teknenin İtalya’ya doğru ilerlediğini ve kurtarılmaya ihtiyacı olmadığını açıklamıştı.
Ancak BBC’nin bölgedeki diğer teknelerin hareketinden yaptığı analize göre çok kalabalık olan balıkçı teknesi batmadan önce en az 7 saat boyunca hareket etmemişti.
Yunan yetkililer BBC’ye henüz yanıt vermedi.
Yunanistan’ın tekne batmadan tam kapsamlı bir kurtarma operasyonuna çok daha önce başlaması gerektiği iddiaları tartışılmaya devam ediliyor, Birleşmiş Milletler, Yunanistan’ın faciayı nasıl yönettiğine dair bir soruşturma yürütülmesi gerektiğini söylüyor.
Öte yandan yolculuğunun ilk iki saatinde iletişimi kesilen Titan'a ilişkin ABD sahil güvenlik ekipleri konu hakkında 8 saat sonra bilgilendirildiklerini ve hemen Kanada ve Fransa yetkilileriyle geniş çaplı bir kurtarma operasyonu başlattıklarını açıklamıştı.
Pakistan İnsan Hakları Komisyonu Direktörü Farah Zia, Titan olayının daha çok ilgi görmesine şaşırmadığını söylüyor.
BBC'ye konuşan Zia, "Dünyanın her yerinde zengin insanları ilgilendiren trajediler çok fazla ilgi görüyor çünkü insanlar bu kişilerin hayatlarını merak ediyor. Böyle olunca doğal olarak medya da bu olaylara daha fazla yer veriyor" diyor.
Zia, bu tartışmanın küresel medyanın "farklı sesleri değerlendirmesi" için iyi bir zaman ve fırsat sunduğunu düşünüyor.
Öte yandan Pakistan'da Twitter kullanıcısı Maryam, "Bir denizaltı keşif gezisinde zengin turistler için uluslararası kurtarma operasyonları ve basında yer alan haberlerin alabora olmuş bir teknede yoksul göçmenler için sağlanmaması, içinde yaşadığımız dünya hakkında her şeyi anlatıyor" diyor.
Gazeteci Zarrar Khuhro ise "Bence her trajediden sonra, aynı anda insanlığın iyi ve kötü taraflarını görüyoruz" diye konuşuyor.
Yunanistan'daki tekne kazasına ilişkin Khuhro, "Bir yandan Yunan sahil güvenliğin kınanması gereken davranışını görüyoruz. Diğer yandan da Atina sokaklarında on binlerce kişinin protesto ettiğine şahit oluyoruz" diyor.
Sosyal medya
Khuhro, sosyal medyanın insanlara en kötü yüzlerini gösterme şansı tanıdığını söylüyor:
"Kendi ölümlerinden göçmenleri sorumlu tutan, 'Buraya gelmeni kim söyledi, neden böyle bir riske giresin' diyenleri nasıl gördüysek, şimdi de benzer söylemleri Titan için de görüyoruz. Bu insanların zengin oldukları için bir şekilde kaderlerini hak ettiklerine veya sempatiyi hak etmediklerine dair bir anlatı var. Bunun da kesinlikle kınanması gerekiyor."
Sosyal medya platformlarında, "açık bir sınıf ayrımı" olduğu söyleniyor ancak tartışmalar dönüp dolaşıp insan hayatına dönüyor.
Twitter'da yapılan bir paylaşımda söylendiği gibi, "Tam bir tezatlık söz konusu ama trajediler birbirine çok benziyor."
Khuhro, "Sosyal medyadaki insanlar, deniz aracındaki 19 yaşındaki bir çocuğun acı içinde ölmesini diliyordu. Neden? Babası zengin olduğu için mi? Bu insanlar toplu olarak, Dawood ailesinin nesiller boyu yardım ettiği insanların yüzde birine yardım edemedi" diyor.
İdeal bir dünyada yaşamadığımızı söyleyen Khuhro, "Örneğin, Fransa'da Notre Dame Katedrali yandığında, restore edilmesi için birçok ülkeden maddi yardım toplandı. Gelişmekte olan bir dünyada bir doğal afet olduğunda bu oluyor mu?Hayır. Bu konuda kötü hissediyor muyuz? Tabii. Bu değişecek mi? Hayır" diyor.