Taylan: Kitaplar halterden ağır geldi

Olimpiyat şampiyonu halterci Nurcan Taylan, küçüklüğünden beri hukuk okumak istediğini belirterek, ''Ama kitaplar ağır geldi, ben de halterci oldum'' dedi.


Yaklaşık 14 yıldır halter sporuyla uğraştığını anlatan Taylan, bu spora 11 yaşında beden eğitimi öğretmeninin teşvikiyle başladığını söyledi. O zamanlar Avrupa ve Dünya şampiyonalarında Naim Süleymanoğlu ve Halil Mutlu gibi sporcuların yarıştığını ifade eden Taylan, ''Yola çıkarken 'acaba ben de yapabilir miyim' düşüncesindeydim. Profesyonel sorcu olacağımı hiç düşünmemiştim. Daha farklı planlarım vardı ve hukuk okumak istiyordum ama kitaplar bana ağır geldi'' diye konuştu. Halter sporunun erkeklere daha çok yakıştığını kaydeden Taylan, bayanların fiziksel olarak daha narin olduklarını, bu nedenle bazı dezavantajlar yaşadıklarını ifade etti. Sürekli ağır antrenmanlar yapmaktan kendilerine bakacak vakitleri olmadığını anlatan Taylan, şöyle konuştu: ''Hafif sıklette yarıştığım için vücudum çok bozulmadı. Bir bayan, sporcu olsun ya da olmasın mutlaka bakımlı olmalı. Ben ağır spor yapıyorum ama elimden geldiği kadar kendime bakıyorum. Kullandığımız bazı ilaçlar yüzünden cildimizde değişiklikler olabiliyor. Ama onu en aza indirmek ve bakımlı olmak lazım. Podyuma çıktığım zaman hafif bir makyajım mutlaka oluyor. Ben bunlara çok dikkat ederim. Normal yaşamda da mutlaka bakımlıyımdır.'' Taylan, olimpiyatlarda altın madalya kazanan ilk Türk bayan sporcu olarak tarihe geçtiğini belirterek, ''36 tane madalyam ve hala kırılamayan rekorlarım var'' dedi. Bazı ideallerine ulaştığını, ancak daha yapması gereken çok şey olduğunu anlatan Taylan, şöyle devam etti: ''En büyük hedefim olimpiyatlarda altın madalya almaktı ve ben bunu başardım. Sporcu bir yerde nokta koymayı bilmeli. Ben genç bir sporcuyum, yaşım 25. Beklentilerim var. Şu an nokta koymak kolay ama devam ettirmek inanın daha zor. Büyük bir sorumlulukla podyuma çıkıyorum. Vermiş olduğum sözler var. Bunları yerine getirmeliyim. Sporu kendi adıma bırakmayı düşünebilirim ama benden başarı bekleyenler var.'' -''2008'DE SIFIR ÇEKTİM, GÖZÜM 2012'DE''- 2008 yılının kendisi için çok güzel başladığını kaydeden Taylan, daha sonra yaşadığı sıkıntıları ise şöyle anlattı: ''Avrupa şampiyonu oldum ve Avrupa'nın en iyi bayan sporcusu seçildim. Bu dereceyi olimpiyatlarda yapsam, bu bana ilk ikiyi getirirdi. Pekin Olimpiyatları için hazırlık dönemim de güzel geçti. Performansımın zirvesindeydim. Pekin'e gitmeden 20 gün önce bir sakatlık geçirdim. Bu beni tamamen yıprattı. Toparlanmam için yeterli zamanım olmadı. Başarılı olamadım ve sıfır çektim. Yaptığım spor, iki yüzlü. Barı tutsaydım madalya gelecekti. Sakatlanmasaydım zaten şampiyondum. Hatalarım var, yok değil. Özellikle antrenman konusunda hatalarım oldu. Bunlar da birer tecrübe. Yaşamam gerekiyordu. Şimdi kendimi topladım. 2012'ye doğru bir yol gidiyor benim için. Kendime iyi bakmalı ve çok kontrollü olmalıyım. Kendime güveniyorum.'' -''HAKSIZ ELEŞTİRİLDİM''- Pekin Olimpiyatları'nda sıfır çekmesinin ardından medyada ve halter camiasında haksız yere eleştirildiğini belirten Taylan, ''Sakat olduğumu bile bile Pekin'e gittiğim yazıldı ve ağır eleştiriler aldım. Bu beni üzdü. O ağırlığı kaldırsaydım şu an olimpiyatların şampiyon sporcusu olarak konuşacaktım. Ama talihsizlik yaşadım'' dedi. Pekin'e gitmeden önce durumunun belli olduğunu ifade eden Nurcan Taylan, şöyle devam etti: ''Ben illaki 'gitmeliyim, yarışmalıyım' diye bir iddiada bulunmadım. Bu hep beraber konuşuldu. Bu sorumluluğu ben almadım. Teknik ekip aldı. Sporcu olarak buna karar verecek ben değildim. Gitmemin doğru olduğunu düşündüler. Ortada bir emek vardı. Zaten madalyaya yakın isim bendim. Ben gitmesiydim yerime gidecek bir isim yoktu. Bu sorumluluk bana ait değil. Sporcu olarak ben seçildikten sonra 'gidemem' diyemem.'' Şimdilik sıklet artırmayı düşünmediğini ama 2010'da 53 kiloda yarışmanın daha uygun olacağını dile getiren Taylan, ''48 kiloyu yavaş yavaş unutmalıyım. Bu sene erken. Zaten kilo alamıyorum. Ama kilo alır da üst sıklette yarışırsam daha başarılı olacağıma inanıyorum. Zaten daha önce 53 kiloda yarıştım ve iyi dereceler elde ettim, rekorlar kırdım. O dönem biraz daha kiloluydum. Şu an zayıf olduğum için 48 kiloda yarışıyorum'' diye konuştu. -''SİYASETE SICAK BAKIYORUM''- Nurcan Taylan, ileride sporu bıraktığında siyasete atılabileceğini kaydetti ve ''Şu an milletvekili olan sporcular var. Ben de sporu bıraktıktan sonra bu şekilde hizmet edebilirim'' dedi. İşçi bir ailenin çocuğu olduğunu ve spora başlayınca hayatında bazı şeylerin farklılaştığını anlatan Taylan, şunları söyledi: ''Çok büyük konuşmamak lazım ama benim hata yapacak bir yaşantım yok. Spor olmasa da hatayı kendime yakıştırmam. Anadolu kültürüyle yetiştim. Sigara içmem. Alkolü hiç tanımadım. Gece hayatım olmadı. Bu benim hayat tarzım. İnsanlar özgür, her şeyi yapabilir. Kesinlikle karışılmamalı ve sporcuların o yönleriyle değil de yaptığı işlerle ilgilenilmeli.'' Şu an özel hayatında birisi olmadığını, ancak ileride evlenmek istediğini dile getiren şampiyon sporcu, ''Şimdilik bu duygular biraz uzak. Zaman neyi getirir bilemem. Önemli olan karşına hayatı paylaşacak birinin çıkması. Şu an duygusal anlamda boşlukta olduğum için evlilik düşünmüyorum. Elbette ben de evlenip anne olmayı isterim, ama çocuğum olursa halterci olmasını asla istemem. Aynı acıları, sakatlıkları çocuğumun yaşamasına katlanamam'' diye konuştu...
<< Önceki Haber Taylan: Kitaplar halterden ağır geldi Sonraki Haber >>

Haber Etiketleri:
ÖNE ÇIKAN HABERLER