TGC Yönetim Kurulu’nun yaptığı açıklamada şu görüşler yer verildi: "Türkiye’de koalisyon görüşmeleri sürerken, terör faaliyetleri, provokasyonlar birbirini izlerken, sınırımızda savaş ihtimali artarken ne yazık ki halkın gerçekleri öğrenmesine yönelik yasaklarla gazetecilik mesleği kuşatılıyor.
'İKTİDAR HALKIN GERÇEKLERİ ÖĞRENMESİNİ ENGELLEMEK İÇİN GAZETECİLERİ HEDEF GÖSTERİYOR'
Halkın oyuyla göreve gelen iktidar sadece kendi gerçeğinin halka ulaşmasını istiyor. Bu nedenle gazeteciliği terör faaliyeti olarak göstermeye çalışıyor.
Demokratik ülkelerde iktidarlar halkın haber alma hakkı için gazetecilerin görevlerini güvenli koşullarda yapmasını sağlamakla yükümlüyken, Türkiye’de iktidar gazetecileri düzenli olarak tehdit ediyor.
Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç da Özgür Gündem ve Evrensel gazetelerini hedef göstererek bu alışkanlığı sürdürdü. Gazetecilerin can güvenliği hiçe sayıldı. İktidar gazetecileri hedef göstermekten vazgeçmelidir.
'YAYIN YASAKLARIYLA HALKIN GERÇEKLERİ ÖĞRENMESİ ENGELLENİYOR'
Basının toplumsal barışı sağlamada denetim görevi vardır. Kamuoyuna yansıyan olay ne kadar vahim olursa olsun halkın haber alma hakkı zedelenmemelidir. Aksi halde basın, kamuoyunun gözü kulağı olma şeklindeki hayati rolünü oynayamaz. Gerçekleri öğrenmek, bilmek herkesin hakkıdır. Bu hak zedelendiğinde gerek yargı hakkında gerek olay hakkında gerçek olmayan, spekülasyona dayanan bilgiler ortalıkta dolaşmaya büyümeye başlayacaktır ki asıl tehlike de bu olacaktır. Son olarak Suruç’taki terör olayı ile ilgili yayın yasağı getirilmiştir. Medya IŞİD terör örgütünün yaptığı her eylemi, yaptığı her saldırıyı değerlendirmek, eleştirmek, ülkenin savaş karşısındaki tutumu hakkında kamuoyunu bilgilendirmek ve bu konuda yayın yapma hak ve özgürlüğüne sahiptir.
'TİB’İN KARARIYLA İNTERNET SİTELERİNE ERİŞİM ENGELLENİYOR'
İnternet, iletişim özgürlüğü kapsamında bilgi ve görüş yayma ve bunlara ulaşma hakkı çerçevesinde korunan bir araçtır. İnternete yapılacak her müdahale, basın özgürlüğünü de yakından ilgilendirmektedir. Son olarak TİB’in aldığı kararla başta Güneydoğu Bölgesi’nde görev yapan internet haber sitelerine olmak üzere 96 internet sitesine ve 23 twitter hesabına “terör örgütü propagandası” yaptıkları gerekçesiyle erişim engellenmiştir. TİB’in görevi halkın gerçekleri öğrenmesinin engellenmesi olmamalıdır. İktidar ve muhalefet partilerinin temsilcilerini, sansür düzenlemelerinin değil, basın ve ifade özgürlüğünü genişletecek uygulamaların yaşama geçirildiği bir ülke için göreve çağırıyoruz.
'MEDYA KURULUŞLARIYLA GAZETECİLERE YÖNELİK SALDIRILAR CEZASIZ KALIYOR'
Yerel ve yaygın medyada gazetecilere yönelik başta polis şiddeti olmak üzere tüm fiziksel saldırılar cezasız kalıyor. Hakkari, Yüksekova, Şanlıurfa başta olmak üzere sınır illerinde çatışmalı ortamlarda gazetecilik mesleğini yapan gazetecilere yönelik fiziksel saldırıyı gerçekleştirenler de bulunamıyor ve meslektaşlarımızın ekipmanlarına zarar veriliyor.
Türkiye Gazeteciler Cemiyeti Yönetim Kurulu olarak ülkede gerilimin arttığı bugünlerde tüm medya kuruluşlarını ve gazetecileri barışı savunmaya davet ediyoruz. Türkiye Gazetecileri Hak ve Sorumluluk Bildirgesi’nin “Gazetecinin temel görevleri ve ilkeleri” başlığını kamuoyunun dikkatine bir kez daha sunuyoruz: “Gazeteci; başta barış, demokrasi ve insan hakları olmak üzere, insanlığın evrensel değerlerini, çok sesliliği, farklılıklara saygıyı savunur. Milliyet, ırk, etnisite, cinsiyet, dil, din, sınıf ve felsefi inanç ayrımcılığı yapmadan tüm ulusların, tüm halkların ve tüm bireylerin haklarını ve saygınlığını tanır. İnsanlar, topluluklar ve uluslararasında nefreti, düşmanlığı körükleyici yayından kaçınır. Bir ulusun, bir topluluğun ve bireylerin kültürel değerlerini ve inançlarını (veya inançsızlığını) doğrudan saldırı konusu yapamaz. Gazeteci; her türden şiddeti haklı gösterici, özendirici ve kışkırtan yayın yapamaz.”
(CİHAN)