Toros, “Ben oradan çıkamazdım. Çıksam bir daha giremezdim. Emin olun tuvaletimi bile tuttum. Çünkü ana kumanda odasından çıktığımda tekrar içeriye giremeyebilirdim. Fakat o kadar beceriksiz, o kadar hazırlıksız, o kadar strateji yoksunu olarak geldiler ki yayını kesmeyi bile beceremediler.” dedi.
Polis gücüyle el konulan Bugün TV Genel Yayın Yönetmeni Tarık Toros, dün yaşananları anlattı. Toros, “Gaz sıkarak, güç kullanarak, herkesi tutup attılar. Arkadaşlarımızı, arkadan plastik kelepçeyle kelepçeleyip topladılar. Dış kapımızı kırarak girdiler. Bütün yasa, kanun altüst edildi. Herkes engel olmaya çalıştı. Hukukçu milletvekillerimiz yanımızdaydı. Başta Mahmut Tanal, odaya yanıma geldi. Engel olamadığını söyleyip hüngür hüngür ağladı. Bu çok değerliydi. Bunu unutmayacağım.” diye konuştu.
Reji odasını basıp, canlı yayını böyle durdular!
Reji odasını basıp, canlı yayını böyle durdular! | Samanyolu Haber
'BİNA İÇERİSİNDEKİ PERSONELE ‘ALTINIZA YAPIN’ DEMİŞLER'
Yüzlerce polisin binanın her yerinde önlem aldığını anlatan Toros, içerideki durumu şöyle özetledi: "Koridorlarda, merdivenlerde, haber merkezlerinde. Personelim tuvalete bile gidemedi. Arkadaşlarımıza, çok af edersiniz, ‘Altınıza yapın’ demişler. Kimse bir kattan diğerine geçemedi.”
Polis nezaretinde gelen kayyum heyetinin hiçbir belge göstermediklerini anlatan Toros, şöyle devam etti: “Fiili bir baskın, filli bir el koyma yaşanıyordu. Avukatlarımızın bütün taleplerine rağmen hiçbir şey ibraz edemediler. İlerleyen dakikalarda önce Kanaltürk, sonra Bugün televizyonunun ana kumandasına girdiler. Yayına müdahale ettiklerini öğrenince ana komanda odasına gittim. Ana kumanda odası televizyonun kokpitidir, mahremidir, namusudur, yayın oradan çıkar. Orada çalışanlar talimatı genel yayın müdüründen alırlar. Oraya genel yayın müdüründen başkasının girmesi yasaktır. Oraya girmişler ve yayın şeflerimize talimat veriyorlar. Ana kumanda odasına girdim. 'Siz kimsiniz?' diye sordum, cevap veremediler. Siz bu yayına müdahale edemezsiniz deyip, arkadaşlarıma yayına bildiğiniz gibi devam edin dedim. Birkaç defa sordum isimlerini ve kim olduklarını söylemediler. Sesimi yükseltince dışarı çıkmak zorunda kaldılar.”
KENDİMİ ANA KUMANDA ODASINA KİLİTLEDİM
Kayyum görevlilerini dışarı çıkarıp kendisini ana kumanda odasına kilitlediğini söyleyen Toros, “Kendimi ana kumanda odasına hapsettim. İçerideki teknik görevli arkadaşlarla yayını sürdürdüm. Gelen konukları polis görmeden içeriye alıp yayını sürdürmeye çalıştık. Kendi kanalımda, kendimi bir odaya kilitleyerek ‘ekranımızı karartıyorlar’ alt yazısıyla iş yapmaya çalıştım. Son ana kadar yayını havada tutmaya çalıştım.” dedi.
“Ben oradan çıkamazdım. Çıksam bir daha giremezdim.” diyerek yayına devam ettiğini ifade eden Toros, “Emin olun tuvaletimi bile tuttum. Çünkü ana kumanda odasından çıktığımda tekrar içeriye giremeyebilirdim. Fakat o kadar beceriksiz, o kadar hazırlıksız, o kadar strateji yoksunu olarak geldiler ki yayını kesmeyi bile beceremediler. Amaçları yayını kesmek, durdurmaktı. Bu saatler sürdü. Hiçbir şey yapamayınca en son sinyali uydudan indirdiler. Önümdeki ekranlar birer birer karardı. En son sivil polisler eşliğinde ana kumandanın kapısına dayanıp yumrukladılar. İçeri gaz atarlar, etrafımdaki insanlar nefessiz kalırlar endişesiyle kapıyı açtım. Cama bir kağıt dayadılar. Yalapşap yazılmış bir görevden alma yazısı. Bu yazının yok hükmündeki bir kayyum heyeti ve polis gücü tarafından tebliğ edildiğini söyledim. Polis nezaretinde yayınımıza son verildi. Koluma giren polisler beni oradan kaldırdı. Ana kumanda odasından dışarı attılar. Koridorda itip kakarak dengemi kaybettim.” şeklinde konuştu.
'BEN O KANALIN RESMEN VE HUKUKEN GENEL YAYIN YÖNETMENİYİM'
Polisleri ve kayyum heyetini dışarı çıkaramadıkları için üzgün olduğunu ifade eden Toros, “Esasen o kanaldan genel yayın müdürünün değil, kayyum heyeti ve o polisin çıkması gerekiyordu. Hukuk devleti budur. Onları biz kapının önüne koymalıydık. Fakat çok üzgünüm, onlar bizi koydu.” dedi.
Ailesinin sonuna kadar destek olduğunu belirten Toros, “Sonuna kadar destek verdi. Benim eşim kanala gelen bir insan değildir ama iki gün boyunca yanımdan ayrılmadı. Gelenlerle ilgilendi, benim gömleğimi değiştirdi, sırtımı sıvazladı, güç verdi. Bu çok değerliydi. Hiç öyle bir boşluğa düşmüş değilim. Benim için her gün mesai günü. Ben Bugün Televizyonu Genel Yayın Müdürü’yüm, Kanaltürk Televizyonu Genel Yayın Direktörüyüm, Bugün Gazetesi yazarıyım. Bugün ve Kanaltürk Televizyonlarında haftalık programlara imza atan biriyim. Resmen ve hukuken böyle. Ne işten atıldım. Ne görevimden el çektirildim. Şuanda devlet gücüyle binamıza çökmüş bir sistem var. Bu A’an Z’ye hukuksuz ve Anayasa’ya aykırıdır. Yapılan her işlem geçersizdir. Bunlar yok hükmündedir. Bunun için hukuki mücadelemi sürdüreceğim.”
(CİHAN)