Çatıya veya camlara yerleştirilen “fotovoltaj hücreleri” sayesinde elektrik üreterek, evdeki tüm enerji ihtiyacını karşılamak mümkün.
Fotovoltaj hücreleri ya da güneş pilleri, ışınları doğrudan elektriğe çeviriyor; bataryalarını gündüz doldurarak 24 saat boyunca elektrik ihtiyacına
cevap veriyor. Dağ ve
yayla evleri, yatlar, GSM şebekeleri,
deniz fenerleri ve şehir merkezindeki ev ve iş yerleri bile güneş elektriğinden kolayca faydalanabiliyor.
Avrupa’da kimi
fabrika,
site ve stadyumların aydınlatılmasında kullanılan fotovoltaj hücrelerinin yakın gelecekte enerji sektörünün en önemli ayaklarından biri olması bekleniyor.
Avrupa’daki elektrik ihtiyacının yüzde 2’si
yenilenebilir enerji kaynaklarından güneş ile sağlanıyor. Her yıl yüzde 25 büyüyen bu alana en çok ilgiyi ise BP gibi petrol devleri gösteriyor. Geleceğin enerji sektörüne yön verecek fotovoltaj hücreleri, bu şirketin yatırımları arasında başı çekiyor. Hatta,
İspanya ve
Almanya’da yeni yapılan binalara fotovoltaj hücrelerinin yerleştirilmesi zorunlu tutuluyor.
Fransa’da ise
sistem maliyetinin sadece yüzde 20’si
tüketici tarafından karşılanıyor.
Baraj ve santrallerle elektrik üretimine ağırlık veren
Türkiye ise
alternatif enerji kaynaklarını şimdiye kadar neredeyse yok saymış. Özel sektörün ilgisi ise bu açığı kapatmaya yetmiyor. Bunlardan Sunpower,
Ankara Emirdağ’daki NATO
Uydu Haberleşme Sistemi
Enerji Santralı’nı elektrik idaresinden bağımsız olarak devreye soktu. Şirket, 212 panel ile 18 kilovatlık enerji üretiyor.
Muğla Üniversitesi Kampusu’nda güneşten üretilen 54 kilovatlık elektrik, kütüphane ve kafeteryanın ihtiyacını karşılıyor.
Kara Kuvvetleri Komutanlığı da telsizlerinde bu sistemi kullanmak için denemelerini sürdürüyor.
Sunpower Genel Müdür Yardımcısı Esra Canpolat, fotovoltaj hücreleriyle bir evin ihtiyaç duyduğu 3-4 kilovatlık elektriğin üretiminin mümkün olduğunu kaydediyor; ancak devletin desteği olmadığı için
uygulama maliyetinin yüksek geldiğini belirtiyor. 3 kilovat enerji üretecek fotovoltaj hücreleri 25 bin YTL’ye mal oluyor.