Enerji üretiminde yel değirmenlerinin payı gittikçe artıyor. Değirmen üreten firmalar,
temiz enerji elde etmeye yönelik talebi karşılamakta zorlanıyor.
Dünyanın önde gelen değirmen türbini üreticisi
Danimarka şirketi Vestas'ın sözcüsü Wenzel Kruze, "Elimizden geleni yapıyoruz, ama üretim kapasitemizi bugünden yarına artırmamız mümkün değil" dedi.
Sözcü, taleple sınai üretim arasındaki uçurumun kapanmasının yıllar alacağını belirtti: "Mucize beklememeliyiz..."
Petrole alternatif bulmak ve temiz enerji elde edebilmek amacıyla, Avrupa'nın sadece kırsal alanlarında değil, denizlerinde de son yıllarda yel değirmenlerinin hızla çoğaldığı görülüyor.
YÜZDE 22'YE ÇIKACAK
Rüzgar gücüyle elde edilen elektrik enerjisi, bugün Avrupa'nın ihtiyacının yüzde 3 kadarını karşılıyor. AB Rüzgar Enerjisi Kurumuna göre,
hedef 2030 yılında bu oranı yüzde 22'ye çıkarmak.
1995 ile 2005 yılları arasında
rüzgardan elde edilen enerji üretimi Avrupa'da yılda ortalama yüzde 32 arttı. Tesislerdeki artış oranı ise bu süre zarfında yaklaşık yüzde 22 oldu.
ABD'de de benzer şekilde artış gözleniyor. Geçen yıl rüzgardan elde edilen elektrik enerjisi yüzde 36 arttı.
Teknolojinin gelişmesi,
rüzgar enerjisi üretiminin artmasında önemli etken sayılıyor. Yel değirmeni üretim maliyeti düşerken, her değirmenin üretim kapasitesi artıyor, teknoloji 80'li yıllardakinden 180 kat fazla elektrik üretimine imkan veriyor. Bu da diğer enerji türleriyle
rekabet gücünü artırıyor.
Uzmanların hesaplarına göre, 2010 yılında, rüzgardan elde edilen temiz elektrik sayesinde dünya 523 milyon ton karbondioksit kirliliğinden kurtulmuş olacak.