2011 yılında Rasat, 2012 yılında Göktürk 2 uydusunu kendi imkanları ile üreten ve yörüngeye oturtarak uzay yarışında 'ben de varım' diyen Türkiye, Çin, Bangladeş, İran, Moğolistan, Pakistan, Tayland ve Peru'nun da üyesi olduğu Asya Pasifik Uzay İşbirliği Örgütü'nün (APSCO) Genel Sekreterliğini üstlendi. Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanı Nihat Ergün, Asya Pasifik Uzay İşbirliği Örgütünün 1'inci Olağanüstü toplantısının 30 Ekim 2013 tarihinde Çin'in Başkenti Pekin'de gerçekleştirildiğini belirterek, toplantıya APSCO üyesi 8 ülke temsilcilerinin katıldığını bildirdi. YenişAfak'ın haberine göre Genel Sekreterlik seçimi için 6 ülkenin aday gösterdiğini, yapılan gizli oylamada en yüksek oyu Türkiye'nin aldığını dile getiren Ergün, Türkiye adına TÜBİTAK BİLGEM Program Yönetimi Ofisi Direktörü Celal Ünver'in APSCO'nun 5 yıl süre ile 2'nci Genel Sekreteri olarak seçildiğini söyledi. Ergün, Genel Sekreter'in örgütte CEO olarak en üst düzey yönetici olduğunu ve Örgütün Uluslararası Sekreteryasının Pekin'de bulunduğunu anlatırken, '2011 yılında Rasat, 2012 yılında Göktürk 2 uydusunu kendi imkanları ile üreten ve yörüngeye oturtarak uzay yarışında ben de varım diyen Türkiye, katılımcı tüm ülkelerin desteğini almıştır' dedi. Celal Ünver, yapılan gizli oylama 691 oy ile en fazla oyu olarak Asya Pasifik Uzay İşbirliği Örgütü'nün 5 yıl süre ile 2'nci Genel Sekreteri olarak seçildi.
Haberleşme uydusuna başlıyoruz
Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanı Nihat Ergün, 'Şu anda Türkiye önümüzdeki 10 yıl içerisinde hem haberleşme uydularını yapmayı, hem bunları fırlatmayı, hem de kendi füze savunma sistemleri konusunda kendine özgü teknolojileri geliştirmeyi başarabilecek durumdadır' dedi. 'Parayı verip, başkasından satın alıp, başkasına fırlattırıyordu' ifadelerini kullanan Bakan Ergün şöyle devam etti: 'Ama son yıllarda yaptığımız çalışmalarla Türkiye gözlem uydularını kendisi yapabilen bir ülke haline geldi'
Girişimci fikirlerine piyasa desteği
Borsa İstanbul Yönetim Kurulu Başkanı ve Genel Müdürü İbrahim Turhan, sürdürülebilirlik kavramının sadece finansal tablolardaki başarıyla ölçülmediğini dile getirerek, 'Bunun yanında toplumsal ve çevresel sürdürülebilirliğine de bakacağız. Dürüst olacağız. Dürüstlüğü sağlamak için şeffaflık, hesap verme yükümlülüğü gerekiyor. Küreselleşme ile gelişmiş ülkelerin dışındaki ülkelerin üretim kapasitesi arttı. Küreselleşme bizi birbirimize daha çok bağladı' şeklinde konuştu. Katılımcı, açık, özgürlükçü ve başkasına saygılı küresel yapıların kurulması gerektiğini ifade eden Turhan, 'Sermaye piyasalası olmasaydı Apple, Microsoft, Facebook gibi markalarının hiçbiri olmazdı. Sermaye piyasaları parlak fikri olan yeni girişimciye katkı sağlar. Borsa İstanbul olarak sürdürülebilirliğe önem veriyoruz' dedi.