Savunma sanayi tarihinin en büyük tedarik programı olarak kabul edilen çok uluslu JSF programı çerçevesinde F-35'in ABD dışında tek kaynak olarak TAI tesislerinde üretilmesine yönelik
anlaşma,
Hilton Oteli'nde düzenlenen bir törenle
imzalandı.
Sanayi Müsteşarı
Murad Bayar, Müşterek Taarruz Uçağı (JSF) programı imza törenine ilişkin olarak, ''Bugün imzalanan bu plan çerçevesinde Türk
savunma sanayi için önümüzdeki 25 yıllık dönemde toplam 4,3 milyar dolar tutarında sanayi katılımı öngörülmektedir'' dedi.
Anlaşmaya TAI adına Yönetim Kurulu Başkanı Emekli
Tümgeneral Hasan Peker Günal ile TAI Genel Müdürü
Muharrem Dörtkaşlı, ABD'li Northrop Grumman (NG) adına ise Taktik Sistemler ve F-35
Program Yönetiminden Sorumlu Başkan Yardımcısı Janis G. Pamijans imza koydu.
Bu arada
Türkiye'nin F35 projesine sanayi katılımına ilişkin anlaşmayı da Savunma
Sanayii Müsteşarı Murad Bayar ile
Lockheed Martin Başkan Yardımcısı Bob Bolz imzaladı.
Savunma Sanayi Müsteşarı Bayar, burada yaptığı konuşmada, 4,3 milyar dolarlık rakamın en büyük bölümünü ABD'li Northrop Grumman (NG) ile birlikte uçakların orta gövdelerinin
üretimini gerçekleştirecek 2 kaynaktan biri olan TAI'nin toplam 3 milyar dolara yakın mali boyuttaki orta gövde işpayının oluşturduğunu bildirdi.
Bayar, JSF programına ilişkin olarak da, ''Türkiye'nin ihtiyaçlarını da mümkün olduğunca temin edici şekilde karşılayacak bir anlaşmaya imza attığımızı özellikle vurgulamak istiyorum'' diye konuştu.
Bayar, şöyle devam etti:
''JSF projesinde en baştan itibaren yer almanın gerek zamanlama, gerekse yöntem açısından bizi alıcı
ülke konumundan çıkarıp, hem devlet tarafı, hem de sanayi olarak 'ortak ülke' konumuna getiren ne kadar öngörülü ve akılcı karar olduğu ortaya çıkacaktır.
Ülkemize tahminen toplam 10,5 milyar dolara mal olacak JSF projesinden yaklaşık 5-6 milyar dolarlık bir işpayına ulaşılması mümkün hale gelecektir.''
-TAI GENEL MÜDÜRÜ DÖRTKAŞLI-
TUSAŞ Havacılık ve
Uzay Sanayi A.Ş. (TAI) Genel Müdürü Muharrem Dörtkaşlı de JSF programı çerçevesinde üretilen savaş uçağı F-35'in orta gövdesinin ABD dışında tek kaynak olarak TAI tesislerinde üretilmesine yönelik imzalanan anlaşmayla TAI ile Northrop Grumman (NG) arasında en az 20 yıl sürecek
işbirliğinin temellerinin atılacağını bildirdi.
JSF programının çok önemli bir program olduğunu ve bu projeyle TAI'nin de içinde bulunduğu Türk
havacılık ve
savunma sanayi şirketlerine yeni ufuklar açıldığını belirten Dörtkaşlı, bugüne dek üretilen en gelişmiş savaş uçağının geliştirme ve üretiminde yer almanın, dünya şirketleriyle bütünleşme fırsatının oluştuğunu da vurguladı.
Dörtkaşlı, TAI'nin A-400 M'den sonra önemli bir ortak geliştirme ve üretim programı olan JSF'de önemli bir işpayına sahip olduğunu kaydetti.
-20 YILLIK PROJEKSİYON-
NG gibi önemli bir dünya şirketiyle sürecek olan bu işbirliğinin gelecek açısından da önemli fırsatlar sunduğunun altını çizen Dörtkaşlı, JSF uçağının en karmaşık yapısal bölümlerinden biri olan orta gövdenin üretim anlaşmasının imzalanmasıyla TAI altyapı çalışmalarını tamamlayarak ilk orta gövde teslimatını 2012 yılında gerçekleştireceğini bildirdi.
2027 yılına dek yaklaşık 400 adet JSF orta gövde ile alt ünitelerinin de üretileceğini belirten Dörtkaşlı, şu bilgileri verdi:
''Orta gövde ve alt üniteleri üretiminin parasal değeri programa eskale edilmiş değerlerle 2,7 milyar ABD
Doları'dır. Bununla birlikte gerek kompozit parçalar, gerekse de dünyadaki her 2 JSF uçağından biri için üreteceğimiz 'pylon'larla JSF programında TAI'nin taahhütlerinin altına alınanlar toplamı programa eskale edilmiş değerlerle 3,7 milyar dolardır.
Bu kapsamda 2027 yılına kadar olan 20 yıllık bir projeksiyonda yıllık ortalama 180 ile 200 milyon dolar ciro ve ihracat artışını sadece JSF programı ile gerçekleştireceğiz.
Oluşturacağımız altyapının yanısıra donanımlı ve seçkin 500 ilave mühendis ve teknisyene istihdam sağlayacağız. Önümüzdeki yıl işletmeye almayı planladığımız kompozit tesisle 5. nesil savaş uçağı üretiminde ileri kompozit üretim kabiliyetine sahip dünyadaki sayılı firmalardan biri olacağız. Ayrıca yeni nesil robotik kaplama/boyama teknolojisine sahip olacağız. Bu fırsatları makul ve
rekabet edebilir işçilik fiyatlarımız, üstün kalitemiz ve zamanında teslimat başarılılarımız ile değerlendirerek TAI'yi dünya çapında bir cazibe merkezi haline getirmeyi hedefliyoruz.''
-ABD BÜYÜKELÇİSİ WILSON-
ABD'nin
Ankara Büyükelçisi
Ross Wilson ise F35 uçaklarının üretimi için iş paylaşımına ilişkin yapılan anlaşmanın ve F35 projesinin hem Türkiye için hem de özgürlüğün korunması alanında Türkiye'nin ABD ve diğer ülkelerle işbirliği açısından önemli bir adım olduğunu ifade etti.
Bu proje kapsamındaki
Amerikan-Türk işbirliğinin 1947'deki Truman doktrini ile başlayan güçlü bir ittifakı yansıttığını belirten Wilson, ''ABD ile Türkiye
soğuk savaş döneminde tehditkar Sovyetler Birliği'ne karşı barış ve
özgürlük için birlikte mücadele etmişlerdir. Bugün ise yeni ve ciddi mücadele gerektiren soğuk savaş dönemi sonrasında güçlü bir müttefik olarak hareket etmektedirler'' diye konuştu.
Türkiye'nin F35 uçaklarından 100 adet alımı ile ABD,
İngiltere ve İtalya'dan sonra bu uçağın 4. büyük alıcısı konusunda bulunduğunun altını çizen Wilson, ''Türkiye'nin bu projenini üretim aşamasında yer alması ve aynı zamanda
tüketici konumunda olması Türk sanayisine yeni olanaklar sağlayacaktır. Aynı zamanda ülkelerimiz gelecek için ortak savunma alanını da güçlendirmiş olacaklardır'' dedi.
F35 uçaklarının ana yüklenicisi olan Lockheed Martin şirketinin Başkan Yardımcısı Bob Bolz ise, F35'in önümüzdeki 50 yıl içinde dünyanın en ileri, uygun bütçeli ve beşinci nesil uluslararası taarruz uçağı olacağını belirterek, bu uçağın temel özelliklerinin ise ''radarda görünmezlik, entegre
sensör fizyonu, taarruz gücü, ileri sürdürebilirlik ve
operasyon gücü'' şeklinde sıraladı.
Bolz, Türkiye ile işbirliğine önemine dikkat çekerek, ''Türkiye uzun bir gelecekteki en ileri, gelişmiş ve makul fiyatlı taarruz uçağını seçmiştir'' dedi.
Bu arada NG Başkan Yardımcısı Janis Pamijans ise NG'nin TAI ile F35 programı çerçevesinde uzun dönemli bir işbirliğine girmekten büyük bir memnuniyet duyduğunu vurguladı.
Milli Savunma Bakanı Vecdi
Gönül de imza töreninde yer aldı.