İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ)
öğretim üyesi Prof. Dr. Mine
Kalkan, cep telefonlarının, yaydığı
elektromanyetik enerji nedeniyle insanda
beyin tümörü,
kısırlık,
hipertansiyon ve kansere yol açabildiğini belirterek, bu etkilerden korunmak için günlük yaşamda
kulaklık takma, harici antenli cep telefonları kullanma gibi bazı pratik yollara başvurulabileceğini bildirdi.
İTÜ
Elektrik-Elektronik Fakültesi
Telekomünikasyon Ana
Bilim Dalı
öğretim üyesi Prof. Kalkan, cep telefonlarının insan sağlığı üzerindeki etkileri konusunda AA muhabirinin sorularını yanıtladı. Tüm canlıların elektromanyetik enerjiyi soğurduklarını, buna bağlı olarak da hücre kimyalarında birtakım değişikliklerin gözlendiğini ifade eden Kalkan, bu etkileri, hücre proteinlerinde ve enzimlerinde bozulma, hücre zarlarında yapışma, hücre dışına
kalsiyum, sodyum ve potasyum kaçışları, hücre zarında delinmeler ve DNA tahribatı olarak açıkladı.
Radyo, televizyon,
telsiz verici istasyonları antenleri, televizyon ve bilgisayar monitörleri, enerji nakil hatları, akım taşıyan kablolar,
mikrodalga fırınlar,
radar sistemleri,
radyo,
mobil ve uydu
iletişim sistemlerinin elektromanyetik ışınlar yaydığını ifade eden Kalkan, REFLEX isimli
Avrupa Birliği projesinde, cep telefonlarının yaydığı elektromanyetik ışınların, hücre DNA ipliklerinde kopmalara ve diğer genotoksik oluşumlara neden olduğunun tespit edildiğini söyledi. Kalkan, Dünya
Sağlık Örgütü destekli INTERPHONE Projesinde de bu ışınların beyin, duyma siniri, lenfatik
doku ve kulak altı
tükürük bezlerinde tümör oluşumlarına yol açabildiğinin görüldüğünü belirtti.
KISA VE UZUN VADELİ ETKİLER
Prof. Dr. Mine Kalkan, cep telefonlarının kısa vadede
kalp pilinde bozulma, dikkatin azalması, geçici işitme bozuklukları, görüş alanında daralma, kulak çınlaması ile kulaklarda
ısınma, yorgunluk,
baş ağrısı ve sersemlik hissine yol açtığını anlattı.
Kalkan, kalp rahatsızlıkları, kalıcı işitme bozuklukları,
hafıza kaybı,
beyin tümörü riski, kan-beyin bariyerinin zedelenmesi,
bağışıklık sistemi hasarları, sinir sistemi bozuklukları, karmaşık rüyaların görülmesi, kısırlık ve düşük yapma riskinde artış, genetik yapının bozulması, çeşitli kanserler, hipertansiyon ve kusurlu embriyo gelişimini de cep telefonlarının uzun vadeli etkileri arasında sıraladı.
Elektromanyetik ışınların tüm bu etkilerinden emin olabilmek için 15-20 yıllık bir araştırma süresine ihtiyaç olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Kalkan, "Yine de elektromanyetik alanların sağlığı bozucu etkilerine dair güçlü şüpheler bulunmaktadır. Bu nedenle söz konusu cihazların dikkatli kullanılmasında yarar vardır" diye konuştu.
KORUNMAK İÇİN PRATİK YOLLAR
Cep telefonunun yaydığı elektromanyetik etkilerden korunmak için günlük hayatta bazı pratik yollara başvurulabileceğini belirten Kalkan, bu yollardan bazılarını,
kulaklık kullanmak, cep telefonunu kalp, beyin ve diğer yaşamsal organlardan uzak tutmak, harici antenli cep telefonları ile SAR (özgül emilme oranı) değeri düşük cihazları
tercih etmek ve numara çevrildikten hat bağlanana kadar geçen sürede telefonu vücuttan uzak tutmak olarak saydı.
Cep telefonunu,
yatak başucuna koyarak uyumanın da sakıncalı olduğuna dikkati çeken Kalkan, "
Otomobil,
asansör gibi dar ve kapalı alanlarda veya bodrum katı gibi erişimin zayıf olduğu alanlarda görüşme yapmamak gerekir" dedi.
Kalkan, acil durumlar dışında hamilelikte cep telefonu kullanılmaması gerektiğini de vurgulayarak, "Cep telefonunu, bebekler ve çocukların yakınında kullanmamak gerekir.
Acil durumlar dışında da çocukların kullanmamasında yarar var" görüşünü dile getirdi.