Toyama üniversitesinden Makoto
Nakamura,
organ bağışı yetersizliğinin ölümlere yol açtığını görünce buna çare bulmak istedi ve günün birinde beyninde bir ışık yandı: İnsan hücrelerini
mürekkepli
yazıcı gibi püskürterek organ oluşturacaktı...
Yazıcının püskürttüğü mürekkep damlacıklarının, insan hücreleriyle aşağı yukarı aynı boyutlarda olduğunu fark eden Nakamura, milyonlarca damlacığın bir araya gelerek fotoğrafı ortaya çıkarmasının az karmaşık bir şey olmadığını gördü. Bu yöntemi, insan organı üretmek için kullanabileceğini düşünen araştırmacı, önce bir organın üç boyutlu kesitini çıkaran ve hücre dizilimini gösteren program üzerinde çalıştı. Uzun çalışmalar sonunda Epson firmasının yetkililerini ikna etmeyi başaran araştırmacı, oradan aldığı
teknik destekle hücreleri belli bir modele göre mürekkep gibi kat kat püskürtebilen yazıcı geliştirdi.
AFP muhabirinin görüştüğü 49 yaşındaki Nakamura, bu işin minicik hücrelerle gökdelen dikmek gibi bir şey olduğunu belirterek, "Ama sonunda
kalp yapmak istiyorum" dedi.
Böyle bir başarıya ulaşabilmek için 20 yıl geçebileceğinin farkında olduğunu belirten Nakamura, bu "gözüpek" girişiminin, yeni kalp bekleyen nice
hasta için laboratuvarda "iyi kalpler" üretilmesinin yolunu açabileceğini düşünüyor.
Nakamura ve ekibi, "biyolojik
baskı cihazını" üç yılda geliştirebildi. "
Hücre yazıcısı", püskürtme işlemini milimetrenin binde biri hassasiyetle yapıyor, dakikada birbuçuk cm boyunda hücre dizini oluşturabiliyor. Püskürtme işlemi sırasında hücreler canlılığını muhafaza ediyor.
Çocuk doktoruyken 36 yaşında kendini organ üretme fikrine kaptıran ve 13 yıldır bu konuda kafa yoran Nakamura, "İleride bu
uygulama nerelere varır, bilmem, ama bu teknoloji kök hücreleri
yerli yerine oturtabilmek için şart olacak" dedi.
AA