İnsan soyu büyük bir
tehlikeyle karşı karşıya mı geliyor? Birçok ülkede etik açıdan tartışılan ve
yasak olan değişiklik onaylandı. İnsan Üremesi ve Embriyo
Araştırmaları yasalarında son 20 yılda yapılan en büyük değişiklikle ilgili yasa, Avam Kamarasında 176'ya karşı 336 oyla kabul edildi.
Özellikle Katolik üyeler dini inançları nedeniyle değişikliğe şiddetle karşı çıkarken, kabinenin Katolik üyeleri Ruth Kelly, Des Browne ve Paul Murphy de yasa değişikliğine karşı oy kullandı.
İşçi Partisi lideri ve
Başbakan Gordon Brown ile Muhafazakar Parti lideri
David Cameron ise kansere,
Parkinson ve Alzheimer'e çare oluşturabilecek melez embriyolar üretilmesine olanak sağlayan yasayı desteklemesi için gruplarına çağrıda bulundu ve kendileri bu yönde oy kullandı.
Yasanın kabulüyle bilim adamlarının insan-
hayvan hücrelerinden oluşan embriyolar üretmesi, bunların 14 gün kadar korunup içlerinden kök hücrelerinin alınması, bu hücrelerin de hastalıkların tedavisinde kullanılması mümkün olabilecek.
Yasa, melez embriyoların kadın ya da hayvan rahmine yerleştirilmesini ise
yasaklıyor. Yasaya karşı çıkanlar ise bu yasaklamaların yeterli olmayacağını, yasanın tamamen ortadan kaldırılması gerektiğini savunuyor.
Katolik Kilisesi, melez embriyoların araştırma amacıyla üretilip kullanılmasına şiddetle karşı çıkmış ve yaşamla böyle oynanmasının ahlaki olmadığını açıklamıştı. AA
İNSAN SOYU TEHLİKE ALTINDA !
İnsanlığa faydadan çok zarara yol açacağı, insan başlı hayvanlar, hayvan başlı insanlar ortaya çıkacağının tahmin edildiği çalışmalarda "İnsan nesli bozulur" görüşünü savunanlar yasaya şiddetle karşı çıkıyor.
İnek, tavşan ve
domuz yumurtalarının kullanılmasının planlandığı çalışmalarda, insan DNA'sı hayvan yumurtasına enjekte edilerek, genetiği değiştirilmiş embriyolar oluşturulacak.
Uzunca bir süredir gerek TV dizilerinde, gerek filmlerde, gerekse çizgi filmlerde insanların bu hilkat garibesi tiplere alıştırılmaya çalışılmasının da masum olmadığı ortaya çıktı. Tuhaf yaratıkların "üretilmesi" için gerekli zemin de böylelikle sağlanmış oldu. Söz konusu mesajın verildiği mecralarda "3. tür" sıradan yaratıklarmış gibi gösteriliyordu. Hatta insanlar "bazılarının çok iyiliksever olduğuna bile" inandırılmak isteniyordu.