Britanya’nın saygın gazetelerinden Guardian’ın yazarı Timothy Garton Ash, Türkiye’deki akademisyen ve gazetecilerin kendilerini yalnız hissettiğini belirterek, dünya genelinde tüm üniversitelere ve gazetecilere yardım çağrısında bulundu.
Guardian’daki yazısına “Bugün Türkiye’ye gitmek, karanlığa yolculuk etmek gibi: On binlerce kamu görevlisi ve binlerce akademisyenin ihraç edildiği Türkiye en çok tutuklu gazeteci sayısına sahip ülke ve üzerinde tüyler ürpertici bir sis bulutu dolanıyor” diye başlayan Ash birçok gazetecinin darbe girişiminin arkasındaki güç olarak gösterilen Gülen Cemaati’yle bağlantılı olmakla suçlanarak hapse atıldıklarını belirtti.
Tutuklu Cumhuriyet gazetesi yazarı Kadri Gürsel’in “Gariptir, hakkımızda hiçbir suç delili olmadığı için suçluyuz” dediğine dikkat çeken Ash, “Kafka bugün yaşıyor olmalıydı” diye yazdı.
Geçen ay Boğaziçi Üniversitesi’nde ifade özgürlüğü üzerine konuşma yapan Ash, öğrencilerin, ‘Boğaziçi Üniversitesi’nde ifade özgürlüğü aylardır tehdit altında! Sessiz kalma’ notu iliştirilmiş şekerler dağıtmasına şaşırdığını söyledi: “Ardından öğrenciler beni önemli sorularla sıkıştırdı: ‘Ne yapmalıyız?’ Keşke iyi bir cevap verebilseydim.”
Avrupa’da, otoriter yönetim anlayışının benimsendiği Türkiye için neler yapılabileceği üzerine düşünülmesi gerektiğini yazan Ash, referandum sürecinde uluslararası aktörlerin gözlemci olarak Türkiye’de bulunması gerektiğini belirtti.
Avrupa’daki liderlerden ‘medet umulamayacağını’ ifade eden yazar şöyle devam etti: “Angela Merkel, Almanya’daki genel seçimler öncesinde mülteci akınını durdurmak için hala Erdoğan’a güveniyor. Fransa kendi seçimleriyle meşgul, Theresa May ise Brexit sürecindeki İngiltere’nin temsil ettiği özgürlük kavramı hakkında tek çift laf etmeden bir satış elemanı gibi Trump, Erdoğan ve Modi arasında gidip geliyor. Ve ancak bir deli tam tersi yönde hareket eden Trump’ın bu değerleri savunmasını bekleyebilir.”
‘Meslektaşlarımız yalnızlaştırılmış hissediyor’
Avrupa ve Amerika’nın, Türkiye siyasetinin gidişatını değiştiremeyeceğini söyleyen Ash, “Eğer Türkiye’ye yardım edeceksek, bunu biz yapmalıyız” dedi.
Dünya genelinde tüm üniversitelerin Türkiye’deki akademisyenler için araya girmesi gerektiğini savunan yazar, işbirliği ve destek çağrısı yaptı.
Ash sözlerini şöyle tamamladı: “İstanbul’da bugüne kadar duyduğum en hüzün verici şey, artık ülkeye daha az yabancı akademisyen, yazar, gazeteci ve sanatçının gelmeye başladığı oldu. Meslektaşlarımız yalnızlaştırılmış hissediyor. Mümkün olduğu kadar çok gitmeli, dinlemeli, haber yapmalı ve konuşmalıyız.”
