Estetik Cerrah Prof. Çetinkale, insanda
yüz naklinin sıradan bir
operasyona dönüştüğünü söyledi. Operasyonun önündeki tek engel ise yasalar.. FBI ajanı Sean Archer (John Travolta), sadist bir
terörist Castor Troy'un (
Nicolas Cage) yüzlerinin değiştirildiği film yoğun ilgi görmüştü. Prof. Çetinkale, filmdeki gibi bir değişimin çok abartılı olacağını, filmde olduğu gibi izsiz, belirsiz bir
ameliyatın henüz mümkün olmadığını ancak yüzde yüz naklin sıradan bir operasyona dönüştüğünü söyledi.
1997 yıl yapımı Face Off (Yüz yüze) filminde yapılan yüz nakli operasyonu, gelişen teknolojiler ile birlikte sıradan bir operasyon haline geldi. Cerrahpaşa
Tıp Fakültesi,
Plastik, Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahi Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr.
Oğuz Çetinkale, yasal engeller aşıldığı takdirde, Türkiye'de de yüz nakli yapacak teknolojiye sahip olduklarını söyledi. Çetinkale, filmde olduğu gibi izsiz, belirsiz bir ameliyatın henüz mümkün olmadığını ancak yüzde yüz naklin ise artık çok sıradan bir operasyona dönüştüğünü söyledi.
YARIN YÜZ NAKLİ YAPARIZ
Bu yapılan operasyonların ükelerin ileri teknolojiye sahip olmasından kaynaklanmadığını belirten Çetinkale, 'Bu ülkeler yasal prosedürleri aşmışlar. Biz de henüz yüz nakli ile ilgili yasal prosedürler aşılabilmiş değil. Sorunlar çözülsün aynı operasyonları bizde yapabilecek durumdayız' dedi. Türkiye'de beyaz fareler üzerinde yüz nakli ameliyatı deneylerinin başarıyla yapıldığını açıklayan Prof. Çetinkale, 'Fareler üzerinde yapılan bu operasyonların insanlar üzerinde yapılabilen operasyonlardan daha zor. Bunun nedeni, fareler üzerinde yapılan operasyonlarda çok
küçük damarlar üzerinde çalıştık. İnsanlarda daha rahat çalışma imkanı var”şeklinde konuştu.
Prof. Çetinkale, yüz naklinin önünde, onu engelleyecek bazı sorunlarda olduğunu belirterek şunları söyledi: 'Sorunların başında,
doku reddini önlemek için kullanılan immunsüpresif
tedavi gelir. İmmunsupresif tedavi hayat boyu yüksek doz immünsupresif ilaç alımını gerektirir.Diğer problemler ise donör, yani yüz bölümünü verecek kaynak verici kişi bulmaktır. Hastanın karşılaşacağı sosyal ve
psikolojik problemlerdir.'
AMAÇ KİMLİK DEĞİŞİMİ DEĞİL TEDAVİ
Yüz nakli operasyonlarının öncelikli hedefinin ileri derecede yüz doku kaybına uğramış hastaların tedavisi olduğunu dile getiren Çetinkale, 'İnsanların birbirinden ayırımı yani tanınması yüz görünümü,
parmak izi, göz iris yapısı, doku (DNA) grubu tayini ile yapılmaktadır. Bunlardan birini değiştirmek yüz ifadesini izinsiz değiştirmek
legal sorunlara yol açar' diye konuştu.
Dünyada 3 kez yüz nakli yapıldı
Resmi kayıtlara göre dünya üzerinde şu ana kadar 3 kez yüz nakli yapıldı. İlk Yüz nakli 2005 yılında
Fransa'da yapıldı. Bu ilk yüz nakli tüm yüz nakli şeklinde olmayıp sadece
burun ve üst dudakla birlikte çevresini ve yanağı içine alan bir bölgeyi kapsıyor. Köpeğinin saldırısıyla yüzü parçalanan 38 yaşındaki Isabelle Dinoire'ye
ağız, burun ve
çene nakledildi. İkinci yüz nakli yine kısmî yüz nakli olup
Nisan 2006'da Çin'de yapıldı. Nakilden iki yıl önce bir ayının yüzünü parçaladığı Li Guosing'e,
beyin ölümü gerçekleşen bir erkeğin yüzünün dörtte üçü
transfer edildi. Bu transplantasyonun en önemli özelliği, oldukça hacimli bir
kemik bölümünü de içermesidir. Üçüncü Yüz nakli hemen hemen tam yüz nakli şeklinde olup hastanın kaşlarından itibaren tüm yüzü değişti. Pascal Coler, isimli ve Von Recklinghausen hastalığına yakalanmış olan hastanın yüzü, yine Fransa da 2007 yılında ameliyat edilerek değiştirildi
Ameliyat sonrası önemli
Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Selahattin Özmen yüz nakli operasyonlarında en büyük sorunu, cerrahi müdahaleden çok daha sonra yaşanacak süreç ve ömür boyu kullanılacak ilaç kullanımı olarak değerlendirdi. Özmen, kahverengi sıçanın yüzü beyaz bir sıçanın sırtında bir bölgeye mikrocerrahi ile taşımayı başardı. Özmen '
Acil şartlarda kadavradan alınacak yüz dokusunu alıcı insana aktarırken önce alıcının karnına transplante etmek ve bağışıklık sisteminde bir sorun olmadığını görmek gerekir” dedi.
YENİŞAFAK