TEKSİF Başkanlar Kurulu,
sendika genel merkezinde toplandı.
Toplantıda yaptığı konuşmada ülkede yaşanan gelişmeleri değerlendiren Irgat, ''emeği ve
emekçiyi ezdiren, sosyal devleti çökerten, tarımı öldüren, yatırım ve üretimsiz bir ekonomiyle dış
bağımlılık sonucu işsizliği ülkenin en önemli sorunu haline getirenlerin'' Türk insanının kaderi olmaması gerektiğini kaydetti.
ILO Çalışma Konferansı'nda,
Türkiye'nin, 87 sayılı Örgütlenme Özgürlüğü ve Örgütlenme Hakkının Korunması Sözleşmesi'nin gereklerini yerine getirmediği için gündeme alındığını anımsatan Irgat, ''Türkiye'den bu konuyla ilgili bir
eylem takvimi istenmesi kararlaştırıldı. Bunu Türkiye için utanç verici bir durum olarak görmekteyiz'' dedi.
Tekstil
sektörünün geleceğine de değinen Irgat, şöyle konuştu:
''Tekstil ve konfeksiyon sektörü için Sayın
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın
Şili seyahati sırasında ağzından çıkan,
işçi ve işveren çevrelerince hayret ve esefle karşılanan 'Türkiye'de
tekstilin 10 yıllık ömrü var, ona göre...' cümlesi bizleri yakından ilgilendiriyor. Tekstil ve hazır
giyim Türkiye'de tarladaki çiftçiden fabrikadaki işçiye, ev hanımına kadar iş sahası yaratan önemli ve feda edilemeyecek bir sektördür. Son yıllarda tekstil ve hazır giyim sektörü, gözden çıkarılmasına, üvey evlat muamelesi görmesine rağmen halen ihracatını günden güne artıran sektörlerin başında gelmektedir. Tekstil sektörüne ömür biçen Sayın Başbakan giydiği elbisenin markasının kaç ülkede, kaç mağazamızda satıldığını merak edip yakın dostuna sorarsa sektör hakkında daha geniş ve inandırıcı bilgiye sahip olacaktır. 10 yıl ömrü kalan sektöre bankalar
kredi vermekte çekinceli davranmayacak mı? Bunun sorumluluğunu kim kabul edecek?''
Irgat,
ucuz enerji,
vergi ve primlerde
indirim gibi sektörü daha da güçlendirici teşviklerin hayata geçirilmesini beklerken böyle bir söylemle sektör ve sektöre emek verenlerin adeta küstürülüp, çalışma şevklerinin kırıldığını savundu.
AA