Diyarbakır'da geçen 6 Aralık günü arkadaşı ile birlikte yürüyen cezaevi firarisi 28 yaşındaki Ş.T., Terörle Mücadele ekibi tarafından göz takibine alındı. Ş.T.'nin, kuruyemişçi dükkanına girdiğini gören TEM ekibi, bir süre sonra iş yerine girerek, kimlik kontrolü yaptı. Kontrol sırasında üzerinde kimlik olmayan Ş.T., ekip arabasına bindirildi. İddiaya göre arabada polislere 2 yıldan bu yana cezaevi firarisi olduğunu söyleyen Ş.T.'ye, polis memurları Oğuzhan B. ve Mustafa B. "Terörden dosyan var" dedi. İddiaya göre; Ş.T.'yi ekip aracı ile boş bir araziye götüren iki polis, kaza yapmış iki polis aracı için 10 bin lira vermesi halinde kendisini serbest bırakacaklarını söyledi.

Pazarlık sonucu şüphelileri 5 bin lira vereceğine ikna eden Ş.T., patronundan para almak için polislerle birlikte işyerine gitti. İşyerinde polislerden Oğuzhan B.'yi borçlusu olarak tanıtan Ş.T., patronundan borcunu ödemek için 5 bin lira istedi. Patronu borcu üstlenerek, 5 bin lirayı yarın vereceğini söylemesi üzerine polisler ekip arabası ile bölgeden ayrıldı.

Paranın teslim edileceği gün iş yerine gelerek gerçeği anlatan Ş.T., patronundan yardım istedi. Patronun durumu arkadaşı olan emekli bir polise anlatması üzerine, olay Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele şubesine iletildi. Rüşvet için hazırlanan 4 bin 500 liranın seri numarasını alıp kameraya kaydeden KOM ekibi, Ş.T.'ye parayı buluşma noktasına götürüp, şüphelilere vermesini söyledi. Seri numarası alınmış paraları buluşma noktasına götüren Ş.T. şüpheli Oğuzhan B.'ye verdi.

Paranın teslim edilmesi ile operasyon başlatan polis, Oğuzhan B., Mustafa B. ve olayda telefonu kullanılan kahve işleten E.Y.'yi gözaltına aldı. İlk aramada paraları bulamayan ekipler, daha sonra şüphelilerin araçlarını Emniyet Müdürlüğü'ne götürüp, detaylı bir şekilde aradı. İkinci aramada Mustafa B.'nin aracının sarkmış tavanını açan polis, seri numarası alınmış paralardan 3 bin 500 lirayı buldu.

Şüpheli polis memuru Mustafa B. polisteki ifadesinde 2009 yılından beri Diyarbakır Terörle Mücadele Şubesi'nde görev yaptığını belirterek, diğer arkadaşının Ş.T.'ye 5 bin lira borç verdiğini, yolda karşılaşınca da bu parayı istediğini söyledi. Mustafa B. "Olay borç meselesidir. Aldığımız para Oğuzhan'ın alacak parasıdır. Ama mağdur, kötü niyetli olarak bize tuzak kurmuş. Kaç yıllık polisim. Rüşvet alacak olsam böyle bir yerde bu işe kalkışmam. Bu şahsın çizdiği senaryonun kurbanı olduk" dedi.

Diğer şüpheli polis memuru Oğuzhan B. de, mağdur Ş.T.'nin 2 ay önce kendisinden 5 bin lira borç istediğini öne sürerek kendini şöyle savundu:

"Oğuzhan B., parayı değerlendirip 15 gün içinde 2- 3 bin lira fazlasıyla ödeyeceğini söyledi. 2- 3 bin lira fazlasıyla alacağımı düşünerek borç verdim. O gün buluştuğumuzda 4 bin 500 lira verdi. Sonra Mustafa B.'nin yanına gittim. Mustafa'ya bin 500 lira borcum vardı. Paranın tamamını kendisine verdim. Paranın onda durmasını istedim. Bu para rüşvet değil, bana olan borcudur. Paranın tamamını Mustafa'ya verdim."

Emniyet Müdürlüğü'nde ifadesi alınan şüpheli polisler Oğuzhan B. ve Mustafa B. ile olayda telefonu kullanılan kıraathaneci E.Y., daha sonra savcılığa sevk edildi. Savcılıkta işlemleri yapılan 3 şüpheli tutuklama talebi ile Sulh Ceza Hakimliği'ne gönderildi. Hakimlikte emniyetteki ifadesini değiştireceğini söyleyen Oğuzhan B., olayı itiraf etti. Vicdani kanaatiyle ifadesini değiştirmek istediğini belirten Oğuzhan B. şunları anlattı:

"Endişeden dolayı gerçeği yansıtmadım. Olay akşamı iki şahıs görüp, durdurduk. Bu şahıs kimliğinin olmadığını ve cezaevi firarisi olduğunu söyledi. Araca bindirdiğimizde, 'Bana bir güzellik yapın. Size 4- 5 bin lira para verebilirim' dedi. O sırada ben araçtan indim. Kısa bir süre araçta bu şahıs ve arkadaşım kaldı. Parayı sonraki gün vereceğini söyleyince ayrıldık. Parayı aldıktan sonra Mustafa'ya verdim ve ayrıldık. Parayı ne yaptığını bilmiyorum. Vicdanen rahatsızlık duyduğum için olayı anlatıyorum. Yaptığımdan pişmanım. Emniyetteki ifadem doğru değildir."

Sorgulamaların ardından olayda telefonu kullanılan E.Y. ve suçun ortaya çıkmasında göstermiş olduğu samimi itirafı nedeniyle Oğuzhan B.'nin adli kontrol tedbiri ile serbest bırakılmasına, Mustafa B.'nin ise 'Rüşvet' ve 'Nitelikli dolandırıcılık' suçundan kuvvetli suç şüphesi nedeniyle tutuklanmasına karar verildi.

Mağdur Ş.T.'nin avukatı Emine Taruk, kamusal düzenin koruyucuları olması gereken iki polisin yaptığı eylemin diğer polisler tarafından tespit edildiğini belirterek, "Kamu gücünü kullanarak kişi hürriyetinden yoksun bırakma, gasp ve tehdit suçlarını işleyen bu kişiler en ağır şekilde cezalandırılmazsa bu tür olaylarla karşılaşmaya ne yazık ki devam edeceğiz" dedi.