Abdullah Aymaz (İlahiyatçı yazar)
Biz kanundan nizamdan kaçmayız ama anayasayı ayaklarının altında çiğneyen bir zihniyetle karşı karşıyayız. Karşımızdaki zihniyetin kinleri dinleri, dinleri de kinleri olmuş. Meriç'ten geçerken boğulan yavrucağa vali 'terörist bebek' diyor, bir bebeğe nasıl terörist denilemez. Bu zihniyet asla kabul edilemez. Bu acıların tarihi bir nitelik haline dönüşmesi için Tenkil Müzesi önemli bir çalışma.

Emine Eroğlu (İlahiyatçı yazar)
Tenkil müzesini ve Tenkil sürecini, bizi Peygamberler tarihi ve Efendimiz (sav)'ın de yolu olan ÇİLE yoluna bağlayan bir halka olarak görmemiz lazım. Biz bugün bu çileyi çekiyoruz ama yarın bahar geldiğinde biz maddeye ve dünyaya meyledersek, Tenkil Müzesi bize kim olduğumuzu ve nereden geldiğimizi hatırlatacak bir sembol olarak karşımıza çıkacak. Bu programı izleyen kardeşlerimize, bu külli projeye destek olmaya çağırıyorum.

Süvari Öztürk (Sanatçı)
Zulmün zirve yaptığı bu devirde, stüdyo imkanlarım olmaksızın, çalışma odamda elimden geldiğince eserler ortaya koymaya çalışıyorum. Sürecin acılarını duyurmak için ortaya koyduğum ilk eserim Feridun'du, Köpek annem nerede eserim olduka ses getirdi. 5 Eylülde de yeni bir albümüm dinleyicilerimle buluşacak.

Mehmet Ali Uludağ (Tenkil Müzesi Kurucu Başkanı)
Türkiye'de çok acılar ve soykırımlar yaşandı ama onların bir müzesi olmadı. Tenkil Müzesi bu bakımdan çok önemli. Emeği geçen tüm arkadaşlarıma teşekkür ediyorum. Müzenin dünyanın farklı başkenlerinde sergilenebilmesi için maddi konularda desteğe ihtiyacımız var. Bu süreci canlarıyla ödeyen kardeşlerimizin seslerini tüm dünyaya duyurmamız için yardımlarınıza müracaat ediyoruz.

Herkül Milas (Siyaset bilimci / Yazar)
İnsan beyni imajlarla çalışır, o bakımdan Tenkil Müzesi'ndeki her obje insanların aklında kalıcı olunabilmesi açısından çok önemli. Türkiye'yi geride bırakmış insanlara tavsiyem, gittikleri yerlere entegre olsunlar.

Hasan Cücük (Hizmetten.com yöneticisi - Gazeteci)
30 yıldır yurt dışında yaşıyorum, 15 temmuz ve ardından yaşananlara bizzat maruz kalmadım ama tüm arkadaşlarımızın acılarını paylaşıyorum. Yaşanan tüm acıları kayıt altına almak için mağdur arkadaşlarımızın yakınlarından, arkada kalan emanetleri Tenkil Müzesi'ne ulaştırmalarını rica ediyorum.

Kerim Balcı (Gazeteci)
Tenkil kelimesi çok yaygın değil belki ama yerine koyabileceğimiz daha popüler bir kelime ortaya konamadı. Bunun yanında Tenkil kavramı Kur-ani bir kelime tanım. Nur Suresi'inde geçmekte. 'Sindirilmeyin, dimdik durun, Sizi tenkile uğratanların Allah'ın (cc) tarafından nasıl tenkile uğratacağını görün' diyor. Bizim kendi belgeselimizi yapmamız ikinci dünya savaşında soykırıma uğrayan museviler gibi 40 yıl sürmeyecek. Soykırım, genocide gibi kelimeler hukuki kavramlar, bize şu anda durumumuzu ifade edebileceğimiz bir kelime lazımdı ve Tenkil, bu günü anlatan en doğru kelime. Yaygın olmayışı ileride dile yerleşmeyeceği anlamına gelmez. Zaman içinde yerleşecektir.

Sevinç Özarslan (Gazeteci - Bol Medya)
Ben de hak ihlali ve tenkile maruz kalmış bir gazeteciyim o yüzden bu projenin içinde yer alabilmek ve duyurmak istiyorum. Türkiye'de pek çok insan hak ihlaline uğradı, çok azını biliyoruz. Daha fazlasını ortaya çıkarabilmek ve bunların bir kayıt altına almak adına çalışmalarımızı yoğunlaştırmalıyız. Ben objelerin önemine inanıyorum ama, yazılı dokümanların da önemli olduğunu düşünüyorum. O yüzden hapishanelerden yazılan mektupların çok çok önemli olduğunu düşünüyorum. Halime Gülsu bu yöntemi kullanarak, adım adıma nasıl ölüme sürüklendiğini bizlere anlattı. O mektubu her okuduğumda etkileniyorum. Afyon'daki işkence gören Ahmet Aşık mağduriyetlerini duyurmaya çalışan bir insan. Bize yöneltilen 'bu haberi neden yaptınız' eleştirilerini hiç doğru bulmuyorum.
Burhan Kağıtçı (Tenkil müzesi sosyal medya koordinatörü)
Tüm sosyal medya mecralarında hesaplarımız aktif bir şekilde bilgi paylaşımı yapıyoruz. Takipçilerimizin %46'sı Türkiye'den bu da bize daha büyük bir sorumluluk yüklüyor. Aynı zamanda Sanal müze projemiz ile Tenkil Müzesi'ni internete taşınması ile ilgili çalışmalarımızı sürdürüyoruz.

Enes Kanter (Boston Celtics - NBA)
Maç öncesi telaşlı bir anımdayım ama bu yayına katılmaktan büyük mutluluk duyuyorum. Tenkil Müzesi çalışmasının bir parçası olarak, hem Amerikan kongresinde, hem NBA atmosferi içerisinde bu serginin Amerika Birleşik devletlerine taşınması için elimden geleni yapacağım.

Fatih Uğur (Tenkil hafıza Merkezi Koordinatörü)
Tenkil sürecini yaşayan arkadaşlarımızın, kardeşlerimizin yaşadığı dram ve yaşanmışlıklarını kayda almamız gerekiyor. Tenkil Hafıza Merkezi projesinin ana amacı bu yaşananları, zulümleri kayıt altına almak. Tenkil sürecinde 800'e yakın arkadaşımız süreci canıyla ödedi. Çalışmalarımızın sağlam temellerde ilerleyebilmesi için yaşanan mağduriyetlerin bizim sosyal medya hesaplarımızdan, telefonlarımızdan, email adreslerimizden bizlere iletmelerini rica ediyoruz.

Murat Akçabay (Eşi ve 3 çocuğunu Meriç nehrinde kaybetti):
Eşim ve çocuklarım yaklaşık 3 yıl önce Meriç'in soğuk sularında ruhlarının ufuklarına yürüdü. Görüştüğüm bir Alman gazeteci, 'Ben eşimi 5 yıl önce kaybettim hala sakinleştirici ilaç kullanıyorum, sen nasıl ayakta durabiliyorsun' diye sordu. Bir şahsi manevinin içerisindeyiz, yaşadığımız zulmü duyurmakla ilgili bir sorumluluğumuz var. Projeler geliştirerek bunu daha geniş kitlelere duyurmamız gerekiyor. Bu amaçla desteğe ihtiyacımız var.

Tülay Açıkkolu (işkence sonucu hayatını kaybeden Gükhan Açıkkolu'nun eşi):
Müzenin kuruluşunda emeği geçen herkese teşekkür ederiz. Tenkil Müzesinde sergilenen objeler, zulme uğrayan insanların bizlere emaneti. Eşimin kırık gözlüğü, işkence sonucu sona eren bir hayat demek. Eskiyemeyen biberon, o biberonu eskitemeden hayatını kaybeden bir bebek demek. Acılar insanları daha çok birbirine yaklaştırıyor. Acı duyabiliyorsan canlısın, başkalarının acısını duyabiliyorsan insansın (Tolstoy)

Gonca Kara (Bu süreçte iki çocuğunu kaybetti):
İnsanların Türkiye'den çıkarken yanlarına alabildikleri son eşyalarını Tenkil'in birer tanığı olarak namusumuz gibi muhafaza ediyoruz.

Halit Soylu (Tenkil Müzesi Yönetim Kurulu üyesi)
'Tenkil' sivil bir insiyatif olarak 15 temmuz öncesinde başladı. Hatırlarsanız o dünemde okullar kapanıyor, şirketlere el konuyor, hukuksuz tutuklamalar yapılıyordu. Akabinde 15 temmuz ile yoğun bir hak ihlali süreci oldu. Biz de bunları derlemeye ve tarihin kayıt defterine yazmaya çabalıyoruzç  Tenkil Müzesi Almanyada Kamu yararına çalışan dernek statüsü aldı. 8 farklı ülkede, tenkil sürecini tüm çıplaklığı ile anlatan büyük sergiler planlanıyoruz.