Teknik
arıza ve hava muhalefeti gibi rutin endişelere, güvenlik kontrollerinden geçmek için uzun kuyruklar eklendi.
Yine de pek çok yolcu için havada geçen uçuş süresi, başka hiç bir yerde bulamadıkları çok önemli bir şeyi simgeliyor: Sükunet.
Touchstone Pictures adlı ünlü film şirketinin başkan yardımcısı Jason Green için,
uçak yolculuğu adeta bir
cennet! 32 yaşındaki Green, "Uçmak benim için inzivaya çekilmek gibi bir şey" diyor ve ekliyor: "Hele uzun uçuşlarda, tatile çıkmış gibi oluyorum. Çünkü burası,
telefon ve
elektronik posta bombardımanına tutulmadığım ilk ve son yer. Üstelik kimse bana ulaşamıyor diye suçluluk duygusuna da kapılmıyorum."
İşte Amerikalılar gibi, cep telefonlarına, diz üstü bilgisayarlarına ve elle taşınan internet alıcılarına adeta bağımlı hale gelmiş bir toplumu, arada sırada da olsa huzura kavuşturan bu pencere, yakında kapanıyor. Çünkü teknolojinin nimetlerini 10 bin metre yüksekliğe taşımak ve bundan kâr etmek isteyen bazı telekomünikasyon ve
havayolu şirketleri, uçak yolcularına cep telefonu ve internet hizmeti sunmak için harekete geçtiler.
Federal
Ulaştırma Kurulu, uçaklarda cep telefonu kullanmaya getirilen yasakları yeniden gözden geçirmeye başladı.
Bu yasağın en büyük nedeninin, cep telefonlarının, uçakların uçuş aletlerini olumsuz yönde etkilemesi ve uçuş güvenliğini tehlikeye düşürmesi olduğu belirtiliyordu. Ancak teknolojideki son ilerlemeler sayesinde, şimdi bu tehlikenin ortadan kalkmış olabileceği belirtiliyor. Uçaklardan yapılan cep telefonu konuşmalarının, yerdeki
telsiz haberleşmeyi nasıl etkilediği konusunda da araştırma yapılıyor.Bu yıl içinde Avrupa'da cep telefonu ile yapılacak ilk üç aylık deneme uçuşlarına,
Portekiz Havayolları ile BMI adlı bir
İngiliz havayolu şirketi talip oldu bile.
'Lütfen yapmayın Sayın
Bush'
Ancak şimdi Bush yönetiminin aynı yönde harekete geçmesi ve bu yıl Amerika'da ilk deneme uçuşlarını başlatma kararı alması, şimdiden büyük tartışmalara yol açtı. Federal hükümetin aldığı binlerce tepki
mektuplarında en çok dile getirilen nokta, yolcuların,
küçük ve kapalı bir ortamda hiç susmadan cep telefonuyla konuşan bir kişinin yanına ya da önüne düşme korkusu.
Geçenlerde bu konuda
New York Times'ta başkan George W. Bush'a açık mektup yazan Ben Stein adlı ünlü bir yazar ve
hukukçu, başkana şöyle seslendi:
"Lütfen yapmayın, Sayın Bush. Zaten Katrina kasırgası ve
Irak savaşıyla başınız dertte; uçak yolculuklarında cep telefonuna izin vermek gibi saçma sapan bir karar alıp da neden daha fazla
eleştiri alasınız? Lütfen uçakta beni bir saat boyunca annesine Cotco mağazasından ne aldığını anlatan bir adamın yanına oturtmayın. Eğer amacınız paraysa, bırakın
havacılık kurulu, yolcu başına 10 dolar sessizlik parası ödeme kuralı getirsin. Aksi halde uçaklarda Irak'tan daha büyük bir savaş patlak verecek."
Cep telefonu yasağının kalkması olasılığına karşı en büyük tepkilerden biri, uçuş görevlilerinden geldi. Northwest Airlines adlı havayolu şirketinin 9 bin 700
hostesini temsil eden
sendika, gönderdiği tepki mektubuna şu başlığı attı: "Dikkat! Huzurun son kalesi de elden gidiyor: Uçak yolculuğu!" Memphis'li hostes Melissa Eskins, özellikle birinci sınıfta uçan yolcuların bundan sonra birbirlerine hava atmak için nasıl cep telefonuna sarılacağını hatırlattı ve "15 kişinin aynı anda sekreterlerine, "Dün istediğim
rapor bugün niye önüme gelmedi?" diye bağırdığını düşünün!" dedi.
Şimdi yolcuların en büyük ümidi, izin verilmesi halinde, uçaklardaki cep telefonu hizmetinin bir nedenle aksaması.
Jason Green, "İnşallah bu iş ya çok pahalıya patlar ya da kullanılması zor bir şey olur da bundan vazgeçerler" dedi ve ekledi: "Yoksa uçaktayken yerdekilerle haberleşme isteğimi bastıracak hiç bir şey kalmayacak."
BBC TURKISH