Makine ve Kimya Endüstrisi Kurumu (
MKEK),
Yüksel Holding ile
işbirliğiyle yeni bir robot
silah üretti.
Malezya'nın başkenti Kuala Lumpur'da devam eden 11. Malezya Uluslararası Savunma
Sanayi Fuarında, yetkililerden aldığı bilgiye göre, bundan böyle,
karakollar artık, uzaktan kumandalı, insansız
makineli
tüfek atış
kontrol sistemi ile korunacak. Yeni silah sistemi sayesinde, karakollarda
nöbet tutan Türk askerleri, ani
terörist baskınlarından zarar görmeyecek.
İnsansız Makineli Tüfek
Atış Kontrol Sistemi (İMTAKS),
terörle mücadele faaliyetleri kapsamında, karakollarda,
karargah ve kışlaların dış
emniyet hattında hiç bir
yabancı firmanın teknolojik bilgi transferi kullanılmadan tamamen
yerli tasarlanan
üretim bilgi paketine sahip, istenildiğinde
araç üstü silah istasyonu olarak kullanılabilecek olan bir sistem.
YENİ ROBOT SİLAHIN TEKNİK ÖZELLİKLERİ...
İki yıllık bir
Ar-Ge ürünü bir prototip olan İMTAKS, şu
teknik özelliklere sahip bulunuyor:
''Birden fazla gözetleme yöntemiyle ve termal/gündüz kameralarıyla çepeçevre gözetleme yapabilme, hareketi tespit ederek insan veya
hayvan olarak tanımlayan, operatöre
alarm verebilme,
hedef olarak tespit edilen objeyi namlularıyla takip edebilme,
dizüstü bilgisayar formunda kullanıcı dostu bir atış kontrol ünitesi ile komuta edilebilme, birlik deposunda bulunan 7,62 milimetre (mm) çapında herhangi
marka bir adet
makineli tüfek ile bir adet
piyade tüfeğini aynı görevde kullanabilme imkanı, tercihen iki kilometre mesafeden görüntü ve komut verilerini karşılıklı olarak
radyo frekansı (RF) ile taşıyabilme kapasitesi, araç veya
platform üstü uygulamalara açık olma, bakımı ve onarımının kolay olması ve
arıza durumunda görevi aksatmayan modüleriteye sahip bir robotik bir
nöbetçiye sahip olan bir silah platformu.''
Karakollarda nöbet tutan mehmetçiklerin terörist baskınlarda her zaman ilk atışa hedef olduğu göz önünde bulundurulduğunda, mümkün olan en az sayıda dış nöbetçi ile birliğin emniyetini almanın, İMTAKS'ın sağlayacağı en önemli
kazanç olarak gösteriliyor.
-İNSAN KOMUTUYLA DA HAREKET EDİYOR-
İnsan gözüyle hiçbir zaman algılanamayacak ortamlarda hareket tespit eden ve alarm veren, hiç yorulmadan aynı hassasiyetle gözetleme yapan, tanımlanmış kişi sesleriyle verilen komutları uygulayan, birlik/karakol komutanına veya nöbetçi subaya tüm çevre bilgilerini anında aktarabilen ve müdahale etme imkanı sağlayan İMTAKS'ın, modüler yapısı nedeniyle herhangi bir arıza durumunda ana bilgisayar ünitesi ve atış kontrol ünitesi gibi ana unsurları dahi birkaç dakika içinde değiştirilerek nöbete devam edebilme özelliği bulunuyor.
Kablolu komuta edilebileceği gibi, RF vasıtasıyla kablosuz olarak da karşılıklı görüntü/komut verileri taşıyabilen sistem, herhangi bir askeri araçtan da
şarj edilebilen güç ünitesini yanında taşıyabilme özelliğinden dolayı arazide, üs bölgesi emniyetinde, pusu atma faaliyetlerinde de kullanılabilme, tek başına kalabilme yeteneği alt yapısına sahip bir silah olarak gösteriliyor.
-YÜKSEL HOLDİNG SAVUNMA SANAYİNDE İDDİALI-
AA muhabirinin, yeni silah sistemi konusundaki sorularını yanıtlayan, Yüksel Holding Savunma Grubu Başkanı
Hayri Esen, Savunma Sanayi Müsteşarlığının kurulması ile kazanılan ivmenin de etkisiyle harp silah, araç ve gereçlerinin tedarikinde 1990 yılından itibaren önce ortak üretim, sonra
tasarım yetenekleri kazanmaya başlayan
savunma sanayi sektörüne yeni bir soluk olarak giren Yüksel Holding'in, bünyesinde oluşturduğu Savunma Sanayi Grubu ile özellikle üniversitelerin,
Teknokent firmalarının ve
küçük ve orta boy işletmelerin (KOBİ) ulaşmış olduğu potansiyel kapasitenin kullanımına da yeni bir boyut getirmenin mutluluğunu yaşadığını kaydetti.
Yüksek Holding, Savunma Grubu Başkanı Esen, Yüksel Holding'in artık Türk
savunma sanayinde de etkin bir şekilde rol alacağını vurguladı.
Türkiye'nin ulusal bağımsızlığında, özgün savunma sanayi ürünlerinin üretilmesinin önemine dikkat çeken Esen, Yüksel Holding'in, şu ana kadar sadece kendi kaynaklarını kullanarak sürdüğü Ar-Ge faaliyetlerinin sonucunda ortaya çıkan İMTAKS'dan başka, üretim bilgi paketi üretmek üzere başka ürünler için de çalışmalar başlatmış durumda olduğunu ifade etti.
Hayri Esen, Türk savunma sanayinin, gelmiş olduğu seviye itibarıyla, özellikle
yurt dışından gittikçe artan sayıda
sipariş almaya başladığı göz önüne alındığında, büyük yerli firmaların üniversite-küçük ve orta ölçekli firmalar ile teknokent firmaları ile işbirliği yaparak çıtayı daha da yukarılara çıkarması, yakın bir gelecekte Türkiye'nin, dünya savunma sektöründe yenilikçi, üreten ve ürettikçe güçlenen bir
ülke olması anlamına geleceğine de sözlerine ekledi.