Fakat aktif olmayan parçaları, bugün "insanlar dahil" birçok memelide gizlice yaşamaya devam ediyor...
TUHAF BİR BİLGİ
Bu düşünce kulağa biraz garip geliyor olabilir, fakat insan genomunun yüzde 8'i, milyonlarca yıl önce atalarımızı enfekte eden retrovirüslerden gelen genetik dizilerden oluşuyor.
Genom, bir organizmanın genetik materyalini içeren DNA dizilerinin tamamına verilen isimdir; "organizmanın gelişimi, işlevi ve üremesi için gerekli olan tüm talimatları" içerir.
AIDS hastalığına yol açabilen HIV de dahil olmak üzere pek çok virüs, DNA'larını gelecek nesillere, bir organizmanın üreme (germ) hücrelerini enfekte etme yeteneği kazandıkları takdirde aktarabilir.
Bunun en başarılı örneklerinden biri de şüphesiz, 30 ila 15 milyon yıl önce dünyayı kasıp kavurmuş olan ERV-Fc virüsüdür.
ERV-Fc, modern lösemi virüsünün atası olarak kabul edilmektedir.
ÇARPICI BULGULAR...
Bilim insanları 2016 yılında, 50 modern memelinin fosil kalıntılarını taradı. Bu memeliler arasında fareler, sincaplar, babunlar, şempanzeler köpekler, hatta biz, insanlar ve daha niceleri vardı.
Araştırmalar neticesinde 28 türün atalarında bu virüse rastlandı!
İKİ KITA HARİÇ HER YERDE
Daha da etkileyici olanı ise bu virüs, memeli türleri arasında 20'den fazla sıçrama yapmış, Avustralya ve Antarktika gibi nispeten uzak bölgelerin dışında kalan hemen her toprak parçasına yayılmıştı.
Bu yönüyle de tarihin en şiddetli 'kıtalararası' pandemisine neden olmuştu.
HEPİMİZ TAŞIYICIYIZ...
ERV-Fc'nin bugün insan sağlığı üzerinde herhangi bir etkisi yok gibi görünüyor. Ancak bilim insanlarına göre, genetik materyalinin bir parçası genomumuzda "hareketsiz" bir şekilde duruyor.
PEKİ, BU NE ANLAMA GELİYOR?
ABD'deki Boston College'da, ERV-Fc üzerine çalışmalar yürüten William E. Diehl'e göre, "Yeni ortaya çıkan viral enfeksiyonların uzun vadeli sonuçlarını öngörebilmek için eski viral dizileri kullanmak; yani, geçmişe bakmak gerekiyor..."