Zaman zaman kahvesini yudumlayan Elke, klavyesiyle notlar yazıyor.
Elke, ne arkadaşlarıyla internet üzerinden sohbet ediyor ne de
sörf yapıyor.
Öğrencisi olduğu Köln Yüksek Okulu’nun Second Life adlı
sanal ortamda vereceği
derse hazırlanıyor. Elke, avatar adı verilen sanal görünümüyle diğer öğrenciler arasındaki yerini alıyor. “Uygulamanın en büyük avantajı, mekandan bağımsızlığı sağlaması. Dersane ortamından uzaklaşıp fiziksel anlamda başka noktalarda bulunan diğer öğrencilerle birlikte biraraya gelip ders görebiliyorsunuz. Üstelik interaktivite de sağlanıyor.”
Anfi, Second Life'a taşınıyor
Köln Yüksek Okulu eğitimi Second Life
platformuna taşıdı. Second Life’taki dersi Prof. Bernd Schmitz veriyor. Schmitz’in powerpoint sunumu sanal ortam üzerinden işliyor. Profesörün ses kaydı da internet üzerinden audiostream adı verilen ses kaydı olarak kullanıcılara ulaşıyor.
Medya araştırmacısı Dr. Lutz Görtz, sanal ortamın eğitim açısından henüz bazı eksiklikleri bulunduğunu belirtiyor. “Başka ortamların daha uygun olduğuna inanıyorum. Kanımca, günümüzde örnekleri görülen sanal
sınıf uygulamaları, eğitim için daha elverişli. Bu anlamda,
üç boyut uygulamalarının katetmesi gereken epey mesafeye sahip olduğunu kabul etmek gerekir. Öğrenci ve öğretmenlerin birbirinden egzotik görünümlü avatarlarla kendilerini ifade etmesi ve yalnızca chat kanalıyla
iletişim kurmaları, henüz atılması gereken adımlar olduğunu ortaya koyuyor.”
Web teknolojileri ve internet
Köln Yüksek Okulu
öğretim görevlilerinden Prof. Bernd Schmitz, Second Life’ı önemli bir platform olarak tanımlıyor. Second Life’ın pazarlama ve reklam dünyası açısından taşıdığı önemin önümüzdeki süreçte daha da artacağına inanan Prof. Schmitz, eğitim dünyasının da bu gelişmelerden payını alacağını kaydediyor. “Elbette dünyanın belli bir kısmı giderek sanal ortama taşınacak. Kişisel ilişkiler üzerinden yürüyen birçok uygulamanın yerini de web teknolojileri ve internete terk edeceğine inanıyorum. Ancak yine de bizleri Matrix filmine benzer bir gelişmenin beklediğini sanmıyorum.”