Bazı medya organlarının yöneticileri ile medyaya yönelik baskı ve sansürü konuşmak üzere bir araya gelen Türkiye Gazeteciler Cemiyeti (TGC) Başkanı Turgay Olcayto, hükümetin tek tip gazeteci oluşturmak istediğini söyledi. Olcayto, "Hükümet geçici olmasına karşı savaşı yönlendiren bir tavrı da var. Bizi en çok üzen, gazeteci barışı savunur ama bizim arkadaşların bir kısmı savaşı savunuyor." dedi.
Hükümet yetkilileri tarafından hedef gösterildiklerini ve sansür uygulandığını iddia eden bazı medya organlarının yöneticileri Türkiye Gazeteciler Cemiyeti (TGC) Başkanı Turgay Olcayto ile bir araya geldi. Toplantıda, Gazeteciler Sendikası İstanbul Şube Sekreteri Sevgim Denizaltı da hazır bulundu. Konuya ilişkin düzenlenen basın toplantısında konuşan Turgay Olcayto, medya üzerinde her gün yeni bir baskı oluşturulduğunu söyledi.
Baskılarda siyasilerin sorumluluklarının büyük olduğunu vurgulayan Olcayto, "Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç geçenlerde yaptığı bir konuşmada Evrensel gazetesini ve Özgür Gündem gazetesini teröre yardım etmekle suçladı. Bu çok ağır bir itham. Gazetecilerin birbirini itham etmelerine alıştık, birtakım çevrelerin de böyle görmesine alıştık. Ama bir Başbakan yardımcısının ağzından böyle sözler duymak gerçekten üzücü." şeklinde konuştu.
"Tek parti, tek tip gazeteci oluşturma yolunda hızla adımlarla yürüyen geçici bir hükümet var." diyen Olcayto, bazı medya organlarına yönelik sansüre set tepki gösterdi.
90 siteye erişimin engellendiğini bildiklerini dile getiren Olcayto konuşmasını şöyle sürdürdü: "Bundan en çok etkilenenler de Güneydoğu'daki haber portalları oldu. Hükümet geçici olmasına karşı savaşı yönlendiren bir tavrı da var. Bizi en çok üzen, gazeteci barışı savunur ama bizim arkadaşların bir kısmı savaşı savunuyor. O çok üzücü. Erişim engellenmesinde TİB yasa ile yetkilendirildi. Biz çeşitli girişimlerde bulunduk."
'SANSÜR UYGULAMALARINI KABUL ETMİYORUZ'
Toplantıya katılan Gazeteciler Sendikası İstanbul Şube Sekreteri Sevgim Denizaltı ise gazetecilerin karşısında gözü dönmüş bir geçici bir hükümetin olduğunu ifade etti. Denizaltı, sansür uygulamasını kabul etmeyeceklerini kaydetti. Baskılarla gazetecilerin susturulamayacağına vurgulayan Denizaltı, "Bizi susturamayacaklar, susması gereken onlar. Ağızlarından kan damlıyor. Biz gerçeklerin peşindeyiz meslektaşlarımızın yanındayız" diye konuştu.
DiSK Basın İş Sendikası Genel Sekreteri Özge Yurttaş da savaş konseptinin halka karşı başlatıldığını ileri sürdü. Basına karşı mücadelenin önemli olduğuna dikkat çeken Yurttaş, basın organlarının barış mücadelesini yürüttüğü için sansüre maruz bırakıldığını savundu.
Sansüre maruz kalan basın kuruluşları adına yapılan ortak açıklamada ise şu ifadelere yer verildi: "Türkiye'yi içeride ve dışarıda savaşa sürükleyen Geçici AKP Hükümeti aynı zamanda demokratik kurum ve kuruluşlara yönelik sindirme tutuklama furyasını yeniden başlattı. Bu kapsamda gazete haber ajansları ve haber sitelerine baskı ve sansür uygulanırken halkın haber alma hakkı da engellenmektedir. Basın kuruluşlarına dönük baskı, hakaret ve tehditlerin fiziki saldırılara dönüşmesi halinde failin Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç ve hükümeti olacağını buradan ilan ediyoruz. Biz aşağıda imzası bulunan kurumlar olarak hükümeti bu baskı ve sansür uygulamalarına son vermeye çağırıyoruz."
Açıklamada, hükümet tarafından sansüre maruz kalınan basın kuruluşlarına telefon, e-porta ve faks üzerinden baskı, hakaret ve tehditlerin gelmeye devam ettiği dile getirildi.
CİHAN